Doktorlar akupunktur öğreniyor, hastalar ücretsiz tedavi oluyor
Uzak Doğu ve Çin'den tüm dünyaya yayılan alternatif tedavi yöntemi olan akupunktur, Türkiye'de de yaygınlaşmaya başladı. 2000'li yılların başında Gazi Üniversitesi ve Sağlık Bakanlığı işbirliği ile kurulan Akupunktur Polikliniği, Prof. Dr. Cemal Çevi
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-04-01 08:03:48
Gazi Üniversitesi'nin her yıl iki dönem halinde açtığı kurslarda hastalar da bu tedaviden ücretsiz faydalanıyor. Prof. Dr. Çevik'in verdiği bilgiye göre akupunktur eğitimi alan doktorlar arasında nöroloji, dahiliye, ortopedi, kadın doğum, kalp, anestezi, biyokimya, genel cerrahi, göz, KBB, gastroentoloji uzmanları ile pratisyen hekimler yer alıyor.
Türkiye'de ilk kez özel sektörde 1960 yılında kadın doğumcu ve fizik tedavi uzmanı doktorlarının Çin'de eğitim alması ile başlayan akupunktur tedavisi İbni Sina, Fatih Sultan Mehmet dönemlerinde ve yakın tarihe kadar etkin bir tedavi metodu olarak kullanılmış. Halk arasında kuru iğne olarak tabir edilen bu tedavi yöntemi günümüzde modern tıp eğitimi alan uzmanlar tarafından uygulanmaya başlayınca hastalar üzerinde daha etkili sonuçlar görülmüş.
Dünya Sağlık Örgütü, 300 hastalığın akupunkturla tedavi edilebileceğini yayınladı. 1991 yılında akapunktur tedavisine başlayan Gazi Üniversitesi Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Cemal Çevik, akupunktur tedavisinin modern tıbbın tedavide zorlandığı ya da çözüm bulamadığı hastalıklara etkili olduğunu söyledi. Çevik, günümüzde bu tedavi yönteminin artık modern tıp bilen hekimler tarafından uygulandığına dikkati çekti.
Akupunktur özellikle depresyon, migren, göz hastalıkları, MS, bel kayması, kadın hastalıkları, prostat, kilo verme, sigara bırakma, menopoz sonrası kadınlara ortaya çıkan kemik erimesine bağlı kas ağrıları, gece körlüğü, gözde behçet hastalığı, ALS hastalığı ve uyku düzensizliklerinde uygulanıyor. Tedavinin hastaya ve hastalığın süresine göre değiştiğini aktaran Çevik, özellikle migren gibi, günümüzün hastalığı depresyonda ve uzun süren kronik rahatsızlıklarda ilk önce şikâyetlerin azalmasını, sonrasında ise atakların durdurulmasını sağladığını ifade etti. Hastaların belli dönemlerde takip edildiğinin altını çizen Çevik, 20 yıl süren bir hastalığın en az iki yıl takip gerektiren bir vaka olduğunu hatırlattı.
Gazi Üniversitesi'nde son 10 yılda açılan kurslarda yüzde 30'u pratisyen hekim olmak üzere 550 doktor akupunktur eğitimi aldı. Yılda iki ayrı dönemde 500 saat üzerinden verilen eğitimlerde her doktor ortalama 10 hasta ile ilgileniyor. Hastalar sadece tedavide kullanılan iğneleri satın alıyor. Bunun dışında hiçbir tedavi ücreti ödemiyor.
Halen 27 doktorun eğitim gördüğü 2012 yılının ilk eğitim döneminde nöroloji, dâhiliye, ortopedi, kadın doğum, kalp, anestezi, biyokimya, genel cerrahi, göz, KBB, fizik tedavi, gastroentoloji uzmanları ile pratisyen hekimler bulunuyor. Prof. Dr. Cemal Çevik, doktorların eğitim sonunda sınavdan geçtiğini, Türkiye'nin birçok bölgesinden hekimlerin Ankara'da sabahları 08.30 ile 17.00 arasında mesai yaparak bu işi öğrendiğini belirtti. 2012 yılının ilk grubunun eğitim nisan ayında sona erecek.
Akupunktur tedavi yöntemine göre vücutta bulunan 751 hassas nokta bulunuyor. Bunlardan 356'sı kullanılıyor. Akupunktur yapan hekimler ise bunlardan sadece 60 noktayı sıklıkla kullanıyor.
Akupunktur tedavi yönteminin devlet hastanelerinde polikliniği bulunuyor. Gazi Üniversitesi Hastanesi, Ankara Hastanesi, Fatih ve Başkent Üniversitesi hastanelerindeki polikliniklerde tedavi olmak isteyenlerin ücret ödemesi gerekiyor.
AKUPUNKTUR TEDAVİ YÖNTEMİ
Latince bir kelime olan akupunktur; iğne anlamına gelen 'acus' ile delmek, iğnelemek anlamına gelen 'punctura' kelimelerinden türemiştir. Akupunktur, 5000 yılık bir geçmişe sahip bir tedavi tarzıdır. İlk uygulayanları Uygur Türkleri'dir. Sonra Çinliler, Japonlar ve Avrupalılar kullanmaya başlamışlar. Bugünkü seviyesine Dünya Sağlık Örgütü'nün akupunkturu etkin bir tedavi metodu olduğunu kabullenmesinden sonra gelinmiş ve bu seviyeye ulaşılmasında Çinli doktorlar büyük katkı sağlamış.
Osmanlı döneminde kullanıldığı ve kuru iğne tedavisi olarak anıldığı biliniyor. Vücutta kullanılan 356 hassas noktadan 60'ına uygulanan yöntem sayesinde tıkanıklıklar giderilerek hastalık tedavi ediliyor. İğneler genelde 20 dakika kalıyor. Hastalar çoğu kez iki günde bir tedaviye geliyor.
TipII diyabet, şiddetli migren, trigeminal nevralji, akut astım vs. gibi hastalıklarda her gün tedavi uygulanıyor. Tedavi süresi ve sıklığı hastalıklara göre değişiyor. Sigara alışkanlığının bırakılması tedavisinde haftada bir kez olmak üzere üç kez, kilo için haftada bir kez tedaviye gelmek gerekiyor.
SON VİDEO HABER
Haber Ara