"Diyanet karşıtlığı üzerinden Alevilik tartışması doğru değil"

Gazeteci-Yazar Prof. Dr. Mümtazer Türköne, Diyanet karşıtlığı üzerinden Alevilik tarifi yapmanın yanlış olduğunu söyledi. Prof. Dr. Eser Karakaş, Türkiye'de 4 vesayetçi kurumun olduğunu belirterek, bunları asker, yargı, Talim Terbiye Kurulu ve Diyanet İşleri Başkanlığı olarak sıraladı. Gazeteci Yazar Nazlı Ilıcak da "Lütfen bizim Diyanet İşleri Başkanlığımıza dokunmayın." diyerek, bütün dini, inanç gruplarının örgütlenmesine imkan sağlanması gerektiğini kaydetti.

26. Abant Toplantısı, üçüncü gününde 'Yeni Anayasa'nın Çerçevesi' konusuyla Abant Palas Oteli'nde devam ediyor. 'İnanç Özgürlüğü, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Din Dersleri' oturumunu Prof. Dr. Mete Tunçay yönetti. Bu oturumda İSAM Başkanı Prof. Dr. Mehmet Akif Aydın, Doğuş Üniversitesi'nden Prof. Dr. İştar Gözaydın ve İzzet Baysal Üniversitesi'nden Doç. Dr. Ali Yaman konuşma yaptı. Daha sonra müzakereler bölümüne geçildi.

Prof. Dr. Eser Karakaş, Türkiye'de 4 vesayetçi kurum olduğunu belirterek, bunların asker, yargı, Talim Terbiye Kurulu ve Diyanet İşleri Başkanlığı olduğunu savundu. Genelkurmay'ın, darbecilerin en gözde kurumunun Diyanet olduğunu ileri süren Karakaş, "Devlet ibadethaneyi tanısa ne olur tanımasa ne olur." ifadesini kullandı. Cafer Solgun, darbe dönemlerinde, 28 Şubat'ta Diyanet'in oynadığı rol, merkezi cuma hutbeleri gibi birçok konunun Diyanet'in siyasetle ilişkisini göstermesi bakımından yeterli olacağını söyledi. Serkan Sönmez, Sünni çocuklara cemevlerini, Alevi çocuklarına ise camilerin gezdirilmesi gerektiğini belirterek, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın isminin değiştirilmesi gerektiğini savundu.

Agos Gazetesi Yayın Yönetmeni Rober Koptaş, Ermeni olarak kendi yararına olan her şeyin Kürtlerin, Müslümanların, Alevilerin, Sünnilerin yararına olduğunu görmesinden çok mutlu olduğunu vurguladı. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Cumhuriyet'in yanlış, ayrımcı temel taşlarından biri olduğunu savunan Koptaş, Alevilerin olduğu gibi Sünnilerin de zararına olduğunu ileri sürdü. Çözümün laiklik perspektifiyle daralıp zihinlerin bulandığını dile getiren Koptaş, eşitlik ve adalet prensibiyle yaklaşılması gerektiğini ifade etti. Diyanet'in lağvedilmesi gerektiğini anlatan Koptaş, bütün inançların kendi dini örgütlerini, ibadethanelerini kurabilmeleri gerektiğini söyledi.

Eski AK Parti İstanbul Milletvekili Reha Çamuroğlu, yeni anayasanın ruhunun küstahlığı kaldırmayacağını vurguladı. Öncelikle yeni anayasanın ruhuna kavuşulması gerektiğini dile getiren Çamuroğlu, nefret suçlarına göndermelerde bulunmanın faydalı olacağını belirtti.

Gazeteci Yazar Prof. Dr. Mümtazer Türköne ise bir Diyanet karşıtlığı üzerinden Alevilik tarifi olduğunu ve böyle tartışmanın yanlış olduğunu belirterek bunun mantıklı olmadığını, Diyanet'in kendisinin zaten tartışmalı bir kurum olduğunu kaydetti.

Gazeteci Yazar Nazlı Ilıcak da "Lütfen bizim Diyanet İşleri Başkanlığımıza dokunmayın." dedi. Bütün dini, inanç gruplarının örgütlenmesine imkan sağlanması gerektiğini belirten Ilıcak, dini hizmetlerin verilebileceğini, ancak bunun zorunlu hale getirilmesinin laikliğe aykırı olacağını söyledi.

Konuşmaların ardından kapanış ve değerlendirme oturumuna geçildi. Oturumun ardından sonuç bildirgesinin açıklanması bekleniyor.