‘Bin yıl süreceği’ söylenen 28 Şubat darbesiyle 15 yıl sonra yüzleşiliyor. Darbenin mimarı Genelkurmay eski 2. Başkanı Orgeneral Çevik Bir tutuklandı. Sincan’da yürütülen tankları “balans ayarı” olarak tanımlayan Bir, aynı ilçedeki cezaevine konuldu. Böylece soruşturma kapsamında gözaltına alınan 29 emekli askerden 18’i tutuklanmış oldu. 2 şüpheliye ise henüz ulaşılamadı.
Batı Çalışma Grubu (BÇG) belgeleri çerçevesinde başlatılan 28 Şubat soruşturması derinleşiyor. ‘Bin yıl süreceği’ söylenen 28 Şubat darbesi ile 15 yıl sonra yüzleşiliyor. Sürecin mimarlarından Genelkurmay eski 2. Başkanı Orgeneral Çevik Bir, tutuklanarak Sincan Cezaevi’ne gönderildi. Özel Yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği’nin yürüttüğü 28 Şubat soruşturması kapsamında önceki gün mahkemeye sevk edilen 12 kişiden, aralarında Genelkurmay eski 2. Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir’in de bulunduğu 9’u tutuklandı, 3’ü serbest bırakıldı. Bir’in savcılık sorgusunda savcıların zaman zaman tartışmaya girdiği ileri sürüldü. Özel yetkili cumhuriyet savcılarının tutuklanmasını talep ettiği 12 zanlının nöbetçi hakimlik sorgusu önceki gece geç saatlere kadar sürdü.
YURTDIŞI ÇIKIŞ YASAĞI VAR
Zanlıların nöbetçi hakimlik sorgusu yaklaşık 5,5 saat sürdü. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği, savcıların tutuklanmalarını talep ettiği 12 zanlıdan Ümit Şahintürk ile Necdet Batıran veHamzaÖzaltun’un, “mevcut delil durumunu’’ dikkate alarak, serbest bırakılmasına karar verdi. Ancak nöbetçi hakimlik, bu şüphelilerin yurtdışına çıkışlarına, CMK’nın adli kontrol hükümlerine ilişkin 109/3 (a) maddesi uyarınca, yasak getirdi.
KAÇMA KUŞKUSU BULUNUYOR
Emekli Orgeneral Çevik Bir, emekli Tuğgeneral İnal Akbulut, emekli Kıdemli Albay Serdar Çelebi, emekli albaylar Yüksel Sönmez, Yahya Cem Özarslan, Ruşen Bozkurt,Oğuz Kalelioğlu, Cengiz Çetinkaya ve Alican Türk’ün ise “haklarında kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların bulunması, sevk maddelerindeki eylemler için öngörülen cezanın alt ve üst sınırları ve bu maddelerin kaçma kuşkusu doğurması ile adli kontrol kararı verilmesinin yetersiz kalacak olması’’ gibi nedenlerle tutuklanmalarına karar verildi. 28 Şubat soruşturması kapsamında gözaltına alınan 29 kişiden, daha önce de 9’u tutuklanmıştı.Hakkında gözaltı kararı bulunan 2 şüpheliye ise henüz ulaşılamadı. EmekliOrgeneral Çevik Bir’- in de aralarında bulunduğu, tutuklanmasına karar verilen 9 kişi, tutuklama müzekkerelerinin yazılması sonrasında, Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne ait 2 minibüsle Sincan Cezaevi’ne götürüldü.
'TANKLARI BİR GAZETE İÇİN Mİ İKİNCİ KEZ YÜRÜTTÜNÜZ?'
İki aşamalı tatbikat yaptık
28 Şubat döneminin kudretli paşası Çevik Bir, savcılık ifadesinde ilginç ifadeler kullandı. MGK kararlarına ilişkin "Erbakan'ın talimatlarını uyguladım" diyen Bir, Sincan'da tankların geçişini kaçıran basın için tankların bir kez daha yürütülmesini ise şöyle izah etti: "İki aşamalı tatbikat yaptık. Bir tank yolda kaldı, ikinci kez tanklar geçti."
'73 YAŞINDA BUNLARI MI GÖRECEKTİM'
BÇG bünyesinde yaptığı tüm işlemlerin yasal olduğunu savunan Bir, "Ben de üstlerimden emir aldım, uyguladım. Nihai emir merci MGK'dır. Alınan kararların uygulama aşamasını gerçekleştirdik" dedi. Soruşturmayı yürüten Özel Yetkili Ankara Savcısı Mustafa Bilgili'yle ifadelerinin aynen tutanağa geçmediği gerekçesiyle tartışan Bir, "73 yaşından sonra bunları da mı görecektik" diye sitem etti. İfade sırası bekleyen Bir'in Saygı Öztürk'ün 28 Şubat MGK kararlarının da yer aldığı "Dünü ve Bugünüyle Milli Güvenlik Kurulu" kitabını okuduğu ifade edildi. Savcılıkta, MGK kararlarının uygulanması ve Batı çalışma Grubu'nun (BÇG) fişleme belgeleriyle ilgili "Dönemin Başbakan'ı Necmettin Erbakan'la birlikte hükümetin talimatlarını uyguladım" demesi dikkat çekti.
EMİR VE TALİMATLARI UYGULADIM
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi duruşma salonunun izleyici sıralarında dinlenen Bir, tutuklanması istemiyle sevkedildiği nöbetçi hakime de ilginç açıklamalarda bulundu. 14 Mayıs 1939 İzmir Buca doğumlu olduğunu, İstanbul'da ikamet ettiğini, aylık gelirinin 4 bin TL olduğunu belirten Bir, dönemin hükümeti, başbakan ve Milli Güvenlik Kurulu kararlarını uyguladığını belirterek, suçsuz olduğunu savundu. Bir, "Ben üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Hükümetin, Milli Güvenlik Kurulu'nun ve zamanın Başbakanı'nın emir ve talimatlarını uyguladım. Suçsuzum. Şayet yargılanacaksam sabit ikametgâhım olması nedeni ile tutuksuz yargılanmayı bekliyorum" dedi.
"SORUMLU DEMİREL'DİR"
Altında ıslak imzası bulunan BÇG belgelerini reddetmeyen Bir, BÇG'nin hükümetin talimatıyla hareket eden yasal bir kuruluş olduğunu iddia etti. Savcılıkta verdiği ifadeyi doğrulayan Bir, bu ifadenin 6'ncı sayfasında yer alan "Söz konusu belgeyi hazırlayan arkadaşlar bu konuda aşırıya gitmişlerdir. Ancak burada yer alan tedbirlerle ilgili olarak hiçbir eyleme geçilmemiş olup bu durum sadece yazıda kalmıştır" şeklindeki cevabının düzeltilmesini istedi. Mahkeme huzurunda verdiği ifadelerin esas alınmasını talep etti.
Avukatıyla birlikte Refahyol hükümetinin yıkılmasından dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i sorumlu tutan Çevik Bir, şöyle devam etti: "Dönemin başbakanı Sayın Necmettin Erbakan kendi isteği ile istifa etmiştir. İstifa ederken de diğer ortağı ile yaptığı protokol gereği görevi Sayın Tansu Çiller'e bırakmak üzere aynı partilerin hükümet etmeye devam etmesi amacı ile istifa ettiğini belirtmiştir. Ancak dönemin cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirel'in hükümeti kurma görevini Mesut Yılmaz'a vermesi nedeni ile hükümet değişikliği olmuştur. Şayet Tansu Çiller ile Necmettin Erbakan arasındaki protokol gereği Çiller başbakan olsa idi mevcut hükümet görevine devam edecekti." 28 Şubat sürecinde hükümete gözdağı vermek için Sincan'da tanklar yürütülmüştü. Bir'in savunmasında "Ben veya Türk Silahlı Kuvvetleri içinde herhangi bir personelin bu olayda cebir ve şiddet kullanması söz konusu olmamıştır" ifadesini kullanması dikkat çekti.
MGK KARARLARIYLA SAVUNDU
Bozkurt, 28 Şubat 1997 tarihli MGK kararlarından sonra 13 Mart 1997’de toplanan Bakanlar Kurulu’nun bu kararları uygulamaya karar verdiğini ifade etti. MGK’nın anayasal bir kurumolduğunu belirten avukat, 14 Mart 1997’de dönemin BaşbakanımerhumNecmettin Erbakan’ın bakanlıklara, Genelkurmay Başkanlığı’na, “MGKkararlarının uygulanması için gerekli düzenlemelerin yapılmasını, yasal düzenlemeye ihtiyacı olursa Bakanlar Kurulu’nun bu yasal düzenlemeleri de yapacağını, buna göre çalışmasına başlanmasını” bildiren talimat verdiğini kaydetti.
Bozkurt, şöyle devam etti: “Batı Çalışma Grubu sayın mahkemenize sunduğum MGK kararı ve Bakanlar Kurulu kararları muvacehesinde kurulmuştur. Mahkemenize sunduğumuz belgelerle BÇG’nin MGK kararları Ek-A’sı, Başbakan’ın talimat yazısı, İçişleri Bakanı Meral Akşener’in kendi alt birimlerine MGK kararları uyarınca verdiği talimatlar bulunmaktadır. Tümbu hususlar hükümetin talimatı ile bakanlıkların da çalışma yaptığını ve BÇG’nin yasal bir çalışma olduğunu göstermektedir.”
"CEBİR UYGULAMADIK"
Çevik Bir’in avukatı Vahap Bozkurt, MGK belgelerinin Genelkurmay ve MGK Genel Sekreterliği’nden getirilmesi durumunda Bir’e isnat edilen suçun vasfı ve niteliklerinin değişeceğini öne sürdü. Müvekkiline TC hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçlamasının yöneltildiğini, suçlamanın oluşabilmesi için ‘cebir ve şiddet unsurunun’ şart olduğunu ifade eden Bir’in avukatı, “Müvekkilim veya Türk Silahlı Kuvvetleri içinde herhangi bir personelin bu olayda cebir ve şiddet kullanması söz konusu olmamıştır” görüşünü savundu.