Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Bosna'nın milli şairi Latiç: Kur'an'ın nurunu savaştan sonra muhafaza edemedik

Bosna'nın milli şairi Cemalettin Latiç, Bosna Savaşı'nda Kur'an'ın ruhunu muhafaza ettiklerini, fakat savaşın ardından bunda başarılı olamadıklarını söyledi. Turgut Özal Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Battal ise, bu ifadeleri bir çağrı ol

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-03-26 07:52:23

Bosna'nın milli şairi Latiç: Kur'an'ın nurunu savaştan sonra muhafaza edemedik
Bosna'nın milli şairi Cemalettin Latiç, Bosna Savaşı'nda Kur'an'ın ruhunu muhafaza ettiklerini, fakat savaşın ardından bunda başarılı olamadıklarını söyledi. Turgut Özal Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Battal ise, bu ifadeleri bir çağrı olarak algıladıklarını belirterek, Bosna'da manevi cihad için işbirliği ve el birliğine ihtiyaç olduğunu vurguladı.

Risale-i Nur Enstitüsü ve Yeni Asya gazetesi ile Uluslararası Saraybosna Üniversitesi tarafından Saraybosna'da düzenlenen 7. Risale-i Nur Kongresi'nde "İnsanlığın Kurtuluş Reçetesi: Kur'an Medeniyeti" konulu panele katılan Cemalettin Latiç, "Kur'an'ın nurunu savaşta muhafaza ettik, ama savaştan sonra maalesef o nuru muhafaza etmeyi başaramadık." dedi.

"Bu, aslında bir davet gibiydi. Sizlere, bu tür meselelere bir çağrı gibiydi. Kur'an'ın nurunu yeniden bir manevi cihadla muhafaza etmek ve yaymak için el birliğine, iş birliğine ihtiyaç olduğunu gösteriyordu." diyen Prof. Ahmet Battal ise Bosna Savaşı'nda dünyanın dört bir yanından Müslümanların cihad için buraya geldiklerini hatırlattı. Kongreye katılanlara ve Kur'an medeniyetini yaymak için çalışanlara seslenen Battal, "Biz onlara "mücahidler" diyorduk. Demek ki manevi mücahitler olarak sizler buradasınız, inşallah burada kalmaya devam edersiniz." ifadelerini kullandı.

"VAHYE İSTİNAD EDİYORUZ, O HALDE İSTİKBAL BİZİMDİR"

Batı medeniyetini iki kısma ayıran Cemalettin Latiç, Hz. Muhammed'i (s.a.v) ve Müslümanları terörist gibi gösteren yıkıcı "ikinci Batı" anlayışına karşı iyi örnekler göstermede büyük zorluk yaşadıklarını belirtti.

Hegel'in, İslam medeniyetinin öldüğüne dair görüşlerini reddeden Latiç, şunları söyledi: "Bir pınar, çeşitli sebeplerle bulanır ve suyu içilmez hale gelir. Ama birazcık kendi haline bırakırız, tozları çöker. Akan vahiy suyu, o pınardaki suyu yeniden besleyecek ve yeni gelen su, inşallah bütün kainata yeni bir medeniyeti gösterecek. Biz, zannedilen gibi zayıf değiliz; çünkü vahye istinad ediyoruz. Bizim üzerimize gelen ordular aslında güçlü değiller; çünkü hiçbir şeye dayanmıyorlar. O halde istikbal bizimdir."

"Bediüzzaman'ın düşüncelerini anlamaya, yaymaya ve bunları da kullanarak Batı'yı dönüştürmeye söz veriyoruz. İnşallah, Batılıların yüzlerini yeniden Allah'a ve Resulüne döndüreceğiz." diyen Latiç, Bediüzzaman'ın ve Muhammed Esed'in tanımladığı gençliğin, Allah'ın izniyle, bunu başaracağını vurguladı.

Batı medeniyetini küreselleşme iddiasının ham bir hayalden ibaret olduğunu öne süren Cemalettin Latiç, içinde ruh barındıran İslam'ın, küresel hale gelecek bir medeniyet tesis edeceğini sözlerine ekledi.

Haber Ara