'Bundan sonraki süreç kanlı olacak'
İhsanoğlu: Annan Planı erimeye başladı, bundan sonraki safha daha kanlı olacak
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-04-12 13:00:17
Suriye’de yaşananlarla ilgili açıklama yapan Ekmeleddin İhsanoğlu, Annan Planı'ndan, Suriye’ye yapılacak olası dış müdahaleye, Türkiye’nin konumundan, Rusya’nın rolüne kadar pek çok konu hakkında değerlendirmelerde bulundu. 8 mezhebi de eşit saydıklarını anlatan İhsanoğlu, 2005 yılında Mekke’deki olağanüstü zirvede ilk defa mezhepleri eşit sayarak çağdaş İslam tarihinde Ecmain Ümmet'i sağladıklarını dile getirdi. Irak’ta çatışan Sünni ve Şii’lerin dini liderlerini bir araya getirdiklerini ifade eden İhsanoğlu, “Irak’ta 10 maddelik bir temel anlaşmayla fikir birliği sağladık. O günden bugüne bu çekişme bitmiştir. Mekke belgesi bugün Irak'taki Sünni, Şii barışının temelinde sağlam olarak duruyor. Bir hadise olduğunda herkes buna atıf yaparak doğru yola yöneliyor. Herkes bu hassasiyete saygılı olmalıdır. Böyle bir yanlış güzergaha girersek bütün bölgeyi etkileyecektir.” diye konuştu.
İİT’nin hükümetler arası kuruluş olarak Birleşmiş Milletler (BM)’den sonra ikinci en büyük teşkilat olduğuna değinen İhsanoğlu, “Fakat uluslararası bütün teşkilatlarda bir tek Güvenlik Konseyi’nin müeyyide uygulama yetkisi vardır. Bunu bilmek lazım. Yer yüzünde bir güç göndermek, baskı uygulamak, bir ambargo koymak bu ancak Güvenlik Konseyi’nin kararıyla olur. Bunun dışında yapılabilecek her şeyi yapıyoruz. İlk günden itibaren biz kan dökülmesinin karşısında durduk. Her zaman hükümete, iktidara gereken mesajları gönderdik. Biz bunu yaparken, daha çok sessiz diplomasi yapılmasını tercih ediyoruz.” ifadesini kullandı.
Beşşar Esed’e özel bir temsilci ve mesaj gönderdiğini dile getiren İhsanoğlu, Esed, ‘Reform yapacağız, muhalefetle diyaloga girecğiz.’ dedi. Ondan sonra Arap Birliği’nin inisiyatifi girdi. Biz bakanlar kurulumuzu topladık ve orada bir takım kararlar aldık. Suriye hükümeti bu toplantıya katıldı ve imzasını attı. Ama uygulamadı. Gele gele Kofi Annan’nın 6 maddeden oluşan teklifine geldi. Bizde buna destek verdik ve dedik ki, ‘Rusya’nın buradaki rolü çok önemlidir. Şam üzerinden etkisi olabilecek yegane güç Rusya’dır.’ Rusya’ya ‘Lütfen siz gücünüzü kullanınız çünkü bu bütün insani değerlerin altüst olması, böyle bir kan dökülmesi hiç kimsenin menfaatine değildir. Bu Ortadoğu’daki barışı ve huzuru derin şekilde etkileyecektir.’ Rusya’nın müspet yolda müdahalesi çok gerekli bir husustur.” şeklinde konuştu.
SURİYE’DE DIŞ MÜDEHALE OLURSA TÜM BÖLGE ATEŞE BÜRÜNÜR
Şam iktiranın vakit kazandığını söyleyen İhsanoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:“Bugün herkesin hem fikir olduğu 6 maddeden oluşan Annan Planı erimeye başladı. Bundan sonra safhanın daha da kanlı olacağını gösteriyor. Biz açıkça dış müdahalenin karşısındayız. Çünkü dış müdahale göstermiştir ki, hiçbir zaman problemlerin çözümüne çare değildir. Bilakis daha da vahim bir hal almasına yol acıyor. Irak, Afganistan, Somali ve Libya’da gördük. Dış müdahale çok yanlış etkiler yapıyor. Burada dış müdahale olursa tüm bölge ateşe bürünür. Çözümün muhakkak siyasi olması gerekir.”
Türkiye’siz bir çözümün olmayacağının altını çizen İhsanoğlu, Türkiye’nin hem komşu hem de bölgenin önemli bir ülkesi olduğunu hatırlattı. İhsanoğlu, bugünkü strateji konumuyla, dış politikadaki etkinliğiyle Türkiye’siz bir çözüm olmayacağını belirtti.
SURİYE’DEKİ YAŞANANLARI MEZHEP ÇATIŞMASINA DÖNÜŞTÜRMEK EN BÜYÜK SUÇTUR
Suriye’de en son görmek istediğimiz hususun mezhep çatışması olduğunu aktaran İhsanoğlu, Suriye’de yaşanan olayların mezheple alakası olmadığına dikkat çekti. Suriye’deki hadisenin halk kitlesinin demokratikleşme talepleri olduğunu kaydeden İhsanoğlu sözlerini şöyle tamamladı: “Yani anayasal rejimin demokratik temeller üzerine kurulması bir azınlık iktidarın oligarşinin ilelebet hükümran olmamasıdır. İnsan temel hak ve hürriyetlerinin tesis edilmesi çok partili bir siyasi sistemin kurulması ve iktidarın seçimle iktidarların belirlenmesidir. O bakımdan hadisenin temeli de budur. Bunu mezhep çatışmasına dönüştürmek yapılabilecek en büyük suçtur. Suriye halkına, milletine ve bütün bölgeye yapılabilecek en büyük darbedir, tehlikedir.”
SON VİDEO HABER
Haber Ara