BAE’de aşırı refah rahatsız ediyor
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)'de hemen her evde bulunan hizmetçiler, toplumda çeşitli suçları ve sapkınlığı arttırıyor. Daha çok Güneydoğu Asya ülkelerinden gelen hizmetçiler, ev sahiplerinden gördüğü sıkıntıların intikamını almak için için bazen mücevherat hırsızlığı gibi bir takım olaylara yönelirken bazen de yaşadıklarının acısını ailenin küçük çocuğundan çıkarmaya çalışıyor.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-04-16 15:58:52
Dubai polisinin verdiği bilgiye göre, 2011 yılı bu tür suçların zirveye çıktığı yıl oldu. Hırsızlık ve ırza geçme suçlarının tüm suçlara oranı %17,1'e ulaşmış durumda. Bu oran, 1010 vakanın meydana geldiği anlamına geliyor. 2010 yılında işlenen 862 suça karşılık 2011 yılındaki artış, BAE toplumu için alarm verici nitelikte. Bunca refaha rağmen hizmetçilere çok düşük ücretler verilmesi de hırsızlık olaylarının artmasında en önemli unsurlardan biri.
AÇLIKTAN VE İŞSİZLİKTEN KAÇIŞ
Acman Üniversitesi Medya ve Pedagoji Araştırmaları bölümü Öğretim üyesi Doç. Dr. Ali Kasım eş Şabi, İlaf sitesine yaptığı açıklamada hizmetçilerin Körfez ülkelerine gelmeden önce çok güzel hayaller kurduklarını, buraya gelerek yaşadıkları ülkelerdeki fakirlik, işsizlik ve iç savaşlardan kurtulmayı umut ettiklerini kaydediyor. Şabi'nin ifadesine göre bu hayal, büyük bir hayal kırıklığına dönüşebiliyor, insanlar büyük umutlarla geldikleri bu ülkelerde tutuklanarak özgürlüklerinden yoksun kalabiliyorlar. Yaşadıkları acı, maruz kaldıkları yıkım yanlarına kar kalıyor.
Mevcut çalışma yasalarının yeterli olmadığını belirten Şabi, konuyla ilgili acil yeni düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu belirterek, bir taraftan hizmetçinin haklarını koruyan, onu manevi ya da bedensel her türlü saldırılardan koruyan diğer taraftan da ev sahibiyle hizmetçinin ilişkilerini sağlıklı bir zemine oturtulmasını sağlayacak yasalara ihtiyaç olduğunu kaydetti. Şabi, bu yaşananların genelleştirilmemesi gerektiğini, suç oranların artışına rağmen BAE'de hizmetçilerine insani ölçüler içerisinde davranan, onların haklarını koruyan binlerce aile olduğunu ifade etti.
SAVURGANLIK TOPLUMSAL BİR FENOMEN HALİNE GELDİ
Körfez ailelerinde yaşanan israf ve savurganlık, hizmetçilerin ya da hizmet alan ailelerin yaşadığı trajedilerin önemli sebeplerinden birini oluşturuyor. Hizmetçi aylık olarak 1000 dirhem ya da daha az bir paraya çalışırken buna karşın ev sahibinin kızı bir parça elbiseye ya da tek bir ayakkabıya 2000 dirhem para verebiliyor. Bu da hizmetçinin ev hizmeti verdiği kişilere karşı nefret ya da kin duymasına yol açıyor.
Ailelerin önemli bir bölümü hizmetçiyi belirli bir ücret karşılığında satın aldıklarını düşünüyorlar. Bu nedenle hizmetçiye saygı göstermiyor, çalışma saatlerine riayet etmiyor, onu bayramlarda ve resmi tatillerde de çalıştırıyor, kendi inanç ve akidelerine göre yaşamalarına, ibadetlerini yerine getirmelerine izin vermiyorlar.
HİZMETÇİLER ÜZERİNDE KURULAN ŞİDDET DÖNGÜSÜ
Hizmetçiden su isteyen ev sahibi ya da sahibesi, istediği bardakta suyu getirmedi diye suyu yüzüne atıyor, ona hakaretler yağdırıyor ya da aşağılıyor. Şabi, bu durumların büyük ölçüde ülkede var olan refah seviyesinden ve bunu yol açtığı üstünlük psikolojisinden kaynaklandığını düşünüyor.
Şabi'nin ifadesine göre çoğunluğu fakir ailelerden gelen bu insanların kökeni, sihrin yaygın olarak kullanıldığı Güneydoğu Asya ülkelerine dayanıyor. Batıl ve hurafe birçok inanca sahip olan bu insanlar, hayızlı kandan evde pişirilen yemeğe birkaç damla damlatıldığında bunun, yanlarında çalıştığı ailenin sevgisini kazanmasını ve hatta yaptığı hataların görmezden gelinmesini sağlayacağını düşünüyor. Şabi'nin ifadesine göre Güneydoğu Asya'daki bazı İslam ülkelerinde köylere gidip oralarda vaaz veren bazı imamlar, Körfez ülkelerine giden hizmetçilerin yanlarında çalıştıkları ev sahipleriyle cinsel ilişkiye girmeye teşvik ediyor. Zira imamlar, Kuran'da geçen ifadeyle kendilerinin 'Ma meleket eymanühüm' (sağ ellerinin sahip oldukları yani cariyeler) olduklarını, bu nedenle cinsel ilişkinin şer'i açıdan bir sakıncasının bulunmadığını telkin ediyorlar. Onlar, bu yolla ev sahiplerinin sevgisini kazanacağını, çalıştığı evde çok daha uzun süre kalmasını sağlayacağını düşünüyorlar.
Şabi'nin ifadesine göre polis karakoluna bazen emzikli bebeği susturmak amacıyla kafatasına küçük iğneler saplanması, ezilip toz haline getirilen camın çeşitli içeceklerin içine katılması, ya da bu içeceklere fare zehiri, idrar koyulması gibi çok miktarda şikayet intikal ediyor.
BAŞKA UNSURLAR DA VAR
Bütün bunların yanında ailelerin çocuklarına ilgisizlikleri ya da bütünüyle çocuğu hizmetçilerine teslim etmeleri de yaşanan sıkıntılarda en büyük rolü oynayan unsur. Baba öğleden önce devlet dairesindeki resmi işinde çalışırken öğleden sonra gayrı resmi işine geçiyor ve gün boyu ailesinden uzak kalıyor. Ev kadını ise sürekli dışarılarda ya düğün ya günler ya da başka bir takım münasebetler nedeniyle eğlenceden eğlenceye koşturuyor. Bu esnada çocuk ise tamamen başka bir kültür içerisinde yetişmiş Endonezyalı, Seylanlı ya da Filipinli hizmetçilerin elinde yetişiyor. Hizmetçiyle bazen İngilizce bazen de kendi yerel dilleriyle iletişime geçen çocuklar, Arapça düzgün cümleler kuramazken hizmetçinin yerel dilini gayet iyi konuşur hale geliyor.
Birçok durumda ise çocuk anormal bir şekilde hizmetçiye bağlanıyor, onu hayatındaki tek değer hatta annesi gibi görüyor. Örneklerden birinde yemeden içmeden kesilen dört yaşındaki çocuğun tedavi için doktora götürüldüğünde, hizmetçinin ülkesine döndüğü ve çocuğun yemeden içmeden bu yüzden kesildiği ortaya çıkıyor. Zira çocuk için anne mesabesinde olan hizmetçi, çocuğun dünyasındaki en önemli kişi haline geliyor.
SON VİDEO HABER
Haber Ara