Dolar

32,2446

Euro

34,6764

Altın

2.396,76

Bist

10.247,75

Burma'daki demokrasi Arakan'a uğrar mı?

Burma'da yıllarca ev hapsinde tutulan demokrasi yanlısı lider Aung San Suu Kyi seçimi kazanarak açık parlamentoya girdi. Ülke elli yıldır askeri cunta tarafından yönetildi. Burma'da yaşayan Arakanlı Müslümanlar her türlü zulme maruz kalıyor. Adeta soykırıma tabi tutulan Arakanlılar, Burma'daki haklarının güvence altına alınmasını istiyor.

13 Yıl Önce Güncellendi

2012-04-02 09:15:53

Burma'daki demokrasi Arakan'a uğrar mı?
Burma’da yıllarca ev hapsinde tutulan demokrasi yanlısı lider Aung San Suu Kyi’nin ara seçimi kazanarak parlamentoya girdiği bildirildi.

Nobel barış ödülü sahibi kadın liderin partisi , Suu Kyi’nin Rangoon bölgesinde iki rakip adayı açık farkla yenilgiye uğrattığını açıkladı.
 
Açıklama üzerine başkent Rangoon’da sokaklara dökülen Suu Kyi’nin yandaşları seçim zaferini kutladı.
Suu Kyi’nin zaferi resmen doğrulanırsa yaklaşık yarım yüzyıldır askeri yönetim altında yaşayan Güneydoğu Asya ülkesinde demokrasi yolunda önemli bir adım atılmış olacak.

Amerika ve Avrupa Birliği, Pazar günkü seçimlerin adil ve serbest olması halinde bazı ekonomik yaptırımları kaldıracaklarını bildirmişti.

Seçimi Avrupa Birliği ve komşu ülkelerden az sayıda gözlemciler izledi. Gözlemciler, kendilerine yeterli hazırlanma süresi verilmediğini bu nedenle denetleme görevini tam olarak yerine getiremediklerini söylüyor.
Suu Kyi’nin lideri olduğu Demokrasi için Ulusal Birlik partisi 45 bölgede seçime girdi. Burma hükümetinin seçim sonuçlarını ne zaman resmen açıklayacağı bilinmiyor.

Demokrasi için Ulusal Birlik partisi 1990’da yapılan genel seçimi kazanmış ancak askeri yönetim iktidardan ayrılmayı reddederek milletvekillerini parlamentoya sokmamıştı.

Arakan zulüm altında inliyor

Öte yandan Burma'daki normalleştirmeye giden dönüşün Arakan'a uğrayıp uğramayacağı hala meçhul. Arakan Burma içerisinde kalan ve Müslümaların yoğun olarak yaşadığı coğrafyanın adı.Burma askeri cuntası Müslümanların yaşadığı bölgelerdeki arazi ve evlerine el koyuyor. Müslümanların yaşadıkları bölgelere Budistleri yerleştirilerek , Arakanlıları Burma içerisinde özerklik talep edemeyecek kadar küçük bir azınlık haline getirmektir.

Arakan’daki İslami mirasın tamamen yok edilmesi ve bölgenin Budistleştirilmesi planlanmaktadır. Askeri yönetim sadece Arakan’ın demografik yapısını değiştirmek ve Müslümanları sömürmekle kalmamakta, aynı zamanda yeni yerleştirilen Budistleri silahlandırarak çevre köylerdeki Müslümanlara saldırmaya teşvik etmektedir. Bu nedenle, son yıllarda Budistlerle Müslümanlar arasındaki şiddet olaylarında artış görülmektedir. Burma yönetiminin uygulamaları arasında camilere zarar vermek, camileri kapatmak ve cami yapımına izin vermemek de bulunmaktadır. Budistleri Müslümanlara karşı kışkırtmak amacıyla Müslümanlar aleyhinde söylemler içeren kitapçıkları Rangun’da ve Burma’nın diğer bölgelerinde dağıtmışlardır. Bu kitapçıklarda, Müslümanların diğer dinleri bastırıp kontrol altına almak, Burma’yı bir İslam devleti haline getirmek istedikleri yazmaktadır. “2001 yılında meydana gelen olaylar, Arakanlı Müslümanlarla Budistler arasındaki gerilimi tırmandırmıştır.
 Arakan’da meydana gelen şiddet olaylarıyla ilgili haberler hemen bastırılarak bu yöndeki haberlerin dış dünyaya yayılması engellenmiştir. Burma yönetimi, Müslümanların dinî faaliyetlerini gerçekleştirmelerine ve ülke içinde ve dışarıya seyahatlerine kısıtlamalar getirmiştir. Müslümanların evlerini ve camilerini tahrip edenler cezalandırılmamıştır.”

Arakanlılara farklı kimlik veriliyor

Bir köyden başka bir köyde misafir olarak kalmak izne bağlı. Bu konuda mutlaka karakoldan izin almak gerekiyor. Burmada Arakanlılar için beyaz kimlik veriliyor ve burada yabancı yazıyor. Yeşil kimlikte ise Burmalı Müslüman kırmızı kimlikte ise Burma vatandaşı yazıyor. Arakanlı Müslümanlara beyaz kimlik veriliyor. Burma’nın bazı yerlerinde bulunan ve Arakanlı olmayanlara ise Burmalı Müslüman kimliği veriliyor .Bir Arakanlının uluslarası ticaret yapabilmesi için muhakkak bir Budist’in kefil olması gerekiyor. Askeriyeye asla Arakanlılar alınmıyor ve onlara askerlik yaptırılmıyor. Arakanlıların bir çocuktan fazla yapması yasaklandığı gibi yapanlar sert şekilde cezalandırılıyor. Arakanlıların Arakanbaşa dilini kullanmalarına izin verilmiyor ve Burmaca konuşulmaya zorlanıyor.Aynı şekilde Müslümanların evlenmeleri de ciddi anlamda engellenmektedir. Evlilik izni alabilmek için yerine getirilmesi gereken çok fazla prosedür vardır ve bu prosedürler Müslümanların evlenmesini neredeyse imkânsız hâle getirmektedir. Bu, Müslümanlar için önemli bir sosyal sorundur ve Burma yönetiminin Müslüman nüfusu azaltma politikasının önemli bir parçasıdır.

YENİ BAŞLANGIÇ

Myanmarlı demokrasi yanlısı muhalif lider Aung San Suu Kyi, ülkede dün yapılan seçimlerin “yeni bir dönemin” başlangıcı olacağına ümit ettiğini söyledi. Seçimlerin resmi sonuçları açıklanmazken, Suu Kyi’nin partisi Demokrasi için Milli Birlik, Nobel Barış Ödülü sahibi liderlerinin aday olduğu bölgeden milletvekili seçildiğini duyurdu.

Myanmar halkı, dün ara seçimler için sandık başına gitti. Seçimler, parlamentodaki 45 yeni milletvekilini belirleyecek. Myanmarlı demokrasi yanlısı muhalif lider Aung San Suu Kyi da ülkede cunta döneminin sona ermesinden sonra ilk defa seçimlere katıldı. Seçimlerin resmi sonuçlarının bu hafta sonuna doğru açıklanması bekleniyor.

Seçimlerin resmi sonuçları açıklanmazken, Demokrasi için Milli Birlik partisi, Suu Kyi’nin aday olduğu Kavhmu bölgesinden milletvekili seçildiğini duyurdu. Suu Kyi, seçimlerin ülkesi için “yeni bir dönemin” başlangıcı olacağına ümit ettiğini söyledi. Seçimleri “halkın zaferi” olarak tanımlayan Suu Kyi, şimdiki yeni hedeflerinin diğer partilerle uzlaşma olduğunu ifade etti.

Myanmar’da dün yapılan seçimler, ülkedeki reformlar için önemli bir sınav olarak görülüyor. Myanmar yönetimi, seçimleri takip etmek için yabancı gazeteciler ve gözlemcilere geniş izinler vermişti. AB, seçimin sorunsuz gitmesi durumunda bazı yaptırımların yumuşatılabileceği yönünde sinyaller vermişti.

Myanmar parlamentosunda 664 sandalye bulunurken, meclisin çoğunluğu ordu ve destekçilerinden oluşuyor. Myanmar, ülkede resmen askeri cunta rejiminin sona erdiği Kasım 2010’da yapılan seçimlerde bakanlar tarafından atanan milletvekillerinin yerine yeni isimler için sandık başına gitti. Timetürk / Haber Merkezi

Haber Ara