Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Yunanlar rahat bir nefes alabilecek mi?

Yunanistan'ın yeni başbakanının ulusal hükümette yer alacak siyasi partilerin çıkarları karşısında sözünü geçirip geçiremeyeceği merak konusu. DW Yunanca Servisi’nden Spiros Moskovou'nun yorumu...

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-04-13 12:27:16

Yunanlar rahat bir nefes alabilecek mi?
Uzun yıllar Avrupa Merkez Bankası'nda başkan yardımcılığı görevini yürütmüş olan Lukas Papadimos’un geçici hükümetin başkanlığına atanması rahat bir nefes almak için yeterli mi? Yunanistan şimdi iflastan kurtuldu ve Euro Bölgesi’ndeki dalgalanmaların üstesinden gelindi mi?

Kesinlikle hayır!

Papadimos parlak bir iktisatçı olabilir. Ne var ki bu göreve gerçek ulusal bir mutabakatla değil, son dakikada bir faciaya meydan vermemek için dişini sıkarak işbirliğine zorlanmış üç siyasi partinin aldığı kararla seçildi. Sosyalist PASOK, muhafazakâr Yeni Demokrasi ve küçük sağcı parti LAOS, önümüzdeki haftalarda sorumluluklarının bilincinde davranacaklar.
Ama yeni hükümetin yemin ederek göreve başlamasından hemen sonra, 19 Şubat 2012’de yapılması planlanan erken seçimler nedeniyle mutlaka yine pusuya yatacaklardır.

Geçtiğimiz günlerde 'ülkenin kurtarılması için çözüm yolları' aranırken büyük partilerin ağırdan almaları, oyalama taktikleri ve hataları, Yunanistan’da şimdiye kadar var olan siyasi sistemin artık işlemez olduğunu da ortaya koyuyor. Bazı çevrelerin çıkarlarını korumak ve kendi yandaşlarına fayda sağlamak üzerine kurulu, çaresiz bir kısırdöngüye dönüşmüş ve boş ideolojik etiketlerle donanmış bir sistem bu.

Otuz yıl boyunca da böyleydi aslında. Ancak son iki yıldan bu yana, borç krizi ve Euro Bölgesi’nde yaşanan zorluklar, kimseye yarar getirmeyen bu sistemin maskesini al aşağı etti. Sorunlara el atıp onların çözümüne gayret etme konusunda sergilenen olağanüstü yeteneksizlik de halkın büyük çoğunluğunu öfke ve ümitsizliğe düşürdü.
Papadimos’un çiçeği burnunda hükümeti için tüm bunlar olumlu koşullar değil. Şimdiye kadar alınan tasarruf önlemleri de etkili olmuyor.

Varlıklılara dokunulmuyor, yoksullar kan ağlıyor, iyice şişirilmiş kamu sektörü yapısal reformlara direniyor, sendikalar da mücadeleye hazır durumda bekliyor. Böyle bir genel hoşnutsuzluk ortamında kısa ömürlü bir geçiş hükümetinin iç cepheyi sakinleştirmesi, şaşkına dönmüş Avrupalı ortaklarının güvenini yeniden kazanması, AB’nin kararlarını uygulamaya geçirmesi ve özel sektörle de ülkenin borçlarının silinmesi için görüşmeler yürütmesi son derece zor görünüyor.

Yunanistan'daki dalgalanmalar sadece ve sadece kısa vadede ortadan kalkacak. En iyisi kemerleri sıkılmış halde tutmaktır.
SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara