Dolar

34,8926

Euro

36,6384

Altın

3.006,46

Bist

10.058,63

Tedavi altındaki bağımlıların yarıdan fazlası işsiz

2011 Türkiye Uyuşturucu Raporu'nda tedavi altındaki bağımlıların profiline yer verildi. Buna göre tedaviye daha çok erkekler başvuruyor. Tedavi görenlerin yarıdan fazlası işsiz. Eroin nedeniyle tedavi görenlerin oranları ise artıyor. 2010 yılında yat

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-03-27 08:36:30

Tedavi altındaki bağımlıların yarıdan fazlası işsiz
2011 Türkiye Uyuşturucu Raporu'nda tedavi altındaki bağımlıların profiline yer verildi. Buna göre tedaviye daha çok erkekler başvuruyor. Tedavi görenlerin yarıdan fazlası işsiz. Eroin nedeniyle tedavi görenlerin oranları ise artıyor. 2010 yılında yatarak tedavi gören her üç hastadan ikisi eroin kullanıcısı.

Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi ile Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi (TUBİM) tarafından '2011 Türkiye Uyuşturucu Raporu' yayınlandı. Söz konusu raporda 2004–2010 yılları arasında 'Tedavi Altındaki Bağımlıların Profili'ne yer verildi.

Raporda yer alan bilgiye göre, 2009 yılında ayaktan tedavi toplam başvuru sayısı 106 bin 93 iken, 2010 yılında yüzde 26,57 artışla 134 bin 287'ye ulaştı. 2010'da tedavi görenlerin yüzde 52,3'ünü denetimli serbestlik kapsamında tedavi olanlar oluşturdu; ilk kez tedaviye başvuranların sayısı bir önceki yıla göre yüzde 11,96, daha önce tedavi görmüş olanlar da bir önceki yıla göre yüzde 10, 70 arttı. İlk kez tedavi görenlerin yüzde 95,77'sini erkek, yüzde 3,26'sını kadınlar oluşturdu.

Raporda yer alan 2010 yılına ait diğer bazı veriler şöyle:

        "Tedavi olanların yüzde 98,55'i Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı iken, yüzde 1,03'ü diğer ülke vatandaşları.

        Yatarak tedavi görenlerin dağılımı cinsiyete göre incelendiğinde yüzde 94,07'sinin (2 bin 728) erkek; yüzde 5,21'inin (151) kadın olduğu ve yüzde 0,72'sinin (21) ise cinsiyetinin belirtilmediği saptandı. Tedavi gören şahısların yıllara göre dağılımında tedavi talebinin kadınlar için daha az, erkekler için çok daha fazla olduğu görüldü.

        Tedavi görenlerin yaş ortalaması 28,34 olarak bulundu. En küçük kişinin yaşı 12, en büyük kişinin yaşı 66. Tedavi gören 2 bin 900 kişiden sadece yüzde 0.34'ü (10) 15 yaş altında.

        Tedavi gören şahısların ilk kullanma yaşı 21,5 olarak ortaya çıktı. 2004–2010 yılları arasında bu aralığın 21–22 yaşları arasında seyrettiği ve herhangi bir değişiklik göstermediği görüldü.

        Yatarak tedavi gören 2 bin 900 hasta, tedavi gördükleri maddeyi ilk kullanma yaşı bakımından incelendiğinde yüzde 10,72'sinin 15 yaşından küçük, yüzde 31,59'unun 15–19, yüzde 28,55'inin 20–24, yüzde 14.17'sinin 25–29, yüzde 6,97'sinin 30–34 ve yüzde 4,83'ünün 35–59 yaşları arasında olduğu anlaşıldı.

        Tedavi görenlerin yüzde 33,59'unu ilkokul, yüzde 32.86'sını ortaokul, yüzde 24.28'ini lise, yüzde 5.55'ini yüksekokul mezunları oluşturdu. Yüzde 1,93'ünün hiç okula gitmediği, yüzde 1,79'unun ise eğitim durumları hakkında bilgi olmadığı saptandı.

        Tedavi görenlerin yüzde 57,76'sının işsiz, yüzde 3,10'unun öğrenci olduğu tespit edildi. Yüzde 26,59'unun ise düzenli bir işi bulunmuyor.

        Tedavi görenler yaşam biçimine göre değerlendirildiğinde yüzde 89,79'u ebeveyn ailesi, yüzde 6,28'inin yalnız, yüzde 0,52'sinin arkadaşı ile yaşadığı görüldü. Yüzde 0,66'sının bir kurumda, yüzde 0,31'inin evsiz olduğu ve sokakta yaşadığı bildirildi. 2009 yılında ebeveyn/ailesi ile birlikte yaşayanların oranı yüzde 85,96 iken, 2010 yılında bu oran yüzde 89,79'a yükseldi.

        Yatarak tedaviye başvuran/gönderilen hastalar tedaviye sevk şekillerine göre incelendiğinde, yüzde 62,14'ünün kendi isteği, yüzde 27,62'sinin aile/arkadaş etkisi, yüzde 4,76'sının mahkeme, denetimli serbestlik ve savcılık kanalı, yüzde 2,82'sinin sosyal servis, yüzde 0,72'isinin ise hastane ve diğer tedavi kaynakları aracılığı ile tedaviye başvurdukları anlaşıldı. 2010 yılında aile/arkadaş tavsiyesi ile tedaviye başvuranların sayısı bir önceki yıla göre yüzde 40,77 kendi isteği ile tedaviye başvuranların oranı ise yüzde 8,29 arttı.

        Hastaların kullandıkları esas madde türüne göre profillerine bakıldığında yüzde 69,6'sinin afyon ve türevleri, yüzde 18,21'inin esrar, yüzde 8,31'inin uçucu madde, yüzde 2,17'sinin kokain, yüzde 1'inin benzodiazepin, yüzde 0,76'sının ecstasy ve yüzde 0,48'inin diğer madde kullanıcısı olduğu görüldü. 2009 yılında yatarak tedavi görenlerin yüzde 56,67'si eroinden tedavi görürken bu oran 2010 yılında yüzde 68,07'ye çıktı. 2010 yılında yatarak tedavi gören her üç hastadan ikisinin eroin kullanıcısı olduğu anlaşıldı."
SON VİDEO HABER

Polis memuru, ölümüne neden olduğu gencin ailesinden af diledi

Haber Ara