Bediüzzaman'ın Kürt reçetesi
Mardin Artuklu Üniversitesi'nde 3 gündür devam eden 'Bediüzzaman'ın Kürt reçetesi' konulu sempozyumun son oturumunda anayasa ve Kürt meselesi tartışıldı.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-04-09 09:24:59
Sempozyumun düzenlenmesinde önayak olan işadamı Mehmet Emin Değer, sempozyum davetiyesini vermek üzere gittiği bir aşiret liderinin kendisine 'Said-i Nursi mi, Said-i Kürdi mi?' diye sorduğunu hatırlattı. Bediüzzaman'ın bütün kökenlerin ortak zenginliği olduğunu söyleyen Değer, "O hem Said-i Nursi'dir, hem Said-i Kürdi'dir, hem Said-i Arabi'dir hem de Said-i Farisi'dir. O hepimizin ortak zenginliğidir." dedi. Konuşmasına Suriye'de yaşanan katliamları kınayarak başlayan Harran Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Levent Bilgi ise "Risale-i Nur'un bize öğrettiği çok güzel bir şey vardır:
Biz talebeyiz. Birbirimizden öğreneceğimiz çok güzel şeyler var. Bu toplantıyı birlikte düşünerek doğruyu arama toplantısı olarak algılıyorum. Aslında bu toplantı ezber bozma toplantısıdır. 100 yıl önce Münazarat'ta bu ezberler bozulmuştur. Ama maalesef 80 yıldır milliyetçi tortularla buraya kadar geldik. Kemalizm'in tortusu ile geldik. Ulus devletin tortuları ile geldik. Ama şu toplantı ile şunu gördük biraz da Risale-i Nur okuyan insanlar insaf sahibidir. Hakkın yanındadır, doğruyu gördüğünde biz sabreden insanlarız. Bu anlamda da ben öğrencilerime şunu söylüyorum: Evet bizim ırkımızdan gelen Türk olan millet size zulmetmişse özür borcumuz vardır. Bu konuda ben sizden özür diliyorum." ifadelerini kullandı.
Cihan
SON VİDEO HABER
Haber Ara