Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Bağış'tan Rumları kızdıracak benzetme

Bağış, İstanbul'da gerçekleştirilen Reform İzleme Grubu'nun 25. Toplantısının ardından düzenlenen basın toplantısında, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-03-16 17:36:38

Bağış'tan Rumları kızdıracak benzetme
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Güney Kıbrıs'ın 1 Temmuz'da AB Dönem Başkanlığı üstlenecek olmasıyla ilgili, '''Ben Güney Kıbrıs Rum yönetiminin tek başına üstleneceği AB Dönem Başkanlığını 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramlarında devlet büyüklerimizin koltuklarına oturan çocuklarımıza benzetiyorum'' dedi.

Bir gazetecinin ''Güney Kıbrıs'ın bu yılın ikinci yarısında üstleneceği AB Dönem Başkanlığı döneminde Türkiye'nin AB ile müzakereleri kesintiye uğrar mı?'' sorusu üzerine Bağış, hükümet olarak Kıbrıs konusundaki politikalarının çözüm odaklı bir politika olduğunu söyledi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 2003 yılı Ocak ayında BM'nin o dönemki Genel Sekreteri Kofi Annan'a İsviçre'nin Davos kasabasında ''Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Kıbrıs Rum yönetimi ve Yunanistan'dan bir adım önde olacaktır'' şeklinde söz verdiğini anlatan Bağış, Türkiye'nin şu anda bir değil, bin adım önde olduğunu vurguladı.

Bağış, karşı taraflara da farkı kapama imkanı tanımak gerektiğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Adadaki iki liderin kendi toplumlarına kabul ettirebilecekleri siyasi eşitliğe dayalı bir çözüm ortaya çıkarsa, 1 Temmuz öncesi iki kurucu devletin ortaya koyacağı bir şemsiye devletin oluşması söz konusu olursa biz Kıbrıs'ın dönem başkanlığını memnuniyetle karşılar, o dönem başkanlığıyla birçok faslın açılmasını da gerçekleştiririz. Böyle bir çözüm ortaya çıkmaz, Güney Kıbrıs Rum yönetimi adanın yarısını temsilen Avrupa Birliğinin dönem başkanı sıfatıyla karşımıza gelmeye çalışırsa da bizi muhatap olarak göremez. Biz tanımadığımız bir devlete başkaları 'başkan' diyor diye devlet muamelesi yapmayız. Ben Güney Kıbrıs Rum yönetiminin tek başına üstleneceği AB Dönem Başkanlığını 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramlarında devlet büyüklerimizin koltuklarına oturan çocuklarımıza benzetiyorum. Onların ne kadar yetkileri varsa, o dönem başkanlığının da o kadar olur. Biz o dönem başkanlığında da komisyonla, üye ülkelerle ve Avrupa Parlamentosu ile AB'nin ilgili kurumlarıyla ilişkilerimizi aynen devam ettiririz.''

Müzakere eden bir ülkenin dönem başkanlığıyla muhatap olmasını gerektiren iki durum olduğunu dile getiren Bağış, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Biri fasıl açıp kapama. Biz son üç dönem başkanlığında da fasıl açıp kapamadık. Bunu bir eksiklik olarak görmüyoruz. 'Önemli olan zihinleri açmaktır' diyoruz. İkincisi de Ortaklık Konseyi toplantısıdır. Onu Fransa'nın ve Belçika'nın dönem başkanlığı dönemlerinde de yapmadık. Rum yönetiminin dönem başkanlığında 6 aylık o dönemde de gerçekleştirmemek Türkiye'ye hiçbir şey kaybettirmez.''

Bağış, Türkiye'nin AB sürecinin 52 yıllık bir süreç olduğunu vurgulayarak, ''Müzakere tarihi almak için bile 45 yıl beklemiş bir milletin o 6 aylık sabrını kimse şüpheyle karşılamasın, biz sabırlı bir milletiz'' diye konuştu.

Egemen Bağış, meclisteki reform çalışmalarının her zamankinden hızlı bir şekilde devam ettiğini de kaydetti.

Başkanlık sistemi

Yeni anayasada başkanlık sistemi olup olmayacağına ilişkin soru sorulan Bağış, 12 Haziran'da Türk halkının yüzde 87'sinin sandıklara gittiğini ve kullanılan oyların yüzde 95'inin yansıdığı Cumhuriyet tarihinin en yüksek temsil oranını kapsayan bir meclis tablosunun ortaya çıktığını belirtti.

Bağış, hükümetin ortaya koyduğu kararlılıkla bütün siyasi partilerin eşit sayıda temsilciliği ile hazır bulundukları bir Uzlaşı Komisyonunu kurulduğunu anlatarak, bu Uzlaşı Komisyonunun Mayıs 2012'ye kadar müzakerelerini tamamlayıp metin yazmaya geçme konusunda bir ortak kanaat oluşturduğunu kaydetti.

TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in de bunu açıkladığını dile getiren Bağış, ''Bizim Reform İzleme Grubu bildirgesinde de ona atıf var. Bu metnin içerisinde başkanlık sistemiyle ilgili bir çalışma olup olmayacağını, onlar o metni yazmaya başladıktan sonra göreceğiz. Ne ben, ne sayın bakanlarımız, ne de bu masada bulunan milletvekillerimiz o Uzlaşı Komisyonunun üyeleri değil. Şu anda hepimizin Uzlaşı Komisyonuna destek olmamız gerektiği konusunda zannediyorum hemfikiriz. Onların çalışmaları nihai sonuca ulaştıktan sonra değerlendirmelerimizi yaparız'' şeklinde konuştu.

Kaynak: AA

Haber Ara