Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

12 Eylül'ü Yargılama Platformu: TÜSİAD da yargılansın

Beyoğlu'nda eylem yapan 12 Eylül'ü Yargılama Platformu üyesi bir grup, 12 Eylül darbesinde TÜSİAD patronlarının da etkili olduğunu ifade ederek yargılanmalarını istedi. TÜSİAD binası önünde basın açıklaması yapan eylemciler, TÜSİAD'ın 12 Eylül öncesi

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-03-28 11:09:30

12 Eylül'ü Yargılama Platformu: TÜSİAD da yargılansın
Beyoğlu'nda eylem yapan 12 Eylül'ü Yargılama Platformu üyesi bir grup, 12 Eylül darbesinde TÜSİAD patronlarının da etkili olduğunu ifade ederek yargılanmalarını istedi. TÜSİAD binası önünde basın açıklaması yapan eylemciler, TÜSİAD'ın 12 Eylül öncesi hükümetler aleyhinde gazetelere verdiği ilanlarla 12 Eylül darbesine zemin hazırladığını söyledi.

Çeşitli parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin oluşturduğu '12 Eylül'ü Yargılama Platformu' üyesi bir grup, 12 Eylül darbesinde TÜSİAD patronlarının da rolü olduğu gerekçesiyle TSİAD'ın Tepebaşı'nda bulunan merkezi önünde toplandı. Çevik kuvvetin güvenlik önlemi aldığı eylemde grup, 'Paşaların patronu TÜSİAD'da yargılansın' , 'Patronların paşaları sanık sandalyesinde ! Paşaların patronları nerede?' 1 Nisan'da Ankara'da mahkemeye. Evren'le Şahinkaya ile başladı, onlarla bitmesin. Tüm 12 Eylül darbecileri yargılansın. 12 Eylül tüm kurum ve yasalarıyla kaldırılsın' yazılı pankartlar ve dövizler açtı.

Grup adına konuşan 78'liler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can, Türkiye toplumunu her alanda düzenleyen eksiksiz bir toplum mühendisliği örneği olarak gösterdiği 12 Eylül darbesini bir avuç darbeci generalle açıklamanın doğru olmayacağını söyledi. 1980 yılının toplu sözleşme yılı olduğunu, özel sermaye ve devlet sektöründeki bir milyonun üzerinde işçinin toplu sözleşme görüşmelerine oturmayı beklediğini hatırlatan Can, "12 Eylül darbesinden hemen sonra, grev ve toplu sözleşme düzeni yasaklanacak, ücretler dondurulacak, gerçek gelirler fiyatlar karşısında gerileyecekti. Bu dönemde işsizler ordusuna 167 bin kişi daha katılacak, böylece işsiz miktarı 2 milyon 507 bine ulaşacaktı." dedi.

12 Eylül darbesi öncesinde toplumsal hareketlilik, grev ve toplu sözleşme düzeninin varlığı gibi konulardan bahseden Can, cuntanın ilk işinin her türlü hak mücadelesini, DİSK'i ve hak örgütlerini yasaklamak olduğunu ifade etti. Darbeden hemen sonra açık olacağı ilan edilen ilk örgütün ise TÜSİAD olduğuna dikkat çeken Can, "TİSK Başkanı Halit Narin, büyük bir aşkla hafızalardan silinmeyen o ünlü demecini bu koşullarda patlatacaktı: '20 yıl işçiler güldü. Biz ağladık. Şimdi gülme sırası bizde.'" şeklinde konuştu.

'TÜSİAD DARBEYE ZEMİN HAZIRLADI'

12 Eylül öncesinde TÜSİAD'ın güçlü hükümet talepleri ile gazetelere verilen tam sayfa ilanlarla hükümet düşürme operasyonlarının darbenin zeminini hazırladığını söyleyen Can, TÜSİAD'ın bu tavırlarıyla 12 Eylül darbesinin önünü açtığını iddia etti. Can 12 Eylül darbesinden sonraki durumu ise şöyle özetledi: "Türkiye'nin en büyük 500 şirketinin 1980 yılında toplam bilanço karları 124 milyar iken, 1984 yılında 655 milyara yükselecekti. Bu 12 Eylül darbesinin asli olarak kimin kazandığını, 12 Eylül darbesinin asli failinin kimin olduğunu ortaya koyuyor." Can, konuşmasının sonunda ise 'özün sözü' diyerek şöyle konuştu: "Kutsal kitap derki 'Günah tek başına işlenmez' Öyleyse Evren ve Şahinkaya ile başladı, onlarla bitmesin. TÜSİAD patronları da yargılansın."

Eyleme katılan eski KESK Başkanı Sami Evren de, sermaye istemeden, TÜSİAD istemeden, emperyalist güçler müdahale etmeden Türkiye'de darbenin gerçekleşmesinin mümkün olmadığını söyledi. "Bugün hala 12 Eylül darbecilerinin düzenlediği iş yasaları devam ediyorsa ve TÜSİAD bunları destekliyorsa 12 Eylül hukuku devam ediyor demektir." diyen Evren, "İnsanların kafası karışmaktadır. Sözde TÜSİAD, sözde demokrasiyi savunduğunu iddia etmektedir. Biz 70'li yıllarda TÜSİAD'ın darbenin yapılması için gazetelere verdiği çarçaf çarçaf ilanları unutmadık. Sadece 12 Eylül'de değil, ondan sonraki süreçte 28 Şubat'ta da TÜSİAD'ı ve TÜSİAD'la birlikte hareket eden örgütleri unutmadık. Bunlar baskıcı otoriter bir yönelim olmadan, siyasi iktidardın birlikte işbirliği yapmadan asla ve asla yaşayamazlar. Halkın iradesini rafa kaldırmaktan çekinmezler. Sayın Ümit Boyner'e çağrımız var. Gerçekten biz 12 Eylül ile hesaplaşmak istiyoruz. Eğer kendisi de geçmişi ile hesaplaşmak istiyorsa Türkiye halkından özür dilemesi lazım. Özür dilemeyen bir TÜSİAD , demokratik bir anayasa yapamaz. Ancak böyle bir geçmişi ile hesaplaşan örgüt önümüzdeki sürece ilişkin söyleyecekleri inandırıcı olabilir." ifadelerini kullandı.

Basın açıklamasının ardından eylemciler TÜSİAD önünden ayrıldı.
SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara