Dolar

34,8734

Euro

36,7448

Altın

3.033,86

Bist

10.058,47

Arınç: Artık kimse cuntacılıktan bahsedemez, çünkü demokrasimiz güçlendi

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, artık Türkiye'de kimsenin cuntacılıktan, darbecilikten bahsedemeyeceğini ve cesaret edemeyeceğini belirterek, "Çünkü demokrasimiz güçlendi. Sivil asker ilişkileri çağdaş demokrasilerde olduğu gibi yerli yerine yerleş

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-04-04 12:00:02

Arınç: Artık kimse cuntacılıktan bahsedemez, çünkü demokrasimiz güçlendi
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, artık Türkiye'de kimsenin cuntacılıktan, darbecilikten bahsedemeyeceğini ve cesaret edemeyeceğini belirterek, "Çünkü demokrasimiz güçlendi. Sivil asker ilişkileri çağdaş demokrasilerde olduğu gibi yerli yerine yerleşti." dedi.

        Bugün Türkiye'de, sadece demokrasi ve özgürlüklerin konuşulduğunu ifade eden Arınç, "Bunda payı olanların bugün sevinmesi gerekir. Buna köstek olmaya çalışanların da başlarını iki elleri arasına alıp hem bir utanma hem de bir ibret duygusuyla bu yaptıklarından herhalde vazgeçmeleri gerekir." diye konuştu.

Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından Antalya'da düzenlenen 'Uluslararası Kadın ve Medya Sempozyumu'na katılan Başbakan Yardımcısı Arınç, toplantı sonrası düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını cevapladı. Arınç, 12 Eylül davasına CHP, MHP ve BDP'nin de müdahil olmalarının hatırlatılması üzerine, bugün Türkiye için çok önemli bir yargılamanın başladığını kaydetti. 12 Eylül darbesinin üzerinden 32 yıl geçtiğini belirten Arınç, şöyle konuştu:

        "32 yıl sonra bu darbenin sorumlusu olan hayatta kalan iki kişi, Tahsin Şahinkaya ve Kenan Evren, Türkiye anayasasını cebren ıskat etmeye tam teşebbüsten yargılanmak üzere haklarında dava açıldı ve bugün mahkemeler başladı. Bu, Türk siyasi tarihinin en önemli günüdür. Özellikle son 50-60 yılını darbelerle muhtıralarla, post modern veya bir başka şekilde siyasete müdahalelerle geçirmiş olan Türkiye'de, 12 Eylül darbesi olarak bilinen ve şu anda hayatta olan iki kişinin yargılanması bence çok önemli bir konu."

        Bu sürece kolay gelinmediğine dikkat çeken Arınç, son 10 yıldır Türkiye'de demokratikleşme ve özgürlüklerin giderek genişlemesi ve anayasada yapılan değişikliklerle darbecilerin yargılanmasının mümkün olduğunu ifade etti. Dolayısıyla bugünden, bütün demokratların, demokrasi yanlılarının büyük bir sevinç duyması gerektiğini belirten Arınç, "Çünkü 27 Mayıs, 1960 askeri darbesi, 71 muhtırası, 80 askeri darbesi, sonrasındaki gizli açık pek çok darbe, müdahale ve muhtıralarla Türkiye'de demokrasi dışı olaylar yaşandı. Türkiye geriledi. Türkiye üzüldü. Ülke, çok şeyini kaybetti. 12 Eylül 2010'da yapılan anayasa değişikliği ile 12 Eylül darbecilerini koruyan geçici 15'inci madde hükmü anayasadan tamamen çıkarıldı. Bundan sonra bu darbeciler, cuntacılar yargı önüne çıkarılmaya başlandı. Bugün darbeciler rahatsızlıkları nedeniyle mahkemeye gelememiş olsalar bile haklarında iddianame tanzim edilen ve yargılamaların sonucunda da ağır cezalar beklenen bu kişilerle bugün Türk siyaseti de Türk yargısı da yüzleşiyor. Bu, ancak anayasa değişikliğiyle mümkün olabildi." diye konuştu.

CHP VE MHP'NİN REFERANDUMDA 'HAYIR' OYU KULLANDIĞINI HATIRLATTI

        Anayasa değişikliğinde yüzde 58 'Evet' oyu karşılığında, bugün darbecilerin yargılandığını dile getiren Başbakan Yardımcısı Arınç, 12 Eylül referandum öncesini hatırlattı. CHP, MHP'nin anayasa değişikliğine karşı çıkarak 'Hayır' oyu kullandığını, BDP'nin de anayasa değişikliğini boykot ettiğini hatırlatan Arınç, Kılıçdaroğlu ve Bahçeli'nin o dönemdeki tutumlarını eleştirdi.

        Referandumda, başta AK Parti olmak üzere birkaç partinin ve halkın büyük bir kesiminin bu değişikliklere 'Evet' dediğini ifade eden Arınç, şöyle devam etti: "Anayasa değişikliği yürürlüğe girdi. O tarihlerde Sayın Kılıçdaroğlu'nun da Sayın Bahçeli'nin de '12 Eylül ile bunlar hesaplaşamaz. Bu bir illüzyondur. Bu anayasa değişikliğine gerek yoktur' sözlerini hepimiz hatırlıyoruz. Dolayısıyla bugün yine aynı muhalefet bir taraftan müdahil olma telaşı içindeyken bir taraftan da 'bundan bir şey çıkmaz bunda bir illüzyon vardır' demesini doğrusu çok garipsiyorum. Bunun takdiri millete aittir. Bugün sevinmesi gerekenler, övünmesi gerekenler, bugün darbecilerle hesaplaşıldığı için bundan kendisine bir onur payesi çıkarmaya çalışanlar, referandumda 'Evet' oyu kullananlardır. Bütün bunları inkar ederek referandum öncesinde 'Hayır' oyu çıksın diye ağıza alınmadık suçlamalarla iftiralarla hakaretlerle yol kesmeye çalışanların, bugün darbe karşıtı görünmeleri ve biz de 'esasen zarar görmüştük esasen müdahale edeceğiz' taleplerini buruk bir gülümsemeyle karşılıyoruz."




SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara