Onlar Filistin'in sessiz savaşçıları
8 Mart'ta kadınlar, Uluslararası Kadın Günü için Gazze ve Ramallah'ta yürüyüş yaptılar.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-03-16 08:44:06
Çeşitli şehirlerde, köylerde ve mülteci kamplarında aktiviteler düzenlendi. Filistin'deki kadınları ortak mücadele, dile getirilmeyen zorluklar ve çok ağır koşullar altında dayanma, hayatta kalma ve gelişme adına efsanevi bir beceri bir arada tutuyor. Batılı akademik standartları yakalayabilecek bir diskuru tutturamayan kadınlar bile aslında kadının güçlenmesine dair benzersiz bir model oluşturuyorlar. İnsan ruhu zor zamanlarda bile gelişebilir ve Filistinli kadınlar adaletsizliğe karşı direnişte başı çekiyorlar.
Şu anda Hana Shalabi Filistinli kadınların mücadele ve direnişinin en önemli sembolü. Hana, 16 Şubat'ta açlık grevine başladı. Hana'nın öyküsü çok tipik. 25 ayını İsrail'in "idari alıkoyma" dediği ve Filistinli aktivistleri herhangi bir yargılama ve suçlama olmaksızın süresiz tutabildiği tuhaf bir sistem altında geçirdi. Hükümlü değiş tokuşu kapsamında Ekim 2011'de serbest bırakıldı. Maan Haber Ajansı'nın belirttiğine göre Filistin İnsan Hakları Organizasyonu Konseyi, Hana'nın "bir İsrail askeri tarafından dövüldüğünü, gözlerinin bağlandığını ve zorla kıyafetleri çıkarılarak arandığını" söyledi.
Hana, Filistinli bir tutsak tarafından en uzun zaman sürdürülen açlık grevini yeni sonlandıran Khader Adnan'ı takip etti. Hana ve Adnan yeter artık demeye karar vermişlerdi. Hana'nın yaşlı ebeveyneleri de dâhil yüzlerce Filistinli açlık grevine katıldı ve özgürlük istedi. Aslında ne Hana'nın ne de Khader'in durumu bir istisna. Charlotte Kates, hapsedilmenin Filistinliler için yaşamın bir gerçeği olduğunu, Batı Şeria'daki Filistinli erkeklerin yüzde 40'ından fazlasının İsrail hapishanelerinde bir süre bulunduğunu söyledi. "Bir baskı mekanizması olan toplu hapsedilmekten nasibini almamış Filistinli bir aile yok."
Gazze'nin Kadın İşleri Bakanı Jamila Al Shanti, Reuters TV'ye tüm Gazzeli kadınların kahraman olduklarını söyledi. "Ev kadını, çalışan bir anne, tutuklu, şehit eşi veya bir şehidin annesi. Hepsi cesur ve hepsi kahraman." Hana ve annesi Batı Şeria'dan. Onları hiçbir siyasî farklılık veya hizip ayıramaz.
Hanin Zoabi eşitlik ve insan haklarının en adanmış savaşçılarından biri ve İsrail Parlamentosu'nda Balad Partisi milletvekili. 2010'da İsrail kuşatmasını delmek isteyen yüzlerce Filistinli ve uluslararası aktivistle beraber özgürlük filosundaydı. İsrail, Mavi Marmara gemisine saldırıp 9 kişiyi öldürdükten ve birçok kişiyi yaraladıktan sonra tutuklandı. O günden sonra İsrail medyası, siyasileri ve diğer milletvekillerinin ırkçı saldırılarının hedefi oldu. Sağcı, dinci ve ultra milliyetçi partiler Hanin'in her hareketini adım adım izlerken Parlamento Etik Komitesi, Hanin'in parlamenter ayrıcalıklarını elinden aldı. Ama o sözünden dönmedi ve İsrail'in etnik temelli kimliğini bırakarak tüm vatandaşları kapsaması gerektiğini savunmaya devam etti.
Filistinli kadınların rolleri görmezden geliniyor.Yine de onlar işgale, iç çatışmalara ve türlü zorluğa rağmen Filistin toplumunun işlemesini sağlayan dengeleyici unsur olmayı sürdürüyorlar. Eski mülteci kampımdan bir kadın olan Umm Ali Al Shubaki'yi sonsuz bir minnetle anıyorum. İsrail baskınları sırasında kendini hukuksuz bir şekilde tutuklanmak üzere olan erkeklerle askerler arasına atmaya hazırdı. Kendi fakir olmasına rağmen kamptaki şehit ve hükümlü ailelerinin gereken finansal ve sosyal desteği almasını sağlamak için diğer kadınlarla organize oldu. Onu en son 20 sene önce gördüm. İsrailli askerlerce dövüldüğü için her yeri sargılıydı.
Umm Ali, Hana ve Hanin, Filistin toplumunun göbeğine yapılan yoğun saldırıların hedefi oldular. Ama bir şekilde başarıyorlar ve Filistin toplumunun en güçlü varlığını temsil ediyorlar. Filistin'e adını, özünü veriyorlar ve hep birlikte Filistin'in geleceğini örüyorlar.
Ramzy Baroud * - 16.03.2012
*Gulf NewS 14 Mart 2012
Zaman
SON VİDEO HABER
Haber Ara