Kalkınma Bakanı">
        Kalkınma Bakanı">
        Kalkınma Bakanı">
        Kalkınma Bakanı">

Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Kalkınma Bakanı Yılmaz: Sera gazı kullanımını 1,4 milyar ton azalttık

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Türkiye'nin sera gazı emisyonunun yüzde 20 gerilediğini bildirdi. Yılmaz, "1990-2007 döneminde 1,4 milyar ton daha az sera gazı kullandık." dedi.

        Kalkınma Bakanı

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-04-13 09:32:32

Kalkınma Bakanı Yılmaz: Sera gazı kullanımını 1,4 milyar ton azalttık
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Türkiye'nin sera gazı emisyonunun yüzde 20 gerilediğini bildirdi. Yılmaz, "1990-2007 döneminde 1,4 milyar ton daha az sera gazı kullandık." dedi.

        Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, 'Avrupa Birliği (AB) - Türkiye İklim İşbirliği Fırsatlar, Faydalar ve Zorluklar' konulu seminere katıldı. AB İklim Bakanı Connie Hedegard'ın da konuk olduğu seminerde söz alan Cevdet Yılmaz, "Kalkınma, insan odaklı ve sürdürülebilir olmalı. İnsan odaklı olmalı çünkü sosyal yanı bulunmayan bir kalkınma mümkün değildir. Artık dünyaya tüm toplumu kucaklayan bir kalkınma; yoksulluğu daraltan, istihdamı artıran bir kalkınma gerekiyor." ifadelerini kullandı.

        Çevre duyarlılığı olmadan tam bir kalkınmanın mümkün olmayacağını anlatan Yılmaz, bundan dolayı daha yaşanabilir şehirler üretmeye odaklandıklarını aktardı. Enerjinin önemli bölümünü dışarıdan alan Türkiye'nin yenilenebilir kaynaklara önem verdiğini vurgulayan Yılmaz, şöyle devam etti:

        "İktidar olarak kalkınmayı geniş çerçevede alıyoruz, ekonomik, sosyal ve siyasi olarak bakıyoruz. Ekonomiyi çevreden ve sosyal uygulamalardan bağımsız görmediğimiz gibi, çevreyi de ekonomi ve sosyal uygulamalardan bağımsız değerlendirmiyoruz. Çevrenin bütüncül bir yaklaşımı var. Bu yaklaşımın lehimize olduğunu bilerek Kalkınma Planı'nın en önemli yanlarından biri olarak ele alıyoruz. Çevre sorunları hem bugün hayatını idame ettiren nesilleri hem de gelecek nesilleri ilgilendiriyor. Biz, bu nesilleri temel almalı, ona göre adımlar atmalıyız. Avrupa Birliği'nin çevre için rolünü mühim görüyoruz. Birliğin burada güçlü ve olumlu bir konumu var. Ancak Avrupa'nın konumunun dünyanın tamamında hayatta geçirildiğini belirtmemiz çok kolay değil. Bu anlamda kuşku yok Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Kyoto Protokolü önemli adımlardı. Bu adımların artarak devamını diliyoruz. Türkiye, egzos emisyonunu kısma taahhütünde bulunan ülkelerdendir. Uygulamada önemli aşamalar aldık. 1990 ila 2007 arasında doğrudan ve dolaylı icraatlarımızla prosese katkılarda bulunduk. 1,4 milyar ton daha az sera gazı emisyonu kullandık, 17 senede yüzde 20 azaltım yaptık. Milli gelirimiz artmasına rağmen egzoz emisyonumuz geriledi. Yani yeşil bir büyümeye imkan tanıdık."

        Türkiye'nin emisyona katkalırının binde 4 seviyesinde olduğunu dile getiren Yılmaz, "Türkiye'nin sera gazı emisyonu ve enerji gazı tüketiminde dünya ortalaması altında olması kalkınmanın devamına işaret ediyor. Dünyada durumun iç açıcı olmadığı ortada. Bu da dünyada kalkınma modellerinin sürdürülebilirliğini yeniden tartışmamız gerektiğini ortaya koyuyor. Rio'da bu anlamda mühim kararlar alınacak. Kalkınma bakanlığı olarak Rio'da yapılacak toplantılar için kooridine oluyoruz." diye konuştu. 2006'dan bu yana projelerde azaltan emisyon ticareti için sertifikalandırma yaptıklarını belirten Kalkınma Bakanı, "Enerji verimliliği, yenilenebilir enerji ve katı atıkları konusunda yürüteceğimiz faaliyetlerle 41 ila 67 milyar dolar gelir elde edebiliriz. AB'nin sistemine entegre olduğumuz takdirde bu gelir 166 milyar dolara çıkabilir." öngörülerinde bulundu.

        Cevdet Yılmaz, çevrenin korunması, iklim değişikliği ile mücadele için Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye finansal destek verebileceğini sözlerine ekledi.

        AB İklim Bakanı Connie Hedegard ise iklim değişikliği ile mücadelede Avrupa ile Türkiye'nin bağlarını güçlendireceklerini dile getirdi. Ekonomik ilerlemenin çevre duyarlılığı lie bir arada yürütülebileceğini anlatan Hedegard, bu anlamda pek çok fırsatın bulunduğunun altını çizdi.

Haber Ara