Uluslararası çapta provakasyon!
Sergey Lavrov, Suriye durumunun başka Arap ülkelerindeki durumu istikrarsız hale getirdiğini açıklamıştır. Rusya Dışişleri Bakanı, ta Batı ülkelerinin Şam’a yönelik hareketlerinin Mısır, Bahreyn ve Kuveyt’te muhalefetlerin iktidara karşı çıkmasını teşvik ettiği olasılığını ihmal etmiyor.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-04-08 09:13:03
Geçen hafta Arap Birliği Suriye’yi ekonomik yaptırımlarla tehdit edip cumhuriyette gözlemcilerin kabul etmesini talep etti. Beşar Esad, Suriye’nin dış baskının etkisi altına düşmeyeceğini açıkladı.
Ayni zamanda uluslararası gözlemcileri Şam’da kabul etmeye hazırlarmış, ama belli şartlarla. Bu şartların nasıl olduğu net şekilde bildirilmiyor ama Arap Birliği onlara artık ret cevabını vermiştir. Ve Suriye konusundaki yeni toplantıyı 24 Kasım tarihine tayin etmiştir. Her halde bu toplantıda Şam’a yönelik yaptırımlar konusunda nihai karar verilecek.
Hatırlatalım ki Esad’a karşı kullanılan ana kanıt – muhalefete yönelik şiddetin uygulanmasıdır. Şam ise askerler arasındaki kayıplara dikkat çekiyor –yani isyancılar da sadece taşlarla savaşmıyorlarmış. Buna rağmen Ekim ayında Batı ülkeleri grubu BM Güvenlik Konseyine Suriye’ye yönelik yaptırımlar konusunda karar taslağını sunmuştu. O zaman Rusya ile Çin buna veto koymuştu. Ve doğubilimci eksper Vladimir İsayev’e göre Moskova bundan sonra da tutumunu değiştirmez. Her şeyden önce Rusya ellerindeki güçlü silah kullanabilecek – Güvenlik Konseyinde Suriye’ye karşı kararın kabul edilmesini engelleyebilecek. Çünkü BM Güvenlik Konseyi tarafından onaylanan karar olmadan her hangi askerlerin Suriye’de duruma müdahalesi dış müdahale anlamına gelecek. Tüm sonraki sonuçlarla. Ama ayni zamanda Vladimir İsayev’in keydettiği gibi, Rusya Suriye’de sivillerin ölmelerine de boş boş bakmıyacak.
Moskova’nın tutumu tek taraflı değil: Suriye muhalefetiyle de görüşmeler yapılıyor. Geçen hafta Esad’ın karşıtları Rusya’nın başkentine gelip Sergey Lavrov ile görüştüler. Ancak eksperlere göre muhalefetin yapıcı programı yok, tek net talebi- şimdiki Cumhurbaşkanının iktidardan ayrılması. Yani tüm ‘Arap baharı’ olaylarına özgü olan senaryo görüyoruz– ‘hükümeti devirmek, bundan sonrası ne olursa olsun çaremize bakacağız’. Bu anlayışın neye yol açabileceği mesela çatışmaların dinmediği Mısır durumu gösteriyor. Ve en trajik örnek tabii ki Libya. Tüm ilgili taraflar için Arap devrimlerinin bölgeye istikrar getiremeyeceği bellidir. Bu durumdan sadece ‘kontrollü kaos’ politikasını izleyenler yararlanabilirler. Ama bu kaos ne kadar kontrollü olabilir ki...
SON VİDEO HABER
Haber Ara