Dolar

34,8934

Euro

36,7717

Altın

3.006,65

Bist

10.058,63

Türk Eğitim-Sen: Dershanelerin kaldırılması projesi gerçekçi değil

Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, dershanelerin kaldırılması projesinin şu an için gerçekçi olmadığını belirtti. Koncuk, "Hükümet dershane sektörüne el atmadan önce, eğitim-öğretimin asli problemlerini çözmeli, derslik

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-03-27 09:02:19

Türk Eğitim-Sen: Dershanelerin kaldırılması projesi gerçekçi değil
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, dershanelerin kaldırılması projesinin şu an için gerçekçi olmadığını belirtti. Koncuk, "Hükümet dershane sektörüne el atmadan önce, eğitim-öğretimin asli problemlerini çözmeli, derslik ve öğretmen açığını kapatmalı, fiziki alt yapı yetersizliklerini gidermeli, okulların öğrenci üzerindeki etkisini artırmalıdır." dedi.

Türkiye Kamu Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Başbakan'ın dershanelerin kaldırılacağına ilişkin sözleri üzerine yazılı bir açıklama yaptı. Dershanelerin kaldırılmasının 5-10 yıl içinde mümkün olmadığını dile getiren Koncuk, "Dershanelerin kapatılmasının Başbakan'ın hayali olduğu açıktır. Dershane sistemine son verilmesi sendika olarak bizim de arzumuzdur. Ancak, maalesef önümüzdeki 5-10 yıl içinde dershanelerin kapatılması mümkün görünmemektedir. Başbakan'ın açıklamaları şu an için hayalden de ötedir, bir ütopyadır." ifadesini kullandı.

Türkiye'de dershanelerin büyük bir sektör haline geldiğini kaydeden Koncuk, sözlerine şöyle devam etti: "Sınavlara hazırlık amacıyla kurulan dershanelerin sayısı 1975-1976 yılında 157 iken 2002-2003 yılında 2 bin 122, 2009-2010 yılında ise 4 bin 193'e yükselmiştir. Dershanelere devam eden öğrenci sayısı ise 2002-2003 yılında 606 bin 522 iken 2009-2010 yılında bir milyon 174 bin 860'tır. AKP iktidarında dershaneye giden öğrenci sayısının bu denli bir artış göstermesi sorgulanması gereken önemli bir husustur. Hal böyleyken dershanelerin kapısına kilit vurmak, bu rant kapısını lağvetmek, hiçbir alt yapı hazırlığı yapmadan sadece sözle mümkün olabilecek kolay bir iş değildir."

Dershaneleri suçlamak yerine, dershaneleri ortaya çıkaran faktörlerin derinlemesine ele alınması gerektiğine dikkat çeken Koncuk, şu hususları dile getirdi: "Öncelikle dershanelerin ihtiyaçtan doğduğu aşikârdır. Bugün okullarda derslik ve öğretmen açığı çok fazladır. Bu nedenle dersler sağlıklı işlenememektedir. Kabalık sınıflar, öğretmensiz okullar Türkiye'nin acı bir gerçeğidir. Bazı okullarda derslere kadrolu öğretmenler yerine ücretli öğretmenler girmekte ve bu da eğitimin kalitesini düşürmektedir. Okulların fiziki ve teknolojik alt yapısı yetersizdir. Öğrenci sayısının fazlalığı nedeniyle öğretmenlerin öğrencilerle bire bir ilgilenmesinin imkânı yoktur. Ayrıca eğitimde sağlıklı yönlendirmenin olmayışı ve mesleki ve teknik eğitime önem verilmemesi nedeniyle bilinçsiz, amaçsız şekilde yükseköğretime giden çocuklarımızdan dolayı üniversite sınavına giren öğrenci sayısının fazla, kontenjanların sınırlı olması adaylar arasındaki rekabeti daha da artırmaktadır. İşte tüm bu nedenlerden dolayı çocuklarının üniversiteyi kazanması ya da iyi bir üniversiteye yerleşmesi için okulların tek başına yeterli olmadığını düşünen aileler çocuklarını dershanelere göndermektedir. Kısacası eğitim sisteminde yaşanan sorunların bir türlü çözülememesi dershaneleri karşımıza çıkarmıştır."

SINAV KALDIRILSA BİLE REKABET SONA ERMEYECEK

Üniversite sınavı kaldırıldığında dershanelerinde kaldırılacağının düşünülmesinin de yanlış olduğunu kaydeden Koncuk, "Okullarımız, öğrencilerimiz ve üniversiteler arasında ciddi bir rekabet vardır. Sınav kaldırılsa bile rekabet sona ermeyecektir. Öğrenciler daha iyi liselere ya da daha iyi üniversitelere gitmek için yine kıyasıya rekabet edecektir. Ayrıca üniversite sınavının kaldırılacağına da ihtimal vermiyor, sadece sınavın adının değişeceğini düşünüyoruz. Çünkü eleme hayatımızda olduğu müddetçe sınavlarda olacaktır. Zira mevcut sistemde bu kadar çok öğrenciyi sınavsız elemek mümkün değildir. Bu da dershanelerin varlığını zorunlu kılacaktır." diye belirtti.

Koncuk, sadece üniversite sınavına hazırlık için dershaneye gidilmediğini ifade ederek, açıklamasında şu hususlara dikkat çekti: "Ülkemizde o kadar çok sınav var ki... Bu sınavların birini kaldırsanız, diğeri karşımıza çıkmaktadır. Bu sınavların en önemlilerinden birisi KPSS'dir. Memur olmak isteyen adaylar da dershanelerin kapısını çalmaktadır. Şayet Başbakan dershaneleri kapatmak konusunda kararlıysa, KPSS'yi de kaldırmalıdır. Çünkü üniversite sınavını kaldırsanız bile dershaneler yine bir ihtiyaç olacaktır. Ancak KPSS'yi kaldırırsanız, KPSS'ye hazırlık için kurulan dershanelerin hiçbir işlevi kalmayacak ve bu kurslar kapatılacaktır."

Dershanelerin özel okullara dönüştürülmesi önerisinin tartışılması gerektiğini aktaran Koncuk, "Siyasi erk özel okulları sürekli teşvik ederken, devlet okullarını ihmal etmektedir. Fiziki alt yapıları, donanımları ve diğer kriterler açısından yeterlilikleri olmayan binlerce dershanenin, özel liselere dönüştürülmesi konusunda desteklerini esirgemeyeceğini düşündüğümüz siyasi erkin, devlet okullarına aynı özeni göstermemesi düşündürücüdür. Devlet okulları elektrik, su, yakıt paralarını bile karşılayamazken, borç içinde yüzerken özel okulların sürekli teşvik edilmesi kabul edilebilir değildir. Bu noktada Başbakan'ın dershanelerin liselere dönüştürülebileceğine yönelik açıklaması eğitimi daha da ticarileştirme ihtimalini doğuracaktır." ifadesini kullandı.

Dershanelerin kaldırılması projesinin şu an için gerçekçi olmadığını belirten Koncuk, "Hükümet dershane sektörüne el atmadan önce, eğitim-öğretimin asli problemlerini çözmeli, derslik ve öğretmen açığını kapatmalı, fiziki alt yapı yetersizliklerini gidermeli, okulların öğrenci üzerindeki etkisini artırmalıdır." dedi. Bugün öğretmenin öğrenci üzerinde etkisinin yok denecek kadar az olduğuna dikkat çeken Koncuk, açıklamasını şöyle tamamladı: "Öğretmeni etkisizleştiren, ötekileştiren, okulu değersizleştiren bu iktidarın ta kendisidir. Yanlış eğitim politikaları sonucunda eğitim sistemi iflas bayrağını çekmiştir. Siyasi erk ne zaman okulun önemini yeniden zihinlerde inşa edebilirse, eğitimin sorunları ne zaman tamamen çözebilirse, okullarda nitelikli eğitim ne zaman yapılırsa; işte o zaman dershaneler ihtiyaç olmaktan çıkacak ve kendiliğinden kapanacaktır."
SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara