Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Teknoloji Bağımsızlığı Kongresi, Başbakan'ı çocukluğuna götürdü

Uluslararası Teknoloji Bağımlılığı Kongresi'ne katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, çocukluk yıllarını anlattı. Çocukluğunun yokluk içinde zor şartlarda geçtiğini anlatan Erdoğan, tüm bu yokluğa ve sıkıntılara rağmen kendi çocukluğunun bugüne göre

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-04-06 10:09:07

Teknoloji Bağımsızlığı Kongresi, Başbakan'ı çocukluğuna götürdü
Uluslararası Teknoloji Bağımlılığı Kongresi'ne katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, çocukluk yıllarını anlattı. Çocukluğunun yokluk içinde zor şartlarda geçtiğini anlatan Erdoğan, tüm bu yokluğa ve sıkıntılara rağmen kendi çocukluğunun bugüne göre daha dolu geçtiğini anlattı.

Milli Eğitim Bakanlığı, Marmara Üniversitesi, Kültür, Toplum ve Aile Derneği ve Ümraniye Belediyesi'nin ortaklaşa düzenlediği I. Uluslararası Teknoloji Bağımlılığı Kongresi Grand Cevahir Kongre Merkezi'nde başladı. Kongrenin açılışına Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Zafer Gül, Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can, Kültür Derneği Başkanı Yrd. Doç. Dr. Gülşen Öztürk ve çok sayıda davetli katıldı.

Toplantının açılışında konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, insanlığın tarihini en başından itibaren sürekli bir değişim içinde olduğunu ancak dünyanın 200 yıl içinde kaydettiği gelişmenin insanlık tarihi boyunca yaşanan en keskin değişim olduğunu söyledi. İnsanlığa bu değişimin ne kazandırdığının ve kaybettirdiğini tartışmanın bilim adamlarına bırakmak gerektiğini aktaran Başbakan Erdoğan, "Bizler ve bizim yaşıtlarımız sınırlı imkanlara sahip bir ülkenin çocukları olarak dünyaya geldik. Ekonomik krizlerin yaşandığı çok ağır savaşların yaşandığı sadece Türkiye'de değil dünyada büyük sorunların olduğu bir dönemde hayata gözlerimizi açtık." dedi.

Kendi çocukluğunda bu günkü çocuklar gibi oyuncaklara sahip olmadıklarını dile getiren Erdoğan, kendi çocukluğunda bu günkü gibi futbol topuna bile ulaşmanın neredeyse imkansız olduğunu belirtti. Çocukluğunda futbol topunun kağıt ve bez yumaklarından yapıldığını aktaran Başbakan, "Bu bez parçalarını, kağıt parçalarını, gazete parçalarını yumak haline getiriyor ve genellikle bununla sokak aralarında futbol oynuyorduk. Öyle forma şort, tozluk, spor ayakkabı, halı saha, çim saha böyle birşey hak getire... Söz konusu bile değil. Uzun zaman biz bunlara sahip olamadık. 15-16 yıl futbol oynadık ama ama böyle bir şey hak getire. Toprak sahalarda oynadık. Resmiydi, amatör futbol oynadık ama böyle bir şey görmedik."

Çocukluk döneminde şu anda Çırağan Sarayı'nın bulunduğu yerde Şeref Stadı adında toprak saha olduğunu ve burada futbol oynadıklarını ifade eden Erdoğan, toprak sahada futbol oynarken düştüklerinde bacaklarının tamamının soyulduğunu ve geceler boyunca acı yataklarında acı içinde kıvrandıklarını aktardı. Çocukluğunda 'Tornet' denilen el yapımı arabalarla oynadıklarını dile getiren Erdoğan, bu araçlarla yokuş aşağı kaydıklarını belirtti. Erdoğan'ın "Bunun da riski var tabi. Bu günkü trafik kazalarına benzemez, çok daha farklı" esprisi salondakileri güldürdü.

TELEVİZYONLA BİRLİKTE SOKAKLAR BOŞALDI

Uçurtma yapmak ve mavi göklerde uçurmanın çocukluğunun en büyük zevklerinden birisi olduğunu aktaran Başbakan Erdoğan, uçurtmayı bu günkü gibi kırtasiyelerden almadıklarını undan yapıştırıcılar ve gazete kağıtlarıyla kendilerinin yaptığını ifade etti. Çocukluklarının en önemli zevklerinden birisin de misket, gazoz kapağı ve topaç oyunu olduğunu anlatan Erdoğan şunları aktardı: "Bizim sokaklarda kör ebece oynamalarımız çok meşhurdu. Ama şimdi böyle bir şey de kalmadı. Çelik çomak 3 taş, 5 taş, 9 taş bunlar bizim oyun araçlarımızdı. Ama bu günün çocukları için maalesef bunlar hiçbir anlam ifade etmiyor. Bu oyunların bir çoğunu bu günün çocukları ne yazık ki bilmiyor. Ben televizyonla birlikte sokakların nasıl boşaldığını, sokaktaki çocuk cıvıltısının nasıl azaldığını, hatta tamamen kesildiğini hatırlıyorum."

Şu anda hemen her evde en az iki televizyon bulunduğunu bildiren Başbakan Erdoğan'ın "Salonda var, yatak odasında var. Özel çalışma odası varsa bir de orada var. Daha da odaların sayısına göre çoğaltılabilir, çünkü odadan televizyon odasına ya da salona gitmek yorucu oluyor. Her yerde olması lazım." esprisi de katılımcıları güldürdü.

Bu gidişin hayra alamet görülmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Başbakan Erdoğan, hemen her evde anne-babanın ve belli bir yaşı aşmış çocukların cep telefonu sahibi olduğunu belirterek, "Bilgisayar hazlı yayılıyor. Oyunları hızla yayılıyor. İnternet tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de süratle yayılıyor. Bütün yokluğa, yoksulluğa, imkansızlığa rağmen bizim çocukluğumuz bu günün çocuklarına göre inanın dolu dolu geçti. Daha neşeli geçti. Daha unutulmaz anılarla geçti. Çünkü bizim oyun alanımız sokaktı. Bizim oyun alanımız, uçsuz bucaksız mavi gökyüzünün altıydı. Bir futbol maçının ardından mahalle bakkalından alıp içtiğimiz o ucuz gazozun tadını inanın bu gün hiçbir içecekte bulamıyorum."

'BAKTERİLERİ MİKROPLARI ÜRKÜTTÜK'

Bugün çocuklar için "şunu almayın, bunu almayın asta olur" uyarıları olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, "Biz hiç hasta olmadık bu güne böyle geldik. Belki de bakterileri biz ürküttük. Mikropları ürküttük. Öyle bir hava bir hal doğalık bambaşkaydı."
Değişimin önünde durmanın ve set çekmenin mümkün olmadığını dile getiren Başbakan Erdoğan, ancak değişimin kortla altında tutulması, yönlendirilmesi ve sağlıklı bir şekilde kanalize edilmesinin mümkün olduğunu söyledi.

Günümüzde aralıksız birkaç gününü bilgisayar karşısında geçiren çocukların olduğunu belirten Başbakan Erdoğan şöyle konuştu: "Sadece ve sadece bilgisayar diliyle, teknoloji kavramlarıyla konuşan anlaşılmaz bir dil konuşan çocuklarımız var. Yüz yüze oturdukları halde konuşmayan ellerindeki telefonları aracılığıyla oyun oynayan, cep telefonu mesajlarıyla iletişim korun çocuklar var. Bilgisayar oyunları yüzünden çocuklar huzursuz, sıkıntılı, öfkeli, mutsuz bir şekilde gelişiyor büyüyor."

'ŞARTLAR KOLAYLAŞTI EN AZ 3 ÇOCUK YAPIN'

Bundan 30-40 yıl önce hanımların çamaşırı, bulaşığı ellerinde yıkamasına rağmen bu günkü kadar meşgül olmadığını aktaran Başbakan Erdoğan, kendi geçmişinden de örnekler verdi. Eşi Emine Erdoğan'ın 4 çocuğunu zorlu şartlarda yetiştirdiğini aktardı. Geçmişteki annelerin büyük zorluklar çileler çektiğini söyleyen Erdoğan, bu günün annelerinin işinin daha kolay olduğuna işaret etti. Erdoğan, "Eşim Elhamdülillah 4 tane çocuk yetiştirdi. Şimdikiler 1 tane, 2 tane yeter diyor. İşte en az üç tane yap, şartlar bak çok kolaylaştı." şeklinde konuştu.

Geçmişte erkeklerin de ailelerine çok daha fazla zaman ayırdığını dile getiren Başbakan Erdoğan, ancak kendisinin işi dolayısıyla ailesine hiçbir zaman yeterince ilgi gösteremediğini belirtti. Erdoğan şöyle konuştu: "Ben çok fazla zaman ayıramıyordum. Yaptığım iş sosyal faaliyetler ve siyasetti. Bundan dolay geç geliyordum. Onun için çocuklarımın, eşimin benim üzerimde hakları var. Ama nerede olduğumu bildikleri için çocuklarım herhalde bana haklarını helal ederler.

Üç gün devam edecek kongrede özellikle gelişme dönemindeki çocuk ve ergenlerin fiziksel, psikolojik, zihinsel ve sosyal gelişimlerine yaralar açabilen teknoloji bağımlılığına ilişkin önleyici tedbirler tartışılacak. Dünyada ve Türkiye'de bu alanda söz sahibi olacak kişilerin katılacağı kongrede internet bağımlılığı, online kumar bağımlılığı, online cinsellik bağımlılığı, online alışveriş bağımlılığı, online oyun bağımlılığı, cep telefonu bağımlılığı, televizyon bağımlılığı ve bilgisayar oyunları bağımlılığı gibi konularda görüşler açıklanacak.




Haber Ara