Dolar

34,8720

Euro

36,7454

Altın

3.040,03

Bist

10.058,47

Öztürk: Konuşma sırasında alkollü olabilirim

İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik düzenlenen yolsuzluk operasyonuyla ilgili 130 sanıklı davanın ilk duruşmasında sona gelindi. Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun suç örgütü elebaşı olduğu iddiasıyla yargılandığı davada, tutuklu ve tut

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-04-12 12:08:52

Öztürk: Konuşma sırasında alkollü olabilirim
İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik düzenlenen yolsuzluk operasyonuyla ilgili 130 sanıklı davanın ilk duruşmasında sona gelindi. Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun suç örgütü elebaşı olduğu iddiasıyla yargılandığı davada, tutuklu ve tutuksuz sanıkların suçlamalarla ilgili tek tek savunmaları alındı. Başkan Kocaoğlu, duruşmanın ilk gününden bu yana olduğu gibi yine sabah saatlerinde adliyeye gelerek duruşmaya katıldı. İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmanın sekizinci gününe, suçu bildirmemekle suçlanan Grand Plaza eski Satın Alma Müdür Yardımcısı Cemal Hayati Öztürk'ün savunması damgasını vurdu. CHP'nin seçim bürolarına gönderildiği iddia edilen soğuk sandviçler ve pidelerle ilgili savunmasında Öztürk, görev yaptığı dönemde suç olabilecek hiçbir şey görmediğini söyledi. Talimat alma ve verme durumunda olmadığını ifade eden Öztürk, kendisiyle ilgili ses kayıtlarının, basında çıkan yazılar üzerine yapılan yorumlar olduğunu belirtti. Savunmasını bitiren Öztürk'e, Mahkeme Başkanı Kargılı, ses kayıtlarındaki, "Seçim bürosu, kaybedin bunları, lan bunlar manyak mı? Sandviçlerin teslimatında Bornova yazıyor." konuşmalarını sordu. Öztürk, konuşmaların, basında çıkan yazılar üzerine yapılan yorumlar olduğunu söyledi. Bunun üzerine Başkan Kargılı, "Bu konuşmalar, basında çıkan şeyler değil. Sizin sanki gördükleriniz var. Siz pide dağıtımı ve sandviçle ilgili usulsüzlük gördünüz mü?" diye sordu. Kargılı'nın sorusunu tekralamasının ardından Öztürk, "Bilgim yoktu. Kesinlikle gördüğüm bir şey de yok. Ara sıra alkol alırım. Konuşma sırasında alkollü olabilirim." diye konuştu. Mahkeme Başkanı Kargılı, eski Satın Alma Müdür Yardımcısı Öztürk'e, başka bir kayıtta yolsuzluktan bahsettiğini hatırlatarak, bunun ne olduğunu sordu. Öztürk, "Koordinatör olduktan sonra sekiz ay geriye dönük çalışma yaptık. İmza attım. Ne olduğunu bilmediğim dört fatura vardı. Bunları imzalamayacağımı gereken yerlere söyledim." dedi. Bunun üzerine Kargılı, "Madem ki bunlar suçtu. niye bildirmedin?" diye sordu. Öztürk, "Depo görevlileri muhasebeye bilgi verir, onlar da ilgili müdürlere iletir. Benim söylediklerim ve konuşmalarım tamamen duyumdur. Telefon konuşmaları, tamamen kızgınlıkla söylenmiş görüşmelerdir." ifadelerini kullandı.

Grand Plaza şirketinden seçim bürolarına gönderilen soğuk sandviçlerle ilgili savunma veren şirket çalışanı Yekta Saydam da, "Ürün siparişi verme ve temin etme gibi bir görevim yok. Organizasyonlarda nerede çalışacağımı birim müdürüm belirler. Gıda firmalarının nereye teslimat yapacağının da kararını biz veremeyiz. Sadece yetkili olmadığı zamanlarda biz alırız. Alt nüshalarında bizim imzamız var. Firma, doğrudan teslimatı yapabilir. Bizim her teslimatı alma gibi bir durumumuz ve orada bulunma imkanımız yok. Biz bunları imzaladık. Orjinal değil ama kargo irsaliyelerini birim müdürümüz Erkan Tiryaki'nin talimatıyla imzaladık. İmza eksiği vardı. Bu ürünlerin muhasebeleştirilmesi için imzalar gerekiyordu. Müdürümüz bize, 'Bunları teslim alan kimse yok. İmzalayın.' dedi. Evrakta sahtecilik gibi bir niyetimiz ve suç kastımız yok. Ben hayatım boyunca seçim bürosuna gitmedim. Yerini de bilmem. Bu iddiaları kabul etmiyorum." diye konuştu. Hakim Kargılı, Saydam'a, "O zaman irsaliyelerin üzerine niye CHP seçim bürosu yazılmış?" sorusunu sordu. Bunun üzerine Saydam, "Benim imzaladıklarımda 'Hol 4' yazıyordu. Orası da şirketin fuar alanındaki deposudur." dedi. Grand Plaza çalışanı Çağrı Çavuşoğlu da suçlamaları kabul etmedi. Savunma sırasında avukatlardan biri, depoda bandrolsüz içki bulunması konusunda bilgisinin bulunup bulunmadığını sordu. Çavuşoğlu bunun üzerine, depo sorumlusu olduktan sonra gerekli tespitleri ve savcılığa gereken başvuruyu yaptıklarını söyledi. Savunmalarını yapan Çavuşoğlu ve Saydam'ın birim müdürü olarak üstünde bulunan Erkan Tiryaki de savunmasında, "Depodan, belgeler olmadan bir tane bile malzeme alamayız. Benim olmadığım zamanlarda, yardımcımın imzasıyla işlem yapılabilir. Gelen malların tesliminde, depo sorumlusu yetkilidir. Benim burada yetkim ve görevim yok. İmzalayın talimatı da vermedim. Niye talimat vereyim? Belki usulün tamamlanması konusunda imza atmış olabilirler." dedi. Hakim Kargılı'nın, "Siz müdürken üstleriniz sizleri mi muhatap alır, yoksa başkasını mı?" sorusuna Tiryaki, "Ben talimat vermedim. Kesinlikle böyle bir iş yok." dedi. Ortamın gerilmesi üzerine avukatlar, birbirlerinin savunmasına itiraz etti. Tiryaki ve Çavuşoğlu'nun avukatları, mahkemede kendi arasında tartıştı. Hakim Kargılı, sesini yükselten avukatları ikaz etti.
SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara