Dolar

34,8955

Euro

36,6907

Altın

3.011,41

Bist

10.058,63

İntikam peşinde değiliz, adalet istiyoruz

28 Şubat sürecinin mağdur isimleri TimeTürk'e konuştu. Gözaltına alınan, yargılanan, tutuklanan, eğitim hakları ellerinden alınan, dernek ve vakıfları kapatılan isimler 28 Şubat sürecine yönelik başlatılan soruşturmayı değerlendirdi. Mağdurların ortak tavrı şu: İntikam peşinde değiliz, adalet istiyoruz!

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-04-12 12:16:59

İntikam peşinde değiliz, adalet istiyoruz
Timetürk / Haber Merkezi

28 Şubat'ın en fazla mağdur edilen kesimi dindarlar, Çevik Bir başta olmak üzere dönemin aktörlerinin gözaltına alınmasını Timetürk'e yorumladı. Dindar kesimin kanaat önderleri, İntikam peşinde olmadıklarını, adalet istediklerini vurguladılar.  28 Şubat yargı kararlarının yok sayılmasını talep eden isimler, cezaevlerinde tutuklu bulunan arkadaşlarının serbest bırakılmasını, el konulan vakıf mallarının ise devrini istiyor.

İnsan Hak ve Hürriyetleri Vakfı İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım: Hukuk 28 Şubatta zülüm aracı haline getirildi

28 Şubatın ekonomik boyut gündeme gelmedi. İnanan kesimlere bir taraftan zulüm edilirken diğer taraftan da 150 milyar dolara yakın o dönemde yolsuzluk yapıldı ve bunların üstü örtüldü. 28 Şubatta gördük ki hukuk istenildiği zaman zulmün aracı haline getirilebiliniyor. Bugün de herkes bundan ders almalı ve hukuku zülmün değil adaletin bir aracı haline getirme noktasında ders almalı. 28 Şubat için bu yapılanlara bir yandan hamd ederken diğer yandan da içimiz buruk, çünkü dünyanın her yerinde Müslümanlara 28 Şubat uygulanıyor. Bu anlamda daha çok yolumuz var ve biz adalet inancımızı kaybetmiyoruz. 28 Şubatta verilen yargı kararlarından hepimiz mağdur edildik, cezaevlerine konulduk, Bu haksızlıklarında giderilmesi ve bu kararlarında haksız olduğunun tescil edilmesi gerekiyor.

AGD Genel Başkanı Salih Turhan: Yargılama sürecinin adil ve etkilerden uzak geçmesi de çok önemlidir

“28 Şubat süreci ülkemizin tarihi içerisinde kara bir lekedir. Bu lekenin temizlenmesi yolunda yürütülen bu soruşturmanın titizlikle yürütülmesi ve gerçek sorumlularının adaletin önüne çıkarılması fevkalade önemlidir. Yargılama sürecinin adil ve etkilerden uzak geçmesi de çok önemlidir, soruşturmayı bulandırmaya kalkacak grupların gürültülerine aldırmadan adil bir yargı süreci işletilmelidir. Çünkü böylesi girişimlerle ülkenin dinamikleri, enerjisi gücü ve kuvveti sekteye uğratılarak birçok mağduriyet yaşatılmış, memleket evlatları çeşitli zulümlere düçar edilmiştir. Bu mağdurların başında da ülkeye, ülke evlatlarına hizmet eden MGV gelmektedir.28 Şubatın en önemli mağduru MGV dır. MGV kapatılmış ve 163 kalem mal varlığına el konulmuştur. Bu yürütülen çalışma hususun da gerçekten samimiyseler MGV ye iadeyi itibarı sağlanmalı, yeniden açılarak ve el konulan malları iade edilerek bu samimiyetlerini ortaya koymalıdırlar. Bu gün ülkemizde ve coğrafyamızda yaşanan bütün bu olumsuzluklar bu nevi kalkışmalarının sonucudur. Tarih gösterdi ki MGV bu ülkenin birlik harcıdır. Bu bakımdan süreci yakinen takip edeceğimizi ifade etmekte yarar görüyorum.

Mazlumder Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal: Verilen kararlarda yok hükmünde sayılsın
Geç kalınmış bir karar olarak bunu görüyoruz, daha erken yapılmalıydı. Gerek 12 Eylülde gerekse de 28 Şubatta belli insanların gözaltına alınmaması ile yetinmemek lazım. Bu darbe süreçlerinde emir komuta zinciri ile yapılan bütün kararların iptal edilmesi ve yok hükmünde sayılması gerekiyor. Bunun için bir yasama kararı gerekiyor. Biz Mazlumder olarak bu darbe dönemlerindeki kararların yok edilmesi için bir kampanya düzenliyoruz. Bu kararlar geçersiz sayılırsa toplumun adalet duygusu da yerine gelir ve zararlar tanzim edilmiş olur.

Özgürder Genel Başkanı Rıdvan Kaya: Sevinçliyim ve hamdediyorum
Bu gelişme karşısında sevinçliyim ve hamdediyorum. Bu adamları polislerin arasında bir gördükten sonra çok fazla talebimiz olacak. Uzun süredir Türkiye’de darbecilikle yüzleşme adına birileri bu yüzleşmeyi karalamak adına demagoji yürüttü. Bu insanların göz altına alınması ile bu demagoji çürüdü. Bütün kirlilik ve sorumlularla hesaplaşmayı çok olumlu bir gelişme olarak görüyoruz. Çok fazla zulüm işlendi ve çok fazla mağduriyet yaratıldı bunun giderilmesi kolay olmayacak. Zalimin yanına yaptığının kar kalmayacağını gösteren bir süreç bu. Bu süreç devam edecek. Yıllardır dile getirdiğimiz istek ve arzularımızın bugün gerçekleşiyor olması nedeniyle şükrediyoruz

Medeniyet Derneği Genel Başkanı Kazım Sağlam:  28 Şubatçılar bizi de kendilerine benzettiler
Biz imtikan peşinde değiliz adalet istiyoruz ve diyoruz ki suçlar cezasız kalmasın. Bu atılan adımın toplumda yeni kamplaşma ve düşmanlığa vesile olmamasını istiyoruz, birlerinin bu konudaki çabalarının da gözden kaçırılmaması gerekiyor. Laiklerinde yaşama hakkı bizim güvencemiz altındadır, ama laikler nerede durduklarını netleştirsinler bizde ona göre tavır takınacağız. Zulmün yanında yer almamalı kimse. Biz 28 Şubat’ın da hedefine ulaştığını düşünüyoruz. 28 Şubatçılar paniklemesin çünkü bizi de kendilerine benzettiler.

Aksa Dayanışma Vakfı AKDAV Genel Başkanı Davut Güler: Arkadaşlarımız hala cezaevinde tutuluyor
Biz de 28 Şubat sürecinde operasyona uğradık, vakıflarımıza dava açıldı, gelen misafirlerimiz taciz edildi. O dönem biz yetkililere dedik ki, “Milleti çok tahrik ediyorsunuz adeta siz yerin altına zorluyorsunuz” dedik” Hiçbir soruşturma olmadığı halde, başörtü olaylarından dolayı, Malatya olaylarının faturasını bize yüklediler, arkadaşlımız terör suçundan 15 yıl ceza aldılar ve bu arkadaşlarımız hala içeride. Bu mağduriyetlerin de giderilmesi gerekiyor. Bir çok Müslüman’ı haksız yere, uyduruk belgelerle tutukladılar ve bun insanlar hala içeride.Atılan adım çok olumlu ve geç kalınmış bir adım. Bunun hukuki anlamda karşılığını bekliyoruz. Türkiye’nin yaşanılır bir ülke olması anlamında çok olumlu adımlar bunlar. 28 Şubatçıların halk üzerinde yarattıkları korku kayboluyor ve halk normalleşmeye doğru gidiyor.

Araştırma ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Cevat Özkaya: Mağdurlar davaya müdahil olabilmeli
28 Şubat sürecinde hukukun siyasete alet edildiği bir süreç yaşandı. Bu süreçteki hukuksuzlukların sorgulanması adına bu gözaltı süreçlerinin önemli olduğunu düşünüyorum. Nasıl ki 12 Eylül davasına insanlar müdahil oldularsa, 28 Şubat süreci için de mağdur edilen insanların davaya müdahil olmalarının yolu açılmalıdır. Bu davaların sembolik önemleri var ama sembolik önemlerinden öte cezalandırılma ile sonuçlanması kamu vicdanını rahatlatır ve mağdurların yargıya olan güvenini artırır.28 Şubat süreci diğer darbelerden farklı olarak ordu ile halk arasındaki mesafeyi uçurum seviyesine getirmişti. Bu mesafenin ordunun millet yanında yer alması ile kapanması ile gerekiyor. Bu davanın bu sonucu sağlaması gerektiğini düşünüyorum



SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara