'Devrimler için irade kullanın'
Uluslar arası Üniversiteler Konseyi (IUC) Başkanı Orhan Hikmet Azizoğlu'ndan, 45. Arap ülkeleri üniversiteelri genel kurulunda özgürlük hareketlerini destekleyici ültimatomu
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-04-06 16:12:46
Fas Kralı VI. Muhammed başkanlığında SidiMohamed Ben Abdelah Üniversitesinde yapılan 45. Arap ülkeleri üniversiteler birliği genel kurulunda Uluslar arası gözlemci ve onur konuğu olarak katılan Uluslar arası Üniversiteler Konseyi (IUC) Başkanı Orhan Hikmet Azizoğlu'ndan, coğrafyamızdaki demokratik özgürlük hareketlerini destekleyici ültimatomu
"siz ülkelerinizin ve uluslarınızın en önemli karar mercilerisiniz veya olmalısınız. Sizler ülkelerinizin yani İslam coğrafyasının yaşadığı demokratik ve özgürlük hareketlerinde sessiz ve irade kullanmadan davranış göstererek sorumluluktan kaçmak anlamında algıladığım davranışlar sergiliyorsunuz. Bu salonda bulunan rektörlerin önemli bir bölümü Uluslar arası Üniversiteler konseyinin yöneticisi veya üyeleridir. Diğer saygın rektör ve bilim adamları kardeşlerimin büyük bölümüyle kardeşlik, dostluk ilişkilerim var. Sizden rica ediyorum karar merci olun ve irade kullanın konferanslarımda sürekli kullandığım İslam demokrasinin özüdür analizini hep beraber yapalım ve uygulayalım.
İslam coğrafyasına huzuru, özgürlüğü, barışı ve halkların ekonomik zenginliğini demokratik çalışmalarla kazandıralım.
Uluslararasılaşma terimi bugün farklı anlamlara çekilmeye çalışılsa da asla ve asla doğu toplumlarının batı toplumlarına entegresi anlamına gelmemelidir. Böylesi bir entegre tamamıyla istenen ve arzulanan birlikteliği sağlamaz, tam aksine bir toplumun diğer toplum üzerinde üstünlük kurmasına yol açar ki bu bazı kesimler tarafından istenen ve arzulanan “medeniyetler çatışması”nın da fitilini ateşler.
Doğu toplumlarının büyük bir kısmı Müslüman’dır. Bu inanç merkezli yaşam şekli beraberinde “İslam Kültürü” dediğimiz ve dünyayı etkileyen bir kültürün doğmasına yol açtı. İslam kültürü ve değerleriyle yaşayan milletler olarak bizler batılılaşmak düşüncesi ve politikalarını; batı toplumlarının erişmiş odlukları hayat standartlarını, bireysel ve toplumsal özgürlükler ve akademik gelişmişlik düzeyine erişmek olarak hedeflemekteyiz. Uluslarımızın değer, kavram, inanç ve kültürlerini koruyarak, sahip olduğumuz aile kavramı, toplumsal paylaşımlar gibi kavramlarımızı, batı toplumlarıyla paylaşmak, medeniyetler ittifakı kurmak uluslar arası üniversiteler konseyinin genel akademik felsefesi ve idealizmidir. Bu nedenle sürekli olarak vurguladığım gibi “ sınırları değerler tarafından çizilmiş bir dünya” felsefesi bu idealizm ve felsefenin ürünüdür. Bunun için dünyanın farklı coğrafyalarında bulunan bilim insanlarıyla birlikte meydana getirdiğimiz bu birlikteliğimizde asla bir kültür diğer kültür içerisinde erimeyeceği gibi gökkuşağının bütün renkleri gibi herkesin kendisini ifade edebileceği bir platform oluşturmaya gayret ettik.
Bilim insanlarının ortaya koyduğu çalışmalar aslında ulusal ve uluslar arası politikalarının alt yapısını hazırlıyor. Bu bakımdan uluslararasılaşma akademik yapıda, teknolojinin ve beyin gücünün ortaklaşa ürettiği bilgi ve bilimi evrenselleştiren bir araçtır.
Küreselleşmeye bilim ve teknolojinin beynimizdeki hücrelerin ayrılmaz parçası olan nesnelere kadar her şeyde, binlerce yıldır uzayıp duran görünmez ipliklerle bağlıyız. İyisiyle kötüsüyle hepimiz küreselleşmenin ürünüyüz ve bu sıra dışı öykünün birer parçasıyız. Bu çerçeveden baktığımızda uluslararasılaşma, Batı ve Doğu toplumlarının birbirlerinin değer ve kavramlarını anlayıp algılamasıyla ve kabullenmesiyle Medeniyetler ittifakı oluşmasıdır. Bu ittifakın meyvelerini yaptığımız çalışmalarda, oluşan diyaloglarda ve iş birliklerinde çok rahat görebiliyoruz
Oluşturduğumuz bu medeniyetler ittifakı, sadece ülkelerimizdeki bilim hayatını etkilemiyor, aynı zamanda üretilen politikaları da etkiliyor. Geleceğimiz olan gençlerin, onlara bilgiye giden yolu gösteren akademisyenlerimizin ve bundan da önemlisi toplumlarımızın birbirini tanımasını kolaylaştırıyor. Bugün özellikle içerisinde bulunduğumuz coğrafyalarda gelişen hareketler ve ortaya çıkan değişim isteklerinin barışçıl bir şekilde sona ermesinin temek yolu içerisinde yaşadığımız toplumların geçmişine ve geleceğine özgü yeni yönetim modellerinin ortaya çıkarılmasıdır. Bunların “ Halka rağmen halk için” felsefesiyle asla dayatılmaması gerekmektedir. Bu bakımdan kendimize olan güvencemizin birincil yolu içerisinde yaşadığımız kültürü tanıma ve onu dünya kültürlerinden koparmadan yeni bir anlayışla halklarımızın mutluluğu için sergileyebilmektir. Demokratikleşme, özgürlük, adil paylaşım, dini hayatın güvence altına alınması, sivilleşme, kanun önünde eşitlik gibi temel ilkeler konseyimizin de felsefesini oluşturan saç ayaklarıdır."
SON VİDEO HABER
Haber Ara