Çobanın rütbelilerin emriyle öldürülüp öldürülmediğini erler belirleyecek
PKK'lıların yerlerini göstermediği gerekçesiyle 1995'te öldürüldüğü iddia edilen Nezir Tekçi adlı çobanın rütbelilerin emriyle öldürülüp öldürülmediğini erler belirleyecek.
Nezir Tekçi adlı çob
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-03-29 11:41:13
Nezir Tekçi adlı çobanı PKK'lıların yerlerini göstermediği gerekçesiyle 1995'te önce kurşuna dizdirip, sonra mayınla patlatarak öldürülmesi emrini verdiği iddiasıyla emekli Albay A.O.A ile Muvazzaf Yarbay K.A.'nın yargılandığı, ancak güvenlik gerekçesiyle Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Eskişehir'e gönderilen davanın görülmesine başlandı.
Tekçi'nin PKK'nın iç infazı sonucu öldürülmüş olabileceğinin vurgulandığı davada Tekçi'nin kayıp olayının 2002 ve 2012'de Tekçi'yi tanımayan insanlar tarafından gündeme getirilmesinin düşündürücü olduğu ve bu işin PKK tarafından bir senaryo haline getirilerek TSK'nın üzerine bırakılmak istendiği vurgulandı. Mahkeme, o dönemde görev yapan 600 askerden bazılarının ifadelerini alarak, davanın aydınlatılmasını sağlayacak. Bu bağlamda mahkeme, 600 askerin içinden seçeceği askerlerin ifadelerinin alınması için müzakere yazılmasına karar verdi.
Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davaya, tutuksuz sanıklar emekli Albay A.O.A, halen görevde olan Yarbay K.A, avukatları katıldı. Öldürüldüğü ileri sürülen çoban Nezir Tekçi'nin ailesi ise duruşmaya katılmadı. Duruşmaya, BDP'lilerin katılarak destek vermesi dikkat çekti.
Hakkındaki iddiaları kabul etmeyen tutuksuz sanık A.O.A, Nezir Tekçi'yi tanımadığını belirterek, "Gelibolu'daki birliğimiz o dönemde görev için Yüksekova'ya gönderilmişti. Yüzbaşı rütbesinde taburun Hareket ve Eğitim Komutanıydım. Bu isimde kimseyi gözaltına almadım. Tanık asker Yunus Şahin'in Yüksekova'ya tabur ile gelip gelmediği belli değil. Çünkü bir kısım askerler o zaman Gelibolu'da kalmıştı. Tanıkların önceki verdiği ifadeler ile şimdi verdiği ifadeler birbirine zıt." diye konuştu.
Tutuksuz sanık Yarbay K.A. da, "1995'te Yüksekova'da teğmen rütbesi ile görev yaptım. Sanık A.O.A ile çalıştım ama Tekçi olayı konusunda bilgim yok. Olayda ifade veren kişi ve askerleri tanımıyorum." dedi.
Sanık avukatlarından Yurdakan Yıldız ise Nezir Tekçi'nin PKK'nın kendi iç infazı olabileceğini, bu nedenle de olayın TSK'nın üzerine bırakılmak istendiğini anlattı. Tekçi olayının bir senaryo olduğunu, bunun ancak Testere filminde olabileceğini belirten Avukat Yıldız, şöyle dedi: "PKK, kendi öldürdüklerini, infaz ettiklerini TSK yapmıştır gibi gösteriyor. PKK, kendi iç infazlarını TSK'ya yıkmaktadır. Böyle bir yol açılmıştır. Bölgeden tanıklar bulabilmektedirler. Buna benzer olaylar olmuştur. Tekçi'nin de PKK'nın iç infazıyla öldürüldüğü sanılmaktadır. Böylece olay TSK üstüne bırakılmak istenmektedir. Bu iş için bir senaryo yazdırılmıştır. Bu senaryo Testere filmine bile taş çıkartmaktadır. Bu ancak Testere filminde olur. 1995'deki bir hadiseyi 2002'de bölge insanı aracılığıyla ortaya koymak düşündürücüdür. Bir hadise var da bu zamana kadar niye beklenmiştir. Yüksekova'da geçen yıl 2 uzman çavuş sokak ortasında öldürülmüş, vatandaşlar failleri yakalamıştı. Ancak KCK'nın emriyle onu yaptıklarını beyan ettikleri için failleri serbest bırakmışlar, olayla ilgili hiç görgü tanığı bulunamamışlardı. Güneydoğu'da güvenlik sorun olduğu için vatandaş sağlıklı ifade verememekte veya örgütün baskısı altında kalmaktadır."
Yaşanan olayın akla, mantığa aykırı olduğunu kaydeden sanık avukatlarından Aytekin Erol da şöyle konuştu: "Tanık Kemal Kırmızıtaş olaydan bu yana neden sustu. Olay ne zaman olmuş, 1995'te. Ama tanık 2002'de ortaya çıkıyor. Şahsın ölü olduğu iddia edilmemiş. Kırmızıtaş ortaya çıkıyor, böyle iddia da bulunuyor. Tanıklar aynı bölgenin insanıdır. İddiaların ne kadar dikkate alınacağı aşikardır."
Tarafları dinleyen mahkeme, Genelkurmay Başkanlığı'ndan gelen ve o dönemde söz konusu taburda görevli 600 içerisinden bazılarının tanıklık için ifadelerine başvuracak. Bunun için mahkeme heyeti 600 asker içinden 25 -50 arasındaki askeri kurayla seçecek ve ifadesine başvuracak. Söz konusu belirlenecek olan askerlerin talimatla alınacak ifadeleri, ardından mahkemeye ulaştırılacak. Mahkeme söz konusu askerlerin vereceği ifadeler doğrultusunda davayla ilgili süreci belirleyecek. Duruşma, gerekli evrakların tamamlanması için ileri bir tarihe ertelendi.
ÇOBAN NEZİR TEKÇİ DAVASI
1988'de Dağlıca'ya bağlı Demir (Mêdê) köyünde yaşayan Halit Tekçi, evlerinin boşaltılması sonucu önce Üçkardeş (Zerê) köyüne, ardından da Güngör Mahallesi'ne yerleşti. Baba Tekçi, 16 nüfuslu ailenin geçimini sağlamak için çocuklarını da çevre köylere çobanlık yapmaya gönderdi. Ancak, Tekçi ailesi 28 Nisan 1995 tarihinden sonra çobanlık yapan oğlu Nezir Tekçi'den bir daha haber alamadı. 2002'de Cemil Kırmızıtaş adlı bir tanıdıkları sayesinde oğlu Nezir Tekçi'nin Bolu Dağ ve Komando Tugayı tarafından gözaltına alındığını öğrenen baba Halit Tekçi, durumu savcılığa bildirir.
İddiaya göre savcı başvuruyu kabul etmeyince oğlunun peşini bırakmayan acılı baba, Yüksekova'da görev yapan Vanlı bir asker sayesinde 1995 yılında Çanakkale'den Yüksekova Tabur Komutanlığı'na geçici görevle gelen er Yunus Şahin'e ulaşır. 2000'de tanıklık yapmayı kabul eden Şahin, geçen Ağustos ayında Yüksekova Cumhuriyet Savcılığı'na ifade vererek, Nezir Tekçi'yi de beraberinde operasyona götürdüklerini ve burada PKK'lıların yerlerini göstermediği için 1. Bölüğün Komutanı Yüzbaşı A.O.A ve 2. Bölük'ten Teğmen K.A.'nın emriyle önce kurşuna dizdirildiği, sonra da mayınla patlatılarak öldürüldüğünü anlatır. Tanık Şahin ifadesinde şu iddialarda bulunuyor: "Söz konusu komutanların (aranızda hangileri Kürt ise parmak kaldırsın) dedi. Yaklaşık 20 kişi parmak kaldırdı. Ali Osman, bize Nezir'i göstererek (Kürt olanlar üzerine doğru ateş etsin) dedi. Orada olan Kürt askerlerden bir kısmı (Sadece biz ateş etmeyiz) deyince kimse ateş etmedi."
Bunun üzerine konuyla ilgili Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'Canavarca his sevkiyle veya işkenceyle adam öldürmek' suçundan dava açılır. Dava, güvenlik gerekçesiyle Eskişehir'e alınır.
SON VİDEO HABER
Haber Ara