Cihan Haber Ajansı (Cihan) muhabirinin elde ettiği listeye göre Avrupa'daki 9 cinayetten 6'sında PKK üyesi oldukları bilinen failler polis tarafından yakalandı. Yeşiller Partisi'nin listesine göre; Çetin Güngör (Semir) 2 Kasım 1985 tarihinde İsveç Stockholm'da öldürüldü. Güngör'ü öldürmekten tutuklanan Mardin Midyat doğumlu Nuri Candemir'in hem Bochum hem de Hamburg'ta PKK içinde çalıştığı, Hamburg'ta Selim kod adını kullandığı belirlendi.
Enver Ata cinayeti: Ata, Uppsala/İsveç'te 20.06.1984 tarihinde öldürüldü. Öldüren ise Zülküf Kılınç. Kılınç, Elazığ Palu doğumlu, PKK derneği sorumlu çalışanı ve Köln'deki Serxwebun dergisi çalışanı. Daha sonra Serxwebun dergisinin tüm Federal Almanya'da dağıtımından sorumlu oldu.
Zülfi Gök cinayeti: Gök, Rüsselheim/Almanya'da, Temmuz 1984'te Ali Taş tarafından öldürüldü. Taş, 1982/83 yıllarında PKK dergisi Serxwebun merkez bürosunda çalıştı. BİRKOM birleşimi esnasında aynı mekânları kullandıkları için diğer Türk ve Kürt dernekler tarafından biliniyor.
Bülent Yaman cinayeti: Yaman, Lozan/İsviçre'de, 30.12.1985 tarihinde öldürüldü. Cinayetle ilgili 9 PKK'lı tutuklandı, aralarında PKK Basel sorumlusu Seyit Marmis (Karar tarihi 22.06.1987) de bulunuyor.
Mahmut Bilgili cinayeti: Cinayetle bağlantılı olarak, 18.03.1987 tarihinde Deventer/Hollanda'da bir nevruz şenliğine yapılan operasyonda 6 kişi yakalandı. Polis üç PKK'lıyı tutukladı. Tutuklanan kişiler arasında bulunan Ömer Tel, Mahmut Bilgili'nin kaçırılması ve öldürülmesi ile ilişkisi olduğunu itiraf etti.
TERÖR ÖRGÜTÜNDEN AKSİ PROPAGANDA
ERNK Avrupa temsilcilerinin 8 Mayıs 1987 günü yayınladığı bir broşürde "Artık emperyalist kuvvetler sokakta olan her olaydan bizim halkımızı ve liderlerimizi, PKK'yı sorumlu tutuyor. Hollanda polisi çözemediği tüm vakaların arkasında PKK'yı bulmak için elinden geleni yapıyor. Almanya'da her cinayetin, her yangının ve her sokak kavgasının ardında PKK aranıyor. İsveç polisi birkaç kişiyi karıştıkları olaylardan ve iddialardan ötürü yargılamıyor, bir yıldan beri bu kişilere 'Ben PKK'lıyım' dedirtmek için uğraşıyor. Biz yaptıklarımızın arkasında açıkça duruyor ve resmen ilan ediyoruz. Herkes bizim yaptıklarımızı biliyor. Bazıları bizimle alakası olmayan olaylardan bizi sorumlu tutmak gibi bir yanlış yapmasınlar ve tutuklu birkaç kişiyi 'Ben PKK'lıyım' demeye zorlamasınlar ve bu hususta yanlış yapmasınlar." deniyor.
PKK TÜRK ATASÖZÜ İLE KENDİNİ SAVUNMUŞ
Terör örgütü PKK'nın 9 Mart 1987 tarihinde Almanya Münih'te dağıttığı broşürde de "Geçmişte ağalar ve aşiret liderleri farklı güçlerle işbirliği ve onlara uşaklık yaparak bizim değerlerimizi satmışlar ve halkımızı sömürmüşlerdir. Şimdi aynı işi Kürdistan'da ajan-milis çeteleri kurarak ve yurt dışında yüzlerine yeni bir siyasi maske takarak yapmaktadırlar. Bazıları kendilerine Özgürlük Yolu (Avrupa’da KOMKAR), DDKD gibi isimler vermekte, hiçbir şey yapmadan hayatta kalmaya çalışmakta, Kürdistan'ı satmakta ve Kürdistan ile halkımızı sömürmektedirler." ifadeleri yer alıyor.
Kürdistan Raporu Eylül 1986 baskısında terör örgütü, Hamburg'taki işçi ve işsizler birliğinden birkaç kişinin Hamburg'ta gelişen olaylar hakkında demeç verilmesi talebine karşılık şu cevabı veriyor: "Öncelikle PKK'nın bu tür yasa dışı olaylarla bir ilgisinin olmadığı kayıtlara geçmelidir. Bu tür tartışma metinlerinin altında imzası olanlar, bu iftira ve saldırıların Türk cuntası ve onların Avrupa'daki arkadaşları tarafından düzenlenmiş olduğunu bilmelidirler. Bu tür çabalara karşı sadece bir atasözümüz ile cevap veririz: 'İt ürür, kervan yürür.' PKK'nın dünyanın siyasi merkez noktasında olduğu tartışma götürmeyen bir gerçektir. Onlar bugün, bir zamanların en barbar ordusu olarak nitelendirilen 350 bin kişilik bir orduya karşı savaşmaktadır. Bu sebeple çeşitli karanlık ve yasa dışı olaylar hakkında PKK'nın açıklama yapmasını istemek haksızlık olur."
CİHAN