Dolar

34,8945

Euro

36,7495

Altın

3.005,84

Bist

10.058,63

Gizli tanık, Ergenekon sürecini 12 Eylül darbe dönemine benzetti

Ergenekon davasında ifadesi alınan gizli tanık Dilovası, 12 Eylül askeri darbesi öncesi yaşadığı toplumsal olayların benzerini Ergenekon operasyonları öncesinde de yaşadığını söyledi. Dilovası, 12 Eylül 1980 askeri darbesi öncesiyle alakalı açıklamal

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-03-06 16:58:46

Gizli tanık, Ergenekon sürecini 12 Eylül darbe dönemine benzetti
Ergenekon davasında ifadesi alınan gizli tanık Dilovası, 12 Eylül askeri darbesi öncesi yaşadığı toplumsal olayların benzerini Ergenekon operasyonları öncesinde de yaşadığını söyledi. Dilovası, 12 Eylül 1980 askeri darbesi öncesiyle alakalı açıklamalarda bulunan Dilovası, "Benim ve benim gibi insanlar yıllarca örgütlerde idealleri uğruna mücadele ettiklerini sandık. Ancak birtakım güçlerin amaçlarına bilerek vaya bilmeyerek hizmet ettiğimizi anladık." dedi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon ana davasında tutuklu sanıklar ile avukatlar, ifadesini tamamlayan gizli tanık Kıskaç'a bazı sorular yöneltti. Gizli tanık Kıskaç, Elazığ ili Palu ilçesi Horo deresinde 11 askerin şehit edilmesiyle sonuçlanan operasyon emrini, davanın tutuklu sanığı emekli Albay Mehmet Fikri Karadağ'ın verdiğini söyledi. Kıskaç, o dönem Karadağ'ın Elazığ 8. Kolordu Komutanlığı İstihbarat ve İstihbarata Karşı Koyma (İKK) Şube Müdürü olduğu bilgisini verdi. Operasyon talimatını aldıktan sonra Horo deresinde henüz operasyona başlamadan teröristlerin baskınına uğradıklarını belirten Kıskaç, baskın sırasında 11 askerin şehit edildiğini ifade etti.

Kıskaç'ın bu ifadesinin ardından Mehmet Fikri Karadağ, gizli tanığa soru sormak için söz istedi. Kıskaç'ın ifadesinde belirttiği tarihte hiçbir operasyon emrini kendisinin vermediğini öne süren Karadağ, operasyon emirlerinin Jandarma Alay Komutanlığı'ndan geldiğini söyledi.

Karadağ'ın açıklamalarından sonra sorularını cevaplayan gizli tanık Kıskaç, ifadesini, "Bahse konu operasyonun da aralarında bulunduğu tüm operasyonların harekat plan ve haritalarını Mehmet Fikri Karadağ'dan, operasyon emrini de Jandarma Alay Komutanlığı'ndan alıyorduk." şeklinde düzeltti. Bu sırada Fikri Karadağ'a seslenen tanık Kıskaç, "Bizi operasyona gönderdin. 11 şehidi hatırladın mı? Hikmet astsubayın ölümünü anlat. Elini vicdanına koy paşa! Astsubaylar şehit oldu. Sabaha kadar teröristlerin ablukasında kaldık. Destek için bir tane havan bile göndermediniz. Hikmet astsubayı anlat! kucağımda nasıl şehit olduğunu anlat! Sabaha kadar kucağımda kanlar içinde can verdi." ifadelerini kullandı.

'İDEALLERİMİZ İÇİN MÜCADELE ETTİĞİMİZİ SANIYORDUK AMA BAZI GÜÇLERE HİZMET ETMİŞİZ'

Bu arada, Kıskaç'tan sonra giztli tanık Dilovası dinlenmeye başlandı. Dilovası, 12 Eylül öncesi Devrimci Sol örgütünde yer aldığını belirterek askeri darbe döneminde çeşitli cezaevlerinde yatıp çıktığını söyledi. 12 Eylül 1980 askeri darbesi öncesiyle alakalı açıklamalarda bulunan Dilovası, "Benim ve benim gibi insanlar yıllarca örgütlerde idealleri uğruna mücadele ettiklerini sandık. Ancak birtakım güçlerin amaçlarına bilerek vaya bilmeyerek hizmet ettiğimizi anladık." dedi.

Darbe öncesi üniversite öğrenci grupları arasında sağ-sol çatışmasının başlatıldığını belirten Dilovası, "Darbe öncesi silahlı çakışmaya dönüşen bu hareket 1960 ve 70'li yıllarda sadece fikir çatışmasıydı. Özellikle sol örgütler başta olmak üzere öğrencilerin önü devlet tarafından kesildi. Fakat 1960 – 70'lerden sonra bu hareket alttan alttan devam etti. Ülkücüler bu süreçte sol grupların peşine gönderildi. Kişiler ve sol gruplar devlete düşman edildi." şeklinde konuştu.

Gizli tanığın bu anlatımlarının ardından Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, "Dava konusu suçlama ve sanıklar ile ilgili bildiklerinizi anlatın." diyerek uyarıda bulundu. Bunun üzerine Dilovası, "Ben 12 Eylül darbesinin öncesinde bizzat yaşadım ve olayların içinde bizzat yer aldım. Bu yaşadıklarımı da Ergenekon operasyonlarından kısa bir süre önce benzer hareketliliğin yaşandığını gördüğüm için anlatmak gereğini hissettim." dedi. Daha sonra Dilovası, 1977 1 Mayıs olaylarında da bulunduğunu belirterek, "40'a yakın kişinin ölümü ve onlarca kişinin de yaralandığı bu 1 Mayıs olaylarının failleri yıllarca araştırıldı. 1 Mayıs'ın arkasından bir takım güçler mezhep çatışmalarını körükledi. Sonucunda da Maraş, Çorum ve Malatya olayları meydana geldi." dedi.

Mahkeme Başkanı Özese, duruşmayı 8 Mart'a ertelediklerini belirterek gizli tanık Dilovasının ifadesine devam edileceğini açıkladı.
SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara