Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Binlerce kilometre uzaktan Müslüman kardeşleri için geldiler!

Dertleri ümmet olan yirmi beş İngiliz vatandaşı Hatay’a göç etmek zorunda kalan Suriyeli mülteciler için üstünde “Suriye için Yardım Konvoyu” yazan araç konvoyuyla İngiltere’den geldiler.

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-03-30 16:07:33

Binlerce kilometre uzaktan Müslüman kardeşleri için geldiler!
Dertleri ümmet olan yirmi beş İngiliz vatandaşı Hatay’a göç etmek zorunda kalan Suriyeli mülteciler için üstünde “Suriye için Yardım Konvoyu” yazan araç konvoyuyla İngiltere’den geldiler. İngiltere’de bismillah diyerek İspanya, Fransa, Belçika, Avusturya ve Yunanistan’ı geçerek Türkiye’ye ulaştılar.

İHH İnsani Yardım vakfının Lâpseki sınırında karşıladığı ve mihmandarlık yaptığı bu grup araçlarında yardım malzemelerinin yanı sıra umut, sevgi ve kocaman yüreklerini taşıyarak geldiler. İstanbul’da bir gece misafir ettikten sonra, İHH olarak bizde aracımızla katılıp yol boyunca rehberlik edip aynı zamanda bu güzel birlikteliğin bir parçası oluyoruz.

İLK DURAK KONYA

Yolculuğumuzun ilk durağı Konya ilinde bulunan Kulu ilçesi oluyor. Konvoy halinde ilerlediğimiz için ağır ve temkinli bir şekilde yol alıyoruz. Vakfımızın gönüllüleri bizi deyim yerindeyse el üstünde tutuyorlar ve ayrı ayrı ilgileniyorlar konvoydaki arkadaşlar. Herkes bir başka ilgi gösteriyor bu konvoya. Bir yandan bize ikram edilen yemekleri yerken gönüllülerimiz hoş sohbetleriyle bize eşlik ediyor. Bende konvoy hakkında ve Hatay’daki son durum hakkında bilgi verdikten sonra dinlenmek için müsaade istedim. Malum yolumuz uzundu ve dinç olmalıydık.

GÜRÜLTÜ YAPSAN İYİ OLUR

Konvoy ile ilk buluşmamızda “neden o kadar yolu araçlarla geldiniz ” gibi birçok soru sordum konvoya ve anlatmaya başladılar. Amaçlarının ve dertlerini daha iyi duyurmak için bu yolu seçmişler. Geçtikleri her ülkede arabalarında yazan “Suriye için yardım konvoyu” yazısı bu konvoyun amacını ve niçin bu yolu seçtiklerinin en büyük göstergesiydi. Zor yolu seçmişlerdi. Bu sebeple ailelerini ve yakınlarını geride bırakıp onların dualarını ve selamlarını yanlarına aldılar Hatay’a iletmek üzere. Amaçlarına her kilometre de biraz daha ulaşıyorlardı ve kilometreler arttıkça ecirleri de artıyordu. Ve Suriye’de yaşanan bu zulmü insanlığın gözüne bir kez daha sokuyorlardı.

HATAY’DAYIZ

Uzun bir yolculuktan sonra Hatay’da bizi Vakfımızın temsilcileri karşıladı. Araçları park edip programlarımızı yaptıktan sonra dinlenmek üzere yerlerimize geçiyoruz. Sabah olduğunda ilk durağımız hastaneler oluyor. Gruplar halinde odaları dolaşıp üzüntülerini ve umutlarımızı paylaşıyoruz. Hastaların durumlarından bahsetmeyeceğim çünkü kelimelerle anlatılacak gibi değil. Suriye’de yaşadıkları vahşetten son anda kaçıp canlarını zor kurtarmışlar. Rabbim acil şifalar versin tez zamanda. Amin! Hasta ziyaretinin kısa olması ve prosedür gereği ziyaretlerimizi kısa tutmaya çalışıyoruz. Bir yandan da Suriye’deki son durumla alakalı bilgileri alırken tüylerim diken diken oluyor.

Sonraki durağımız öğrencilerin eğitim gördüğü İHH’nın yapımını üstlendiği medrese oluyor. Medreseye vardığımızda bizi hocalar karşılıyor. Burada çocuklar eğitimlerine ara vermeden devam ediyorlar. Sınıfları dolaşıp hediyelerimizi dağıttıktan sonra çocuklar bize Esad karşıtı sloganlar ve umut dolu ezgileriyle yüreklerindeki ateşi ve sevgiyi haykırıyorlar. Gözlerinde yeni bir dünya ve Suriye var. Her şeye rağmen ümitliler. Ve onların âh’ı senin üstüne Esad. Onların bedduası seni kahredecek inşallah.



ZİYARETLERİMİZ

Lazkiye sınırına yakın bir kampı ziyaret ediyoruz. Kamplarda içeri girilmesi yasak haklı olarak. Bu sebeple kamp içindeki yetkilileriyle kapıda görüşüp bu zulüm üzerine konuşuyoruz. Sonra etrafımız kalabalıklaşıyor ve herkes yaşadığı vahşeti anlatıyor. Basında ve Tv’de gördüğümüzün kat be kat fazlasını anlatıyorlar. Onlar anlattıkça Esad’a beddua ediyorum, anlattıkça içim ürperiyor, tüylerim diken diken oluyor. Çocukların yanına geçip onlara bir şeyler dağıtıyorum ve onları sevdikten sonra birlikte dua ediyoruz.

Kampta görüntü ve röportajlardan sonra yakında bir köye misafir oluyoruz. Köyde Konya İHH (Ayder) ve KONTV yayın ekibiyle karşılaşıyoruz. Onlarda buradaki sığınmacılara yardım dağıtmaya gelmişler. Kısa bir merhaba ve KONTV’nin ekibimizle yaptığı röportajdan sonra onlar yoluna devam ederken bizde ev hanelerini geziyoruz. Burası o kadar yakın ki fotoğraf makinamın zumuyla karşı tepedeki Esad yandaşı askerlerini görebiliyorum. Ve biliyorum ki onlarda bizi görüp korkuyorlar ve başlarına geleceği bir kez daha idrak ediyorlar. Ümmetin duası ve bedduası onların karşısında ve Allah’ın da yardımıyla onların sonunu en kısa zamanda getireceğimizi biliyorlar.



MAZLUMUN FERYADI

Hastane ziyareti, Kamp Ziyareti, Medrese ve Köyler derken günler geçiyor Hatay’da. Yardımlarımızı, dualarımızı ve selamlarımızı Suriyeli kardeşlerimize verip onlardan dertlerini ve isteklerini alıp sırtımıza yüklüyoruz. Hepsinin tek bir isteği aynı vatana dönebilmek, bu zulmü yaşatan Esad’ın sonunun gelmesi, Hür bir Suriye istiyor onlar. Kürt, Türkmen ve Arap sorunu olmayan bir Suriye istiyor onlar, yani ümmet birliği istiyorlar.

Komşumuz, Müslüman kardeşlerimiz zulme uğruyor ve biz burada evlerimizde rahatça uyuyabiliyoruz. Ve bütün dünya izliyor aylardır süren bu zulmü. Ve görüyorum ki;

BİR TARAFTA İNSANLAR ÖLÜYOR, BİR TARAFTA İNSANLIK!

Haber Ara