Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Berfo Ana'dan Evren'e tokat gibi sözler

Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile emekli Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya'nın yargılanmasına Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ikinci gününe oğlu 12 Eylül döneminde oğlu kaybolan ve kamuoyunda Berfo Ana olarak tanınan Berfo Kırbayır'ın sözleri damga vurdu. Berfo Ana Evren'e Berfo Ana, 'O benim yuvamı yıktı, onun yuvası da yıkılsın.' dedi.

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-04-05 18:01:55

Berfo Ana'dan Evren'e tokat gibi sözler
2 Eylül döneminde kaybolan 104 yaşındaki Berfo Anne, 12 Eylül Davası'na müdahil olmak üzere adliyeye gelerek duruşma salonuna girdi. Ambulansla mahkemeye gelen Berfo Ana, duruşma salonuna girişte alkışlarla karşılandı.

Mahkeme Başkanının Türkçe bilip bilmediğini sorduğu Berfo Ana'nın yanındaki yakınları bildiğini söyledi.

Yakınlarının kollarına girerek adliyeye gelen Berfo Kırbayır, oğlu Cemil Kırbayır'ın kaybolmasından sorumlu olanlarının ceza almasını istedi.

Kırbayır, "Ben 104 yaşında hasta hasta yatağımdan kalkıp geldim. Tansiyonum var, kalp hastasıyım, dil altı kullanıyorum. Ama sanıklar hastalıklarını bahane ederek gelmiyorlar. Onların da gelmesi gerekir" dedi.

Berfo Ana ölmeden önce tek isteğinin oğlunun başına neler geldiğini öğrenmek olduğunu belirtti: "Oğluma ne oldu? Nasıl götürdüler? Nereye götürdüler? Öldürdüler mi? Kestiler mi? Astılar mı? Nerede yatıyor? Mezarı nerede? Öğrenmek istiyorum."

Müdahillik talebinde bulunan oğlu Cemil Kırbayır'ı işkence sonucu kaybeden Berfo Ana, adliye çıkışında Evren'den ölene kadar davacı olacağını söyledi.

Berfo Ana, "O benim yuvamı yıktı, onun yuvası da yıkılsın." dedi. Berfo Ana'nın avukatı ise Cemil Kırbayır'ın yerini bilenlerin insanlık namına bildirmesini ve onun gibi olanların yerlerinin söylenmesini istedi.

Oğlunun 12 Eylül sonrası gözaltına alındığını, daha sonra ise cesedinin dahi verilmediğini ve hala nerede olduğunu bilmediklerini anlatan Kırbayır, Evren'i burada görmek ve dertlerini anlatmak istediğini ifade etti. "Allah senin evin yıkılsın, ocağın yıkılsın. Utanmaz, korkma. Senin ocağın söne. Benim ocağımı söndürdün" dedi.

Müdahillik konusunda konuşan Orhan Miroğlu ise darbe davasının demokrasinin bir kazancı olduğunu söyledi. Referandumda 'evet' deyip bu yolu açanlara teşekkür eden Miroğlu, cezaevinde ağır işkenceler gördüğünü ifade etti.

Diyarbakır Cezaevi'nde 5 nolu yerde kaldıklarını ancak kendisinin burayı '5 nolu bellek' olarak nitelendirdiğini anlatan Miroğlu, Diyarbakır Cezaevi'nin Türkiye'de Kürtlerin eşit muamele gördüğü bir mekân olduğunu söyledi. Cezaevinde Kürtçe konuşmanın yasak olduğunu kaydeden Miroğlu, görüşme yerlerinde 'Türkçe konuş, çok konuş' yazıldığını ifade etti. 32 yıl öncesine gidip neler yaşandığının görülmesi gerektiğini belirten Miroğlu, 'nefret etmekten kurtulmak ve beraber yaşamanın koşullarını oluşturmak' gerektiğini kaydetti.

Haber Ara