Bakanlık kampanya başlatıyor, günde 6 milyon ekmeğin çöpe gitmesi engellenecek
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, ekmek israfının önlenmesine yönelik kampanya başlatacaklarını açıkladı. Türkiye'de günde 101 milyon adet 250 gramlık ekmek üretildiğini belirten Eker, bunun 5,9 milyon adedinin israf edildiğini bildirdi.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-03-30 10:51:52
Dünyada ve Türkiye'de ekmek israfının önemli bir sorun olduğuna dikkat çeken Eker, "Bu konuya dikkatinizi çekmek istiyorum. Önümüzdeki günlerde büyük bir kampanya ile ekmek israfını önleme çalışması başlatacağız. Bir araştırma yaptırdık. Bu araştırmanın sonuçlarında göre Türkiye'de hakikaten çok büyük bir israf olduğunu tespit ettik. Bu israfı gün gün yıl yıl takip ediyoruz. Türkiye'de günlük 101 milyon adet 250 gramlık ekmek üretiliyor. Bunun 5,9 milyon adeti israf ediliyor." diye konuştu.
Günlük 1500, yıllık ise 550 bin ton ekmeğin çöpe gittiğini kaydeden Eker, şöyle devam etti: "Bunun değerine baktığımızda toplam ihraç ettiğimiz un kadar bunun değeri var. Bir yılda Türkiye'nin ihraç ettiği un kadar biz israf ediyoruz. Bu karlı bir iş değil. Bizim inancımızda da dinimizde de tüm dinlerde de israf, men edilen, tavsiye edilmeyen, istenmeyen bir davranıştır. O nedenle bu süreçte Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu'nun da bu kampanyaya iştirak etmesini istiyoruz."
TÜRKİYE, UN İHRACATINDA DÜNYA BİRİNCİSİ OLDU
Antalya'da Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) tarafından düzenlenen Buğday, Un ve Ekmek Kongresi'ne katılan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, 2011 yılında Türkiye'nin dünyanın en çok un ihracatı yapan ülkesi olduğunu bildirdi. Türkiye'nin yaklaşık 18 milyon ton buğday tüketimi, 21 milyon ton da üretimi olduğunu belirten Eker, "Yaklaşık 3 milyon ton civarında bir fazlamız var. Türkiye bunu dışarıya satıyor. Yetmiyor. Sanayiciler belirli bağlantılarla dünyadan bir miktar daha ithalat yapılıyor. Bunlar işlenip dünyaya satılıyor. Türkiye 2002 yılında buğday unu ihracatında 12'inci sırada yer alıyordu. Şimdiye kadar hep ikinci sırada yer alıyordu. 2011'de toplam 2,8 milyon ton ihracat ve 1,9 milyar dolar gelirle dünyanın en fazla un ihracatı yapan ülkesi olduk." diye konuştu.
Bakan Eker, Türkiye'nin birçok sektörde cari açık sorunu yaşadığını ancak tarım sektörünün dış ticaret açığı veren değil, fazlası olan bir sektör olduğunu vurgulayarak, "Tarım sektörü olarak 4 milyar dolar dış ticaret fazlamız var." dedi. Kanunlar çıkarmak suretiyle, tarım destekleme politikalarıyla, stratejik planlarla Türkiye'nin hem tarımsal üretimi miktarını hem de kalite ve verimliliğini arttırdıklarını dile getiren Bakan Eker, şöyle devam etti: "Türkiye bundan 9 sene önce, 24 milyon hektar arazide tarım yapıyordu. Toplam tarım ürünlerinin değeri 23 milyar dolardı. Türkiye Avrupa ülkeleri içerisinde 4, dünya içinde 193 ülke arasında 11'inci sıradaydı. Alınan tedbirlerle, stratejiyle 2011 yılında Türkiye 62 milyar dolarlık tarım hasılasına ulaştı, aynı alanda 3 kat arttı. Artık daha verimli ve kaliteli üretiyoruz. Avrupa içerisinde artık Türkiye birinci ülke, dünyada da 7'nci sıraya yükseldi."
Buğday üretimine de değinen Eker, şu bilgileri verdi: "Bundan 9 sene önce 9,3 milyon hektar alanda 19,5 milyon ton buğday üretimi yapılıyordu. O yıllarda süneyle mücadelede uçaklarla yapıyordu. İlaçlamalarda 900 ton kimyasal madde kullanılıyordu. Sertifikalı tohum kullanımı ise 75 bin tondu. Bu süreçte iki tedbir aldık. Süne mücadelesinde havadan ilaçlamayı yasakladık. Havadan sıkılan 901 ton ilaç, 104 tona düştü. Sertifikalı tohum, miktarı 400 bin tonun üzerine çıktı. Bununla birlikte hem verimlilik hem de üretim arttı. Şimdi 7,9 milyon hektar alanda toplam 21,8 bin ton buğday üretiliyor."
Bakan Eker, unculardan, "Şu anda fındık birinci sırada, sizden buğday ununu 2012 yılında fındığın önüne geçmenizdi istiyorum." talebinde bulundu.
TUSAF Başkanı Erhan Özmen de Türk ununun son yıllarda uluslararası marka olma yolunda çok önemli ilerlemeler kaydettiğini söyledi. Sektörün özellikle kurumsal kapasitesini TUSAF çatısı altında toplanmasından sonra un sanayinin dünya piyasalarında rekabet edebilir hale geldiğimi belirten Özmen, "2005 yılından bu yana Kazakistan ve AB-27 ülkeleri ile dünya un ihracatında yaşadığımız rekabette ilk defa 2011 yılında hem değer hem de miktar bazında liderlik kürsüsüne oturduk." diye konuştu.
SON VİDEO HABER
Haber Ara