Dolar

34,8660

Euro

36,7937

Altın

3.049,56

Bist

10.118,10

Çin dünyanın, Türkiye AB'nin belirleyicisi

Oxford Üniversitesi Avupa Çalışmaları Profesörü Timothy Garton Ash, gelecek dönemde Çin'in dünya ekonomisi üzerinde çok önemli rol oynayacağını, Türkiye'nin de AB'nin belirleyicisi olacağını söyledi.

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-04-05 13:58:13

Çin dünyanın, Türkiye AB'nin belirleyicisi
Avrupa'nın ise Türkiye'nin üyeliğini "evet"den, "hayır"a çevirecek bahaneler ürettiğini belirten Ash, Türkiye'nin de artık üyelik konusunda eskisi kadar istekli olmadığını, hatta Ortadoğu'ya doğru bir kayış sergilediğini savunarak, "Türkiye'nin AB'ye üyeliği hayati bir konudur. Çin, dünya ekonomisinin belirleyicisi olacaksa, Türkiye AB'nin belirleyicisi olacak. Bu her açıdan ekonomik, jeostratejik ve medeniyetler anlamında bir belirleyicilik olacak" dedi.
Garanti Gelecek Zirvesi'nin konuğu olan Ash, küresel gelişmeleri, sosyal, politik ve tarihi açıdan değerlendirirken, mevcut durumu AB ve demokrasinin geleceği açısından yorumladı. Çin'de hiç kimsenin siyasi sistemin gelecek 10-20 yılda aynı kalacağını düşünmediğini söyleyen Ash, hatta Çin'de, "değişecek mi?" değil, "nasıl değişecek?" sorusunun sorulduğunu ve Çin'in demokrasinin gelecekteki en kritik belirleyici olacağını söyledi.

-"AVRUPA, PARASAL ORTAKLIKLA ARABAYI, ATIN ÖNÜNE KOYDU, ŞİMDİ ATI, ARABANIN ÖNÜNE KOYMAK İÇİN UĞRAŞIYOR"-

Çin'de ekstansif büyümede (yaygın büyüme) hukukun üstünlüğü, yönetim, Ar-Ge konularının şart olacağını dile getiren Ash, bu durunun siyasi rejimin değişmesini de gekertireceğini ve değişen Çin'in, gelecek dönemde dünya ekonomisi üzerinde belirleyici rol oynayacağını vurguladı. Avrupa'nın ise bugün ciddi bir ölüm kalım savaşı verdiğini ifade eden Ash, hatta "en berbat" zamanlarını yaşayan 27 üye ülkeli birlikte, bu büyük kriz ortamında kararlı stratejileri ortaya koyacak güçlü liderler olmadığını savundu. Avrupa'da 1990'ların başarılı zamanların son derece yanlış bir biçimde Avrupa para ortaklığının kurulduğunu dile getiren Ash, bu durumu, "Arabayı atın önüne koyduk. Çünkü mali bir birlik, siyasi bir birlik olmadan parasal birliğe geçtik. Şimdi tekrar atı, arabanın önüne koymak için inanılmaz çabalar sarf ediliyor" sözleriyle eleştirdi. Bu durumu değiştirecek siyasi liderlerin olmamasını da eleştiren Ash, "Bugün inalımaz büyük bir kriz var. İnsanlar, 'durum niye böyle' diye şikayet ediyorlar. Bir liderlik yetersizliği.. Özellikle eski liderleri dinlerseniz, 'şimdi hiç lider yok, nerede bizim zamanlarımız' diyorlar" dedi.

-"AVRUPA'YI BÜTÜNLEŞTİREN MOTORLAR YOK OLDU"-

Ash, günümüzde AB'yi bütünleştiren esas tetikleyici motorların da yok olduğunu iddia ederek, şunları söyledi:
"Mesela savaşın, soykırımın, işgalin ve diktatörlüğün hafızası kaybolmuş. Avrupa halkının bütünlüğü yok artık. Bugün Avrupa liderlerinde bu bellek yok. Hatta tehdit bile yok. Dış tehdit yok. Amerika gibi bir tetikleyici bile yok. Avrupa marjinalleşmiştir, yani ABD'nin dış politikasının merkezi değildir ve olmayacaktır. Almanya'da artık bugün büyük bir motor değildir."

-"AB, TÜRKİYE'Yİ ÜYE ALMAMAK İÇİN BAHANELER ÜRETİYOR"-

Oxford Üniversitesi Profesörü Timothy Garton Ash, değindiği Türkiye konusunda da kaygıları bulunduğunu dile getirdi. Avrupa açısından bakıldığında ise genişleme iştahının çok azaldığını kaydeden Ash, Euro bölgesindeki ekonomik krizin, Türkiye'nin üyeliği konusunda çok ciddi bir soğutucu faktör olduğunu kaydetti. Ash, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bunun sonucunda birçok siyasetçi, hatta ülkelerin halkları neden, hatta bahane üretmeye çalışıyorlar. Türkiye'nin üyeliğini 'evet'ten, 'hayır'a çevirmek için bahaneler arıyorlar. Türkiye, o bahaneleri asla sunmamalı. Türkiye'nin AB'ye üye olması, hepimiz için hayatidir. AB, eğer dünyanın geleceği için belirleyici bir ülke olacaksa, Türkiye de AB'nin geleceği için belirleyici bir ülke olacak. Bu belirleyicilik demokrasi, jeostratejik, bölgesel oyuncu olması açısından, Ortadoğu-Kafkasya ile ilişkiler, medeniyetler açısından olacak. Çünkü, çoğunluğu Müslüman bir ülke olarak İslam medeniyetinin önemli beşiklerinden biri olarak Türkiye'nin geleceğe dönük AB'ye üye olması, büyük önem ve anlam taşıyacak. Bunun yapılabilmesi, o geniş spektrumlu bütünleşmenin en güzel örneklerinden biri olacaktır."

-"TÜRKİYE, ORTADOĞU VE ASYA'YA KAYIYOR"-

Soruları da yanıtlayan Timothy Garton Ash, Türkiye'nin AB'ye üyeliğine ilişkin bir soru üzerine, bundan 6-7 yıl önce çok güçlü bir şekilde Türkiye ile AB'nin birbirine yaklaştığını düşündüklerini ve bir birleşme yolunda olunduğuna inandıkların söyledi. Şimdi ise tam tersi yönde bir ayrışma olduğuna dikkati çeken Ash, "Türkiye başka bir yere doğru gidiyor gibi görünüyor. Sanki başka, kendi bölgesel dünyası içinde bir Ortadoğu, Orta Asya arasında serbest dolaşımda bir BRIC ülkesi gibi görünüyor bazen Türkiye" karşılığını verdi.
Burada belkide ideal pozisyonun, Türkiye'nin güçlü bir bölgesel güç olması ve AB içinde bu gücü koruması gerektiğinin altını çizen Ash, "Mesela, Polonya hem bölgesel çıkarlarını savunabilir, hem Orta Avrupa'da eski Sovyetler'deki çıkarlarını koruyabilir. Aynı zamanda AB içinde de olabilirsiniz. Fransa, Akdeniz'deki çıklarını, İngiltere'de Atlantik'teki çıkarlarını koruyabilir. Türkiye bu bakımdan inanılmaz iyi bir yere sahip. Bölgesel kozunu rahatlıkla AB yapısı içinde koruyabilir" dedi.
Türkiye'ye ilişkin insan hakları konusunda da endişelerini de dile getiren Ash, en fazla tutuklu gazetecinin Çin ve İran'da değil, Türkiye'de olduğunu ve bu durumdan kaygılandığını dile getirdi.

Haber Ara