Bakan Şahin: Polis Aliş'in elinden tutmasaydı, belki de onu kaybedecektik

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, aile için şiddetin önlenmesinde güvenlik güçlerinin yaklaşımının önemine dikkat çekerek, "Aliş'in elinden tutan o polis memuru, Aliş'in hayatını değiştirdi. Belki de daha kötü, çok daha içinden çıkılmaz sorunlarla karşı karşıya kalınacaktı. Belki de Aliş'i kaybedecektik." dedi.

Emniyet Teşkilatı'nın 167. kuruluş yıl dönümü etkinlikleri çerçevesinde Polis Akademisi tarafından 'Aile İçi Şiddet ve Polis' konulu bir sempozyum düzenlendi.

        Bakan Fatma Şahin, burada yaptığı konuşmada, kadına şiddet konusunda gerçekleştirilen yasal değişiklikleri hatırlattı.

        Sorunu, sorun olarak kabul etmenin önemli olduğuna dikkat çeken Şahin, "Nasıl çözeceğimiz konusunda ise daha yapacağımız çok işimiz var. Derhal ve acilen müdahalede, mahkeme kararı beklemeden, kolluk kuvvetinin bir polisin gücünü artırma can kurtarmadır. Yaşam hakkını korumaktır. Bugün bu yetki bu kuruma net bir şekilde verilmiştir. Bu kurum bunun gereğini yapmak için de kurumsal alt yapısını Anadolu'ya güçlü bir şekilde yerleştirmeye başlamıştır. Teknik takibi ile barınma ihtiyacı, geçici mali destek, erkeğin eve yaklaşmaması gibi kanunun temel ana direği olan şey bu kurumun üzerinden şekillenecektir ve bu kurumun üzerinden devam edecektir. O yüzden yönetmelikleri de sizlerin dediği, sizlerin baktığı doğrultudan yapıp, bunların ikinci mevzuatlarını da sizlerle birlikte yapacağız." diye konuştu.

Bu süreci yönetirken bilim ve teknolojinin kullanılması gerektiğini dile getiren Şahin, "Bilimi teknolojiyi kullanarak insanımızı da uygulamada bilinçlendirerek hakkını, hukukunu öğreterek bu süreci yönetmek zorundayız." dedi.

        Vatandaşın yasal okuryazarlığı kadar, karakolda gördüğü muamelenin de en az o kadar önemli olduğunu kaydeden Şahin, "Bir mahkemenin hâkiminin bakışı çok önemlidir. Sonuçta yaşam hakkı korunacaksa bu topyekûn bir zihinsel devrim ile gerçekleşecektir." şeklinde konuştu.

        Hukuki temelin bir başlangıç, tamamlayıcı olanın ise toplumsal farkındalık, yasal okuryazarlık ve bilinç yükseltme olduğunu dile getiren Şahin, "Bugün yapılan bu toplantılarının sonunda bunların bir topyekûn seferberliğe, 74 milyonun bilincinin yükseltildiği yeni bir sisteme geçmek durumundayız." dedi.

"O POLİS MEMURU İYİ Kİ ALİŞ'İ GÖRMÜŞ"

Şahin şöyle devam etti: "Daha dün, Adana'dan, Ceyhan'dan gelen bir haberle benim apar topar gidip yaptığım incelemede ve teşekkürümde de söylediğimi bir şey vardı. O polis memuru iyi ki Aliş'i görmüş dedim. Çünkü en yakınından şiddet gören ve ne yapacağını bilmeyen çocuğun yanında devletin şefkat eli... Bir polisin bakışı, bir müdahalesi ile Ali'nin hayatı kurtuldu. Her Ali, her Ayşe bizim için çok önemli. 74 milyonda her bir vatandaş bizim için çok önemli. O yüzden buradaki duyarlılık, buradaki insani bakış çok önemli. Mustafa Kemal Atatürk'ün polisle ilgili verdiği görevde, 'Asker kadar disiplinli olması kadar bir hukukçu kadar hukukçu olması, bir anne kadar da şefkatli olması çok önemli' diyor. İşte o gün konan vizyonun bugün uygulamada yaşadığımız sonucu. Aliş'in elinden tutan o polis memuru, Aliş'in hayatını değiştirdi. Belki de daha kötü, çok daha içinden çıkılmaz sorunlarla karşı karşıya kalınacaktı. Belki de Aliş'i kaybedecektik."

İÇİŞLERİ BAKANI ŞAHİN: POLİSİYE TEDBİRLER GEÇİCİ BİR RAHATLAMA SAĞLAR

İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, şiddetin toplumsal değişimin beraberinde getirdiği olumsuzlukların başında yer aldığını söyledi. Şahin, "2012 yılında maalesef ülkemizde hemen her gün kadınlarımıza bazen de çocuklarımıza yönelik şiddet uygulandığını öğrenmekte ve üzülmekteyiz." dedi.

Ana, eş, bacı, kız evlat gibi kavramların silikleşerek, kadınlara karşı giderek daha acımasız davranışların sergilendiğini dile getiren Şahin, "Çocuklarımızın evlerinde bile kendini güvende hissetmediği, şiddete, istismara maruz kalabildiği bir noktaya nasıl gelindiği konusunda hepimiz çok iyi düşünmeliyiz." diye konuşu.

        Aile içi şiddet gibi önemli bir konunun Emniyet Teşkilatı'nın kuruluşunun 167. yıl dönümünde bilimsel bir toplantı ile ele alınmasının önemli olduğunu dile getiren Şahin, "Ülkemizin, milletimizin, huzurlu, mutlu, müreffeh ve mutlu geleceği ancak güçlü aileler ve onların yetiştirdiği nesiller ile mümkün olacaktır. Bu nedenle toplumun temel taşı olan sağlam aile kavramının karşı karşıya olduğu şiddet kavramını birlikte iyi anlamak ve ortadan kaldırmak zorundayız." dedi.

Son yıllarda giderek artan aile içi şiddetin ulaştığı boyutlar karşısında tüm imkânların seferber edildiğini söyleyen Şahin şunları dile getirdi: "Ne var ki, bu tür sosyal sorunların çözümünde sadece kamu tarafından veya kolluk tarafından ifa edilecek görevlerin oluşan derin bir yaranın üzerinin yara bandı ile kapatılmasından öteye gitmeyeceği de hepimizce bilinmelidir. Zira bu tür sosyal sorunlara sebep olan temel faktörlerin teşhisi ve tespiti yapılmadan sadece polisiye tedbirlere başvurmak yalnızca geçici bir rahatlama sağlayacaktır. Aile içi şiddet gibi oldukça karmaşık bir sosyal problemle mücadelede çok yönlü bir bakış açısına ihtiyaç vardır. Bu itibarla aile içi şiddetin anlaşılması ve önlenmesi kamu, özel ve sivil toplum kurumlarını da içine alan çok sektörlü bir yaklaşım ile mümkündür. Aile içi şiddetin önlenmesi noktasında kamu kurumları olarak bizler, elbette bütün gücümüz ile çalışacağız. Lakin oldukça farklı boyutları olan bu problemin ortadan kaldırılması ancak toplumun geleninin el ele vermesi ve çözüme yönelik adımlar atılması ile mümkün olabilecektir."