Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

'Boğazlardaki kirlilik sınıra dayandı'

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Bayramiç Meslek Yüksekokulu Su Ürünleri Programı Öğretim Görevlisi Halit Kuşku, İstanbul ve Çanakkale boğazları ile Marmara Denizi'nde kirliliğin sınıra dayandığını söyledi. Bu bölgelerde denize gireceklerin

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-04-11 08:17:00

'Boğazlardaki kirlilik sınıra dayandı'
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Bayramiç Meslek Yüksekokulu Su Ürünleri Programı Öğretim Görevlisi Halit Kuşku, İstanbul ve Çanakkale boğazları ile Marmara Denizi'nde kirliliğin sınıra dayandığını söyledi. Bu bölgelerde denize gireceklerin ve su ürünleri yiyeceklerini uzmanlara danışarak hareket etmesini, uluslararası hukukun da acil önlem alınmasını isteyen Kuşku, "Eğer önlem alınmazsa Gölcük depreminden daha büyük zararlara yol açacak." dedi.

Öğretim Görevlisi Kuşku, bir iç deniz olan Karadeniz'in Bulgaristan, Romanya, Ukrayna, Macaristan ve Rusya tarafından ağır bir kirliliğe maruz kaldığını belirterek, kendini temizlemekte yetersiz olduğunu söyledi. Petrol platformları, seyreden tankerlerin atık suları, Tuna gibi Karadeniz'i besleyen nehirler vasıtasıyla gelen ağır endüstriyel ve kimyevi atıklar, nükleer santrallerden gelecek radyoaktif atıkların can çekişmekte olan Karadeniz'e son darbeyi vurmak üzere olduğunu aktardı. Yaptığı araştırmada bunun faturasını İstanbul ve Çanakkale boğazları ile Marmara Denizi'nin ödemekte olduğunu ve bunun önümüzdeki yıllarda katlanarak artacağını vurgulayan Halit Kuşku, "Yıllık meteorolojik raporları araştırdık. Karadeniz'de hakim rüzgarlar kuzey rüzgarları, bu sebeple yüzeysel atıklar güney kıyılarında yoğunlaşıyor. Doğu Karadeniz ülkelerinde sanayinin ve kirliliğin fazla, kuzeybatıdan esen poyrazın hakim rüzgar olması sebebiyle kirlilik güneybatı Karadeniz'de birikmektedir. Karadeniz'de su seviyesi, yağışların fazlalığı ve buharlaşmanın az olması sebebiyle Ege Denizi'nden 50 cm. yüksektir. Bu nedenle yüzey suları, boğazlar ve Marmara yolunu takip ederek Ege'ye inmektedir. Öyle olunca bütün ağır yüzeysel kirliliğin sırası ile İstanbul Boğazı, Marmara Denizi ve Çanakkale Boğazı'nı takip ettiğini söylemekteyiz. Araştırmalarıma göre senelik 500 bin ton atık su, bu yolu takip etmektedir. Bir çevre felaketi, önlem alınmazsa önümüzdeki yıllarda deprem kadar zarar verecektir." dedi.

Bu konuyu uluslararası platformda dile getirmek üzere çalışmalar yaptığını ve acil önlemler alınması gerektiğini belirten Kuşku, bu bölgede yaşamını sürdüren, su ürünlerini yiyen ve denize girenlerin potansiyel bir tehlikeyle karşı karşıya olduğunu söyledi. Kuşku, bu bölgede yaşayanlara şu uyarıları yaptı: "Mümkünse denize girdikleri bölgelerin suyunu tahlil ettirsinler. Girmek durumunda kalırlarsa ağız temasında bulunmaktan kaçınsınlar ve çıktıktan sonra duş alsınlar. Ağır metal, endüstriyel, kimyasal ve radyoaktif atıklar kanser hastalığına yol açabilir. Denize girenler de cilt hastalıklarına yakalanabilir. Su ürünleri de zamanla vücutta çeşitli işlev bozukluklarına yol açabilir."
SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara