Erdoğan, grup toplantısında konuştu
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında, Atatürk'ün bir telgrafını okuyarak, ülkenin hangi temeller üzerine kurulduğu mesajını verdi. Konuşmasında sık sık CHP Lideri Kılıçdaroğlu'na da yüklenen Başbakan, Kılıçdaroğlu'nun 28 Şubat soruşturmasının mağduru olduğunu ileri sürmesiyle dalga geçti.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-04-17 12:02:21
İŞSİZLİK ORANLARI
Ocak ayında işsizlik yüzde 10,2 olarak gerçekleşti. Bazıları işsizliğin arttığı gibi bir izlenim oluşturma gayretinde. İşsizlik oranları geçmiş yılların aynı aylarıyla kıyaslanır. Yeni teşvik sisteminin işsizlikle mücadelemize önemli katkı sağlanmasını bekliyoruz.
TEŞVİK PAKETİ
Büyük ölçekli ve stratejik yatırımları daha güçlü şekilde destekliyoruz. İl bazlı teşvik sistemine geçiş yaptık. İllerimizin konumları tamamen bilimsel verilerle tespit edilmiştir. Hiçbir siyasi kayırma yoktur. İllerimizin yerleri statik değildir, yükselebilir veya değişebilir.
Tunceli neden 6. bölgede değil de 5. bölgede diye ortalığa velveye veriyor. Hiçbir ilimizin yeri politik mülahazalarla belirlenmemiş, tamamen bilimsel istatistiki verilerle hareket edilmiştir.
SURİYE'DEKİ GELİŞMELER
Çin'de ve Suudi Arabistan'da Suriye'deki gelişmeler gündeme geldi. Ateşkes ilan edildiğinde geçmişteki tecrübelerimizden dolayı temkinli yeklaştık. Son gelişmeler de bizi haklı çıkardı. Sivil halka yönelik saldırılar devam ediyor. BM Güvenlik Konseyi'nin aldığı Annan planı'na destek kararı da çok önemli.
ESİR TÜRK GAZETECİLER
Bakınız şuanda iki Türk gazetecisi halen daha Suriye’nin elinde esir durumdadır. Bir defa bunun cevabını Suriye derhal vermelidir. Suriye’de sorunun durdurulması, ertelenmesi, yeni vahşet gösterileri için Suriye’ye zaman kazandıracaktır.
İstanbul hafta sonu bir önemli toplantıya daha ev sahipliği yaptı. İran Nükleer Zirvesi yapıldı. Daha önce yine Türkiye’de görüşülmüş ve olumsuz geçmişti. Ancak hafta sonu yapılan görüşmede tüm dünyaya olumlu neticeler verecek bir toplantı gerçekleştirildi.
SİYASET RANT KURUMU DEĞİL
Kongrelerimiz büyük bir vakarla demokrasi şöleni şeklinde gerçekleşiyor. Bizim kongrelerimize makam hırsı, öfke çatışma değil, havalarda uçuşan sandalyeler damgasını vurmuyor. Siyaset kurumu yıllar boyunca yıpratılmışi örselenmiştir. Biz ancak hayırda yarışırız. Siyaseti bir hizmet aracı değil, bir rant aracı olarak benimseyenlerin il kongrelerinde neler yaşandığını görüyoruz.
Kendi il belediyelerinde birbirlerini itham edenler bunu perdelemek için bize çamur atıyorlar.
Bugünki gazetelerde Antalya Belediye Başkanı'nın açıklamalarını duydunuz. Harcamalarda usulsüzlük yapanlar utanmadan bize haksızlık iftirasını atıyorlar. Birbirleriyle rant kavgasında olanlar bize çamur atıyorlar.
Siyaseti bir rant aracı olarak görenlerin kongrelerinde neler yaşandığını görüyorsunuz. Bize, AK Parti'ye iftiralar atarken, kendi partilerinde neler olduğunu görmüyorlar. Kendi partilerinin harcamalarını görmeyen, üstelik iki kere bu mevzudan anayasa mahkemesine düşenler, hiç düşünmeden bize çamur atıyorlar.
Teşvik uygulama haritasında illerimizin konumları tamamen bilimsel verilerle tespit edilmiştir. Burada hiçbir siyasi kayırma, öteleme kesinlikle yoktur. Şehirlerde bir gelişme ya da gerileme olursa teşvik sıralamaları anında değişebilir.
Kimileri Tunceli neden sırada diyor. Tabii bunlar Tunceli’ye seçimden seçime değiştiği için Tunceli’de nelerin değiştiği, nelerin geliştiğinden haberleri olmuyor.
FATİH PROJESİ
Fatih Projesi, daha öncede ifade ettim. Biz projeye baktığımız zaman orada kaliteli bir eğitim görüyoruz. Bilgisayarlı akıllı tahtalı son derece modern bir eğitim sistemi görüyoruz. Biz projeye bakınca aydınlık yüzlü aydınlık evlatlarımızın aydınlık istikbalini görüyoruz. Ama onlar baktığında sadece ve sadece para, rant görüyorlar. Gözlerini rant hırsı büyümüşlerden, başka bir şey beklemekte olmaz lazım. Eğer yolsuzluk bakmalarını istiyorlarsa, kendi partilerine, aynaya bakmalarını tavsiye ediyorum.
Yolsuzlukların esir aldığı bir AK Parti iktidarı olsaydı 170 bin dersliği yapmak mümkün olur muydu? Okullarda 1 milyona yakın bilgisayar olur muydu? Bütçesinin yarısını eğitime ayıran bir iktidarız.
Sağlıkta görünmeyen adımlar attık, mezralardan, dağ köylerinden hastaların getirilirken nasıl öldüğünü biliyorduk.
EKSİKLERİMİZ OLSA DA SAĞLIKTA DURUMUMUZ BELLİ
Sağlıkta Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir devrim gerçekleştirdik. Bakın haftasonu İstanbul'da bir hasta ziyareti için Çapa Tıp Fakültesi'ne gittim. Her şey gayet yerinde. İnsanlarımız hizmet alıyorlar.
Her şeyimiz yüzde yüz tamam mı? Hayır! Elbette eksiklerimiz vardır. Ama bunlarıda tamamlamak için çabalıyoruz. Sağlıkta 'artık bana insanca muamele ediliyor' dönemini yaşıyoruz. Paletli ambulanslar, helikopter ambulanslarla sayesinde dağ köylerinden hastalarımızı artık alabiliyoruz. Biz 'önce insan' diyerek yola çıktık ya, işte bu politikalar bu şiarımızın en önemli kanıtıdır. Birileri laf üretir biz ise iş üretiriz. Farkımız burada.
SAĞLIKTA ATILAN ADIMLAR
Bugüne kadar sağlıkta görülmeyecek adımlar attık. Biz bunları gördük. İnsanların köylerden mezralardan getirilirken öldüğünü biliyoruz. Doğum yapan kadının yolda ne çileler çektiğini biliyoruz.
Helikopter ambulanstan jet ambulansa kadar kar kış demeden dağlara tepelere çıkarak hastalarımızı hastaneye taşıdık. Önce insan dedik ya bu bunun ispatıdır.
Birileri laf üretir biz iş üretiriz. Şuanda 81 vilayetimizin her birinde hastanelerimizi daha güzel hale getiriyoruz. İnşallah açılan tıp fakülteleriyle buralardan yetişecek doktorlarımızla tıpta bir rekabet alanı oluşacak. Bu hastanelerimizin doktor hemşire sağlık memuru noktasında dünyayla yarışıyoruz zaten de ciddi anlamda yarışacağız.
Yolsuzlukların olduğu bir iktidar olsa bunlardan hangisi yapılabilir? CHP'nin kıyısından kenarından ortak olduğu iktidarlarda ne yaptınız? Sadece Cumhuriyet tarihinde ulaşım için 6 bin kilometre bölünmüş yol yapmışken 15 bin kilometre bölünmüş yol yaptık.
Bunlar eşantiyondan olmadı. Ankara Eskişehir bitti. Şimdi Eskişehir İstanbul yapılıyor. Ankara Sivas aynı şekilde yapılıyor. BÜtün bunları yok mu farzedeceksin? 2013 boğazın altında derinliği de bayağı derin. Girme boğulursun! Buna çok dikkat et. Bunlar yolsuzlukların olduğu bir iktidarda olur muydu?
UCUZ SİYASET YAPIYORLAR
Geçen gün raylı sistemle ilgili bir açılış yapıyorlardı. 2 kilometreymiş. Nasıl gürlüyordu. Siz yürümeyen yürüyemeyen bir raylı sistem için bizden destek istediniz. Biz de Ulaştırma Bakanlığımızla birlikte olaya dahil olduk. Sana kalsa bunlar bitmezdi. Biz burası CHP'li belediye demedik. Susuz kaldınız Gördes Barajı'nı bitirdik İzmir'e su verdik. Yolsuzlukların olduğu bir iktidar bunları yapabilir mi?
Ucuz siyaset yapıyor. Bu kara siyasettir. Karalama siyasetidir. Borçlanmada nerelerden nerelere geldik. Yüzde 74 faizle borçlanan bir ülkeyken şimdi 8,5. Nereden nereye geldik. Bizden önceki iktidarın hali ortada. Ondada kendi esintileri olan bir partinin ortağıydı. Ziraat Bankası batıyordu. Halk Bankası Batıyordu. Vakıf Bankası batıyordu. Şimdi hepsi çok iyi yerlerde. Bunlar nasıl oldu? Yolsuzlukların olduğu bir iktidar olsaydı Amerika'da şurda burda bankalar batarken bizimkilerde batardı. Hamdolsun hiç bir bankamız batmadı.
Sağlıkta Türkiye tarihinde görülmemiş bir devrim gerçekleştirdik. Birileri laf üretir, biz iş üretiriz. 15 bin kilometrelik duble yol yaptık. Yolsuzluk olsa bunlar yapılır mı? Ucuz siyaset yapıyorlar. AK Parti iktidarına yolsuzluk bulşamadı. Öyle biri olursa onu yanımızdan uzaklaştırırız. CHP'liller yolsuzluk görmek istiyorsa aynaya baksın.
TBMM'NİN 83.YILI
TBMM bundan 83 yıl önce bir cuma günü açılmış ve milli iradenin tecelli ettiği yer olmuştur.
Darbeler değil milletin iradesi olacaktır. Hiçbir kurum, makan TBMM'nin ve millet iradesinin üzerinde değildir. Millet iradesini küçümsemek hiç kimsenin hakkı ve haddi değildir. Kendi iradesini millet iradesinin üzerinde görenler bu millete en büyük kötülüğü yapmıştır. Hiçbir müdahale Türkiye'yi ileriye götürmemiş.
ATATÜRK'ÜN TELGRAFI
Başbakan Erdoğan, TBMM'nin açılışının yıldönümünün yaklaştığını hatırlatarak, Mustafa Kemal Atatürk'ün 21 Nisan 1920'de çektiği iki telgrafı okudu:
21 nisan 1920 de meclisin açılmasına ilişkin telgrafı kısaltarak aktaramak istiyorum. Gazi Mustafa Kemal özetle şunları söylüyor.
Allahın yardımıyla nisanın 23. Cuma günü Cuma namazını müteakiben Ankara’ da büyük millet meclisi açılacaktır.
Namazdan sonra meclise girilmeden önce dua okunarak kurbanlar kesilecektir, hatim ildirilecektir. Meclisin açılışı hatmin son bölümüne gelen Cuma gününden sonra yapılacaktır. Meclisin açılışından dolayı Cuma namazından önce mevlidi şerif okunacaktır
Cenabı haktan bizi muvaffak kılmasını niyaz ederiz.
Heyeti temsiliye adına Mustafa kemal
Meclisin açılışından dolayı her yerde Cuma namazı süresince
Gazi Mustafa kemal bu telgraftan bir gün sonraki telgrafı: 22 Nisan 1920
Dakika tehir edilmeyecektir. Bütün illerle bağımsız sancaklara. Bu tarihten sonra bütün sivil ve askeri kurumların başvuracağı en büyük merci büyük millet meclisi olacaktır.
Darbeler değil milletin iradesi olacaktır. Hiçbir kurum, makan TBMM'nin ve millet iradesinin üzerinde değildir. Millet iradesini küçümsemek hiç kimsenin hakkı ve haddi değildir. Kendi iradesini millet iradesinin üzerinde görenler bu millete en büyük kötülüğü yapmıştır. Hiçbir müdahale Türkiye'yi ileriye götürmemiş.
Artık bu ülkede hiç kimsenin yaptığı yanlış yanına kar kalmayacaktır. 27 Mayıs müdahalesi sanık sandalytesine oturmasa bile aziz millet tarafından hakkında en ağır hüküm verilmiştir. Ardından 1000 yıl değil 15 yıl geçmiş olsada 28 Şubat sanık sandalyesine oturmuştur. AK Parti bu müdahaleden hangi ne zarar gördü diyor? Ben cezaevine o talimatlardan dolayı girdim. Her şey çok açık net ortada. Bizi kalktılar içeriye attılar.
Türkiye'de hukuk ve demokrasi güç kazanmıştır. Üstünlerin hukuku değil hukukun üstünlüğü egemen oldu. Türkiye'de bütün sivil ve askeri makamların başvuracağı en büyük merci Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir. 28 Şubat'ın en karanlık günlerinde arkadaşlarımla otururduk, yumruklarımızı sıkardık, ya sabır derdik. Niceleri dişlerini, yumruklarını sıktı.
Hakkımızda jet kararlar veren yargı sistemine dirayete sabrettik. Talimatla yazı yazan, hergün üzerimize pislik boca eden o bazı yayınlara metanetle sabrettik. Bugün mazlumun ahının aheste aheste çıktığı gündür.
İşte bu gün sabrın selamete erdiği gündür. Bu gün mazlumun hakkın aheste aheste çıktığı gündür. Bugün demokrasinin, Meclis’in anlam kazandığı gündür.
Biz intikam duygusu içinde değiliz. İntikam kelimesini telafuz ederek, ilinçaltındaki darbe kelşmesni teşhir ederek, Allah'ın izniyle böyle karanlık günler yaşamayacaktır. Demokratik rejime kastedenler bundan sonra er ya da geç sanık sandalyesine oturacaklarını bilecek bu millete kötülük yapamayacaktır. Dönemin yöneticilerini itham etmeye başladılar. Kılıçdaroğlu, MGK kararları içinde imza atanlar içinde Abdullah Gül de var. Herhalde mahkemeye ifade verecektir" diyor. Çamur siyaseti görmek isteyen varsa bu ifadeye baksın. Sayın Gül dün açıkladı.
HİÇ HIZLI TRENE BİNDİN Mİ?
Adalette biz şu anda fiziki altyapıda çok önemli adımlar attık. Adalet sarayları herkese dudak uçuklatıyor. Ya insaf, bunları görmüyor musun? Eğer yolsuzlukların olduğu bir ikltidar olsa bu saydıklarımız nasıl yapılır? Ortak olduğunu iktidarlarda neler yaptınız? Bir söyleyin... Hayatında sen hiç hızlı terene bindin mi? Bak boğazın altında tüp geçit yapılıyor. Bayağı da derinde. Tüneller var. Sakın girme boğulursun, dikkat et.
İşte çıkmış, geçen hafta İzmir'de 2 kilometrelik bir metro açılışı yapıyor. Bayağı alevli alevli konuştu. Ya siz rahmetli İzmir Belediye Başkanı Ahmet Priştina zamanında başlatılan ama bir türlü bitirilmeyen metro projeniz için bizden destek aldığınız. Şimdi de o hattı açarken esip gürlüyorlar. Sana kalsa bunlar bitmezdi. Hiç ayrım yapmadan, şu partilidir, bu partilidir demedik geldik oraya da elimizi uzattık. Yarım kalan barajı biz bitirip size teslim ettik. Soruyorum buradan şimdi, yolsuzluk yapanlar bu kadar hizmet üretir mi?
Sayın Kılıçdaroğlu, sen 28 Şubat'ın mağduru değil görevden alındığı halde 28 Şubatçılar tarafından yeniden atanan bürokratsın.
CHP tarihine girmeyeyim, Kılıçdaroğlu'nu terletmeyeyim, o bize lazım diyorum ama... Kitap yasaklanmalarını meşru göstermeye çalışıyor. Kılıçdaroğlu, Kunut dualarının ayet olmadığını bilmiyor. Kılıçdaroğlu son dönemde dini konulara merak sardı, şevkini kırmak istemiyorum. İstismar yaşamadığın bir şeyi yaşıyormuş gibi göstermeye denir.
SON VİDEO HABER
Haber Ara