Araştırmacılar: Bakan Friedrich araştırmayı yanlış yansıttı, hiç okumamış!
Almanya'daki Müslümanların dörtte birini radikal, şiddete meyilli ve uyuma karşı gösteren 'Almanya'daki Müslüman Gençlerin Dünyaları' araştırmasının çarpıtıldığı ortaya çıktı. Araştırmanın yazarları, İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich'in araştırmay
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-03-07 14:31:09
Federal İçişleri Bakanlığı tarafından yaptırılan ve Almanya'daki Müslüman gençlerin dörtte birini radikal, şiddete meyilli ve uyuma karşı koyan kitle olarak gösteren, 'Almanya'daki Müslüman Gençlerin Dünyaları' (Lebenswelten junger Muslime in Deutschland) adlı araştırmanın kamuoyuna yanlış yansıtıldığı ortaya çıktı.
Alman medyasının da, Müslüman gençleri suçlar şekilde geniş yer verdiği araştırma konusunda Der Spiegel dergisinde bir değerlendirme yazısı yazan ve açıklamalarda bulunan araştırmacılar Peter Holtz ve Klaus Boehnke, araştırmanın tamamen yanlış aktarıldığını belirterek İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich'i suçladı.
Araştırmacı Holtz ve Boehnke, Bakan Friedrich'in araştırmayı hiç okumadığını ve yanlış alıntılar yaparak sonuçları yanlış yansıttığını belirtti. Bakan Friedrich şimdi, bakanlığı tarafından finanse edilen araştırmadan "arzu ettiği sonuçları okumaya çalışmakla" suçlanıyor. Bakan Friedrich araştırmayla ilgili perşembe günü yaptığı açılamada Müslüman gençleri suçlayarak, "Biz böylesi ithal bir otoriterliği, anti demokratikliği ve dini fanatizmle şekillenmiş bir görüşü kabul etmiyoruz." demişti.
MÜSLÜMANLARIN ENTEGRASYONU İYİ YOLDA
Araştırmacılardan Bremenli sosyal bilimci Klaus Boehnke, "araştırmanın sonuçlarının tamamen tahrif edildiği" suçlamasını yaparak Hıristiyan Sosyal Birlik Partili Bakan tarafından bunalıma sokulduklarını ve uykusuz geceler geçirdiklerini aktardı. Araştırmanın sonuçlarına göre Müslümanların çoğunluğunun Alman toplumuna katılmak ve uyum sağlamak istediğini bildiren Boehnke, "Belli ki açıklama yapanların hiçbiri araştırmaya göz atmamış. Müslümanların entegrasyonu iyi bir yolda." dedi.
Araştırmanın üzerinde yoğun tartışmaların yapıldığını hatırlatan diğer bir araştırmacı, psikolog Peter Holtz ise araştırmanın tamamen yanlış anlaşıldığını kaydetti. 700 sayfalık bir araştırmanın belli kişilerin açıklamalarına indirgendiğini belirten Holtz, "Ama biz sonuçta araştırmayı belli bir formda yayınladık ve umduk ki; araştırma bizim mantığımızla anlaşılsın. Araştırmanın gerisi de okunsun. En azından basın açıklaması okunsaydı." dedi. Ancak sürecin hiç de böyle olmadığını hatırlatan Holtz, "Araştırmanın yayınlanmasından bir gün önce Bild gazetesinde çarpıtılmış halde gördüklerini ifade etti.
UYUM KONUSUNDA MÜSLÜMAN OLMAYANLAR ÜZERİNE ARAŞTIRMA YAPILMASI BELKİ DE DAHA DOĞRU OLUR
Uyum konusunda belki de Müslüman olmayanların araştırılmasının daha iyi olacağına dikkat çeken Holtz, bu noktada, "Araştırma benim tezlerimi doğruladı." yorumu yapmış olan Thilo Sarrazin'e gönderme yaptı. Almanya'da Müslümanlar üzerine çok konuşulduğunu ancak onlarla az konuşulduğunu hatırlatan Holtz, kendilerinin asıl amacının onların sesini duyurmak olduğunu kaydederek, Müslüman gençlerle üç yıl boyunca görüşmeler yaptığını bildirdi. Holtz, "Bu halk grubunun nasıl düşündüğü, ne hissettiği ve hangi faktörlerin uyum veya radikalleşmeye zemin hazırladığını araştırdık. 56 kişinin katıldığı büyük tartışma ortamımız oldu, özellikle orta yaş ve üzerinde olanlar bizim neden 20-30 yıl önce yanlarına gelmediğimizi sordular. Onların yaşadıklarını, duygularını ve bakış açılarına ilgi duyduğumuz için gözleri yaşaranlar oldu. Genç bir tartışmacı bize, 'Siz ne yaparsanız yapın, sonuçta şu kadar Müslüman radikaldir ve uyum sağlamak istemiyorlar diye yazacaklar' dedi. Daha sonra söylenenleri değerlendirip raporunuzu yazıyorsunuz ve biliyorsunuz ki; rapor rakamları da içerecek ve bu rakamlar medya için verimli bir yankı üretebilecek." dedi.
Yaptıkları görüşmelerde Müslüman gençlerin uğradığı ayrımcılıkları öğrendiklerini belirten Holtz, "Alman vatandaşı olan ve bir Alman kadar iyi Almanca konuşan başka bir gence ise neden kendini Türk hissettiğini sordum, saçlarına bakmam gerektiğini söyledi. Onu kimse Alman olarak kabul etmezmiş." ifadelerini aktardı.
4 MİLYON MÜSLÜMANIN HER YANLIŞI DİNE MAL EDİLEMEZ
Araştırmacı Holtz, yazısında önemli bir noktaya daha dikkat çekerek, Müslümanların dört milyon gibi büyük bir kitle olduğuna, onların içinden yanlış yapanların yanlışlarının İslam'a mal edilmesinin yanlış olduğuna dikkat çekti. Holtz, "4 milyonluk bir kitle içerisinde tabii ki suçlular, işsizler, iş ve eğitim alanında problemler var tıpkı diğer toplumlardaki gibi. Sorulması gereken soru, 'Neden bu kadar çok insan kendini 'gerçek Alman' olarak hissedemiyor? Neden bu kadar çok sayıda genç Türk 'kendi vatanlarına' geri dönmeyi düşünüyor? Biz bu 4 milyonluk topluma araştırmayla bir ses vermek istedik. Ben katılanlara yanlış bir ümit mi verdim? Öyle görünüyor. Tabi benim ne yazdığımla artık kimse ilgilenmiyor. Özellikle de bulvar medyasında. Sonunda, 'Şu kadar, şu kadar radikal var, uyum sağlamak istemiyorlar' manası çıkarılıyor. Hiçbir şey yapmamak, hiçbir şey söylememek daha iyi mi olurdu? Belki de. En azından Thilo Sarrazin alkışlamazdı." dedi.
BAKAN CEVAP VERMEDİ
Öte yandan, araştırmacıların bu suçlamalarına karşı Bakan Friedrich'in cevap vermediği ve konuyla ilgili ses tonunu düşürdüğü gözlendi. Bild Gazetesine açıklama yapan Bakan, göçmenlerin uyumu için tüm Almanlardan daha fazla angaje olmalarını istedi. Müslüman kuruluşlarla birlikte fanatikliğe karşı mücadele vermek istediğini bildiren Friedrich, araştırmayı yapanların kendisine yönelttiği suçlamalara değinmemeyi tercih etti.
Sosyal Demokrat Parti'nin içişleri uzmanı Michael Hartmann ise "Bakanın araştırmayla ilgili sürekli tutum değiştirmesi, ne yapacağını bilmediğini gösteriyor." dedi ve Federal Meclis'teki İçişleri Komisyonu'nda konuya açıklık getirmesini istedi.
Hükümet ortağı Hür Demokrat Partili Federal Adalet Bakanı Sabine Leutheusser-Schnarrenberger, ise araştırmanın gerçekleri yansıtıp yansıtmadığının şüpheli olduğunu belirterek, bununla sadece manşetler üretme tehlikesinin olduğuna dikkat çekti.
SON VİDEO HABER
Haber Ara