Dolar

34,8888

Euro

36,7535

Altın

3.041,28

Bist

10.058,47

Emekli Koramiral Kıyat: 28 Şubat'ta kimsenin yatacak yeri yok

Emekli Koramiral Atilla Kıyat, tarihe post modern darbe olarak geçen 28 Şubat konusunda kimsenin yatacak yeri olmadığını söyledi. Kıyat, hiç kimsenin silahlı kuvvetlere karşı dikilmediğini, 'bana bak, bu senin görevin değil' demediğini ifade etti.

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-03-04 12:24:55

Emekli Koramiral Kıyat: 28 Şubat'ta kimsenin yatacak yeri yok
Emekli Koramiral Atilla Kıyat, tarihe post modern darbe olarak geçen 28 Şubat konusunda kimsenin yatacak yeri olmadığını söyledi. Kıyat, hiç kimsenin silahlı kuvvetlere karşı dikilmediğini, 'bana bak, bu senin görevin değil' demediğini ifade etti.

32. Gün programına konuk olan emekli Koramiral Atilla Kıyat, dikkat çekici açıklamalarda bulundu. "28 Şubat olur iken, siyasetçi de, Cumhurbaşkanlığı Köşkü de, medya da, üniversite de, yargı da, silahlı kuvvetlerin karşısındaki hiç kimse silahlı kuvvetlere karşı dikilmedi. 'Bana bak, bu senin görevin değil' demedi. Kimsenin yatacak yeri yokken; bir tek silahlı kuvvetlerin altındaki yatağın çekilmesini de hiç affedemiyorum." diyen Kıyat, "Bana göre 28 Şubat, o zamanki Refah-Yol hükümeti sürecinde Türkiye'nin yaşadıklarından hoşnut olmayan grupların lokomotifi olma görevini Türk Silahlı Kuvvetleri üstlendi." dedi.

"GENELKURMAY'A 'NE DURUYORSUNUZ' DİYE ÇUVALLARCA MEKTUP GELİR"

Türk Silahlı Kuvvetlerin bu sürece itildiğini ileri süren Kıyat, şöyle devam etti: "Herhangi bir şekilde siyaset tıkandığı zaman, Türkiye bir sorunla karşılaştığı zaman siyasi çözümü, siyasetçiler de dahil, medya da dahil, üniversiteler de dahil, işadamları da dahil, bürokratlar da dahil çözümü Türk Silahlı Kuvvetlerinde aramışlardır. Ve herkes 'bize bir şey olmaz, nasıl olsa Türk Silahlı Kuvvetleri var, canım bu böyle gitmez, Türk Silahlı Kuvvetleri bunu önler.' Şimdi muhalefet partileri, lokomotif görevi, keşke muhalefet partilerinden biri lokomotif olarak medya, üniversite, yargı, ne derseniz deyin onun arkasında birleşerek bunu çözebilseydi, tabii ki çok daha fazla mutlu olurduk. Evet gitme arzusu da içimizde olur, ama güç bambaşka bir şeydir. Ama bir taraftan da itiliyorsanız; sade vatandaş vardır çuvallarca mektup gelir Genelkurmay'a 'ne duruyorsunuz' diye. İşadamının kafasında, iyileri tenzih ederim, sendikasız grevsiz bir Türkiye özlemi vardır. Siyasetçi vardır, bu siyasetçi nedir kendi siyasi partisinde veya iktidarda olsa dahi gücünü kaybetmiş; bir askeri iktidar gelir ise onun hükümetinde rol bulabilir miyim diye gelen siyasetçi vardır; herkes. Ama hiç kimse 'silahlı kuvvetlerin dışında bu çözümü bulalım' diye maalesef bir çaba sarfetmemiştir."

"DARBELER EN FAZLA TSK'YA ZARAR VERDİ"

Türkiye'nin geçmişiyle hesaplaştığını, ancak bunun birilerinin birileriyle hesaplaşmasına dönüşmemesi gerektiğini dile getiren Kıyat, yapılan bütün darbelerin en fazla zarar verdiği kuruluşun Türkiye ile birlikte Türk Silahlı Kuvvetler olduğunu kaydetti. Her türlü kamuoyu araştırmasında siyasileri yerden yere vuran, sıfırla 10'lar arasında kalan yüzdeler; askere güveni de yüzde 90'lara fırlatan araştırma sonuçlarının çıktığını anlatan Kıyat, bunun silahlı kuvvetlere öz güven verdiğini ifade etti. Çuvaldızı kendilerine batırmaları gerektiğini, birçok hataları olduğunu dile getiren Kıyat, kendilerini bunların etkisiyle Türkiye'nin tek sahibi olarak gördüklerini vurguladı.

Eski Adalet Bakanı Şevket Kazan ise partilerinin kapatılmasına rağmen 28 Şubat'ın yaşanmasından şikayetçi olmadıklarını ifade etti. 28 Şubat yaşanmasaydı AK Parti'nin olmayacağını savunan Kazan, Başbakanın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde kendisiyle bir görüşme yaptığını ve bir gün bu partinin genel başkanı olacağını söylediğini ve kendisine 5 maddelik nasihatte bulunduğunu kaydetti. Başbakan nasihatleri tutsaydı bugün ayrı olmayacaklarını dile getiren Kazan, AK Parti'nin başarılı olamadığını savundu.
SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara