Bu ayıptan bir an önce kurtulmak gerekir!
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Manisa Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi, ''12 Eylül darbesinin yargılandığı bir günde 12 Eylül Anayasası ile Türkiye'nin idare edilmesi çok büyük bir yanlışlıktır. Bu yanlışlıktan, bu ayıptan bir an önce Türkiye'nin kurtulması gerekir'' dedi.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-04-06 14:14:41
Başkan vekili Aşkın'ın katledilmesinin herkesi derinden üzdüğünü ifade eden Tanrıverdi, ''Bu olay İscehisar ile Afyonkarahisar'daki bütün vatandaşlarımızı üzmüştür. Gözü dönmüş bir şekilde yapılan saldırıda sadece Seydi kardeşimiz değil, babası ve avukatı da öldürülmüştür. Bu olay gerçekten vahşet'' dedi. Bu vahşeti yapan kişinin hemen yakalandığını ve yargıya teslim edildiğini belirten Tanrıverdi, ''Yargı elbette hukuk çerçevesinde yargılamasını yapacak ve gerekli cezasını verecek'' diye konuştu.
Daha sonra İscehisar Belediyesi'ne geçen Tanrıverdi, burada gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Tanrıverdi, 12 Eylül askeri darbesine ilişkin davanın görülmeye başlanmasıyla ilgili soru üzerine, darbecilerin yargılanmalarının Türkiye'de demokrasinin ne kadar geliştiğini ortaya koyduğunu vurguladı.
İhtilallerin, darbelerin sadece 12 Eylül'de yapılmadığını ifade eden Tanrıverdi, şöyle konuştu:
''1960 ihtilalini unutmuyoruz. Aradaki muhtıraları unutmuyoruz. 1980 ihtilalini hiç unutmuyoruz ki çok yakından yaşadığımız ve bizzat da mağdur olduğumuz bir darbedir. Bizden önceki dönemlerde darbelerin, darbecilerin yargılanması, mahkemeye götürülmesi mümkün olmadı. Hiç düşünmediler bile. Dolayısıyla bizim iktidar olduğumuz dönemde 12 Eylül darbecileri yargılanıyorsa bu, AK Parti'nin iş başına gelir gelmez başlattığı demokratikleşme yürüyüşünün sağlıklı bir yürüyüş olduğunu göstermektedir. Özellikle 12 Eylül darbesinin yıl dönümü olan 12 Eylül 2010 tarihinde anayasa değişikliği Meclis'te gerçekleşememiştir 367'den dolayı. Meclis içinde gerek ana muhalefet partisi gerekse muhalefet partisi olumlu oy kullanmadı. 336 oy aldığı için halk oylamasına, referanduma gidilmesi yasal bir zorunluluk oldu. Halka gidildiği zaman da anayasaya 'evet' kampanyası düzenleyenler ile 'hayır' kampanyası düzenleyenleri halkımız yakından gördü.''
Bu çerçevede ana muhalefet partisi ve muhalefet partilerinin 12 Eylül 2010 tarihindeki anayasa değişikliği referandumunda 'Hayır' demelerinin gerekçelerine dikkatli bakılması gerektiğini vurgulayan Tanrıverdi, şunları kaydetti:
''Bunlar, 'Yargılayamazlar, sizi kandırıyorlar, bu değişiklikler Türkiye'yi demokratikleştirmez, geliştirmez. Özellikle Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nu (HSYK) dikkate alarak yargıyı arka bahçeleri yapmak istiyorlar' gibi sığ, demokratik düşüncelerden uzak, halkın iradesinden yansıtmayan propaganda yapmışlardı. Altını çizerek söylediler. '12 Eylül darbesi yapan komutanları kesinlike bu anayasa değişikliği yargılayamaz' dediler. Kimi 'yaşı geçti', kimi 'süresi geçti', kimi de 'zaman aşımına uğrayacak' diye yorumlar yaptı.''
MUHALEFET PARTİLERİ SAMİMİ DEĞİL
''Muhalefet partilerinin 12 Eylül'de darbe yapan komutanların yargıya çıkarılıp sorgulanmaları başlayınca hemen davaya müdahil olma yarışına girdiklerini'' söyleyen Tanrıverdi, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu konuda doğrusu samimi olduklarını ifade edemem. Tamamen şov amaçlıdır. Samimi olsalardı daha işin başında, referandumda 'evet' kampanyasına katılırlardı. Ama görüyoruz ki dünkü tavırları ile bugünkü davranışları arasında çok büyük fark var. Kendileri adına da büyük bir çelişki var. İnşallah bu müdahillik onların zihinlerinde demokrasiyi yeşertir, geliştirir, bundan sonraki süreçte demokratik adım atmalarını sağlar. Çünkü Türkiye daha ileri demokrasiyle buluşmak zorundadır. Bu gün Türkiye'de bazı sorunlardan bahsediyorsak ya demokrasi açığından ya da boşluğundan olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla sıfır sorunlu ülkede yaşamak istiyorsak daha ileri demokrasiyle Türkiye'yi buluşturmak zorundayız. AK Parti olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bunun en önemli düzenlemesi de sivil, demokrat, özgürlükçü yeni bir anayasanın yapılmasıdır.
Ana muhalefet partisi ve muhalefet partisi davaya müdahil olmakta samimi, demokrasi beklentilerinde ciddiyseler, anayasa değişikliğinde kararlı olduklarını ortaya koymalıdırlar. 12 Eylül darbesinin yargılandığı bir günde 12 Eylül Anayasası ile Türkiye'nin idare edilmesi çok büyük bir yanlışlıktır. Bu yanlışlıktan, bu ayıptan bir an önce Türkiye'nin kurtulması gerekir. Müdahillik ciddiyetlerini ve demokrasi beklenti ciddiyetlerini anayasa değişikliğinde görmek istiyoruz.''
TEŞVİK YASASI YENİDEN DÜZNLENDİ
Tanrıverdi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından dün Ankara'da yeni teşvik paketi açıklandığını hatırlattı. İlgili bakanların yasanın detaylarını açıklamaya devam edeceklerini ifade eden Tanrıverdi, şunları söyledi:
''Bu Teşvik Yasası 3'üncüdür. Her değişen şartlara göre uyum sağlamak adına yapılan yeni düzenlemedir. Türkiye'nin ve dünyanın değişen şartlarına göre Teşvik Yasası yeniden düzenlenmiştir. Teşvik Yasası düzenlemeleri sonucu, teşvik edilen illerdeki yatırımların arttığını, istihdamın arttığını görüyoruz. Bu teşvik yasaları sonucu sadece bir bölgenin değil Türkiye'nin bütün olarak kalkınması sağlanmıştır. Dolayısıyla hükümetimiz küresel ekonomik krizler karşısında daha dik durabilmek, ayaklarının yere sağlam basabilmek adına ve Türkiye'deki özellikle cari açığın kapatılması adına bu düzenlemeyi yeniden yapmıştır.''
Ziyarete, Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, İl Genel Meclisi Başkanı Salih Sel, İscehisar Kaymakamı Murat Kütük, AK Parti İl Başkanı Mehmet Zeybek, AK Parti İlçe Başkanı Naci Mermer ve İscehisar Belediye Başkanı Mustafa Çibik de katıldı.
AA
Haber Ara