Sur(Kürd)iye
Korkunç bir çifte standart,akıl almaz yaklaşım ve apaçık yanıltma.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-02-25 09:59:49
Amerika-İngiltere vahşi katliamlarını seyrederken aklınıza gelmeyen Saraybosna neden şimdi aklınıza geldi. Irak'ta işgal kuvvetleri katliamlar yaparken dur demek yok, Irak dostlarını toplamak yok ve durdurun bu mezalimi demek yok, şimdi yine aynı güçlerin emrindeki Beşar Esad bahane edilip Humus Saraybosna’ya benzemişmiş.
Irak'ta işgalciler katliamlar yaparken çok ciciş çok güzel, şimdi Esad katliam yapıyormuş. Bu nasıl bir çifte standart. En güçlü ses Tunus'tan yükselecekmiş. Bu güçlü sesler neden 2- 2,5 milyon insan, çoluk çocuk, kadın erkek vahşice katledilirlerken nerelerdeydi.
Irak'ta insanlara hapishanelerde sokaklarda her yerde tecavüz ederlerken diri diri böbreklerini söküp çöllere bırakırlarken, camilerde kurşuna dizerlerken nerelerdeydiniz.
Ne demiş Suriyeli Muhalifler.. Suriye'de Kürtlere Özerklik vereceğiz..Yok yaa Suriye'de Kürtlere özerklik vermeyin, gönderin Beşar Esad'ı, sonrada Suriye de yeni Bir Surkürdiye devleti kurun.
Öyle özerklik mözerklik uğraşmayın, kurun Kürt devletini Suriye'de bakarsın bizdeki Kürtlerde yeni devletçiklerine koşar gider özgür özgür diledikleri gibi yaşamaya devam ederler.
Anlaşıldı Ahmet Davutoğlu neden bu kadar çok Suriye üzerinde duruyor. Hem Beşar Esad üzerinde yürütülen muhalif hareketi yarın bizde de yürütülecek olanlara emsal teşkil ederken hem de şimdi Ahmet Davutoğlu üzerinden Kürtlere özerklik vereceklerini vaad eden Suriyeli Muhalifler üzerinden de yarın Türkiye'de özerklik isteyecek olan Kürtlere de destek açıklanmış oluyor.
Tunus'ta ki o toplantıya dikkatmiş. Londra'da ki Somali Konferansı (hani bir zamanlar da Doğu Konferansı vardı Mehmet Bekaroğl'nun başını çektiği ve şimdin OdaTv'cisi Nihat'ın peşinden gittiği).
Bak hele bak hele ''Londra'da Somali Konferansı'' imiş ve burada konuşan Ahmet Davutoğlu Suriye'de ki zulme karşı Tunus'ta yapılacak toplantıya dikkat çekmiş.Keşke Irak işgalindeki katliamlar içinde Londra'da bir toplantı düzenleselermiş.Yılarca Irak'ta devam eden katliamlar için bir konferans bile tertip edememişken belki de o zamanlar ki katliamlardan kalmış görüntüler eşliğinde Humus ta Humus Suriye konferansları.
Tam da bu sırada Ntv de Suriye'den gitmek isteyen gazeteciler diye haber yapılıyor.
Yaralanmışlar da, muhalif ordusu tedavi ediyormuş ta, Suriye'den gitmek istiyorlarmış da, tutan mı var gidiiinn.
Hem bak hiç bu kadar tantana yapılırken bizdeki medyadan bir tane acar savaş muhabirleri bölgeye gidip haber yapıyorlar mı. Ahhh nerede o ödüllü fotoğrafları çeken acar savaş muhabiri Ramazan Öztürk.
O zamanlar Saddam'ın kimyasal alisinin sırtına yüklenen saldırıları çeken Ramazan Öztürk kimyasal aliyi çekmişti de şimdi kimyasal Esad'ı çekecek yok.
Suriye yalanlarıyla Suriye üzerinden oynanan oyunlarla kim ve kimler hangi sonuca varmak istiyor. Muhalifler Kürtlere özerklik verecekmiş. Esad'a bağlı birlikler mi varmış..Saddam’ında çok büyük bir ordusu var diyorlardı.Ne malum Suriye'de İsrail ordusunun bu katliamları yapmadığı.Suriyeli muhalifler Kürtlere özerklik verecekmiş.Bizde ki son Mit operasyonu derken aslında KCK-PKK açıkça devlet yerine geçirildi ve yarın cemil Çiçek'in ısrarla istediği Yeni Anayasa ile Vicdani retçilik de yasalaştırılıp Mehmetçik dağıtıldıktan sonra,Kürtler üzerinden oynattırılacak bir oyunla tıpkı bugün Suriye'de olduğu gibi Türkiye'deki muhalif Kürt güçler ve şimdi artık herkesin diktatörlükle suçlamaya başladığı Erdoğan için tıpkı Esad'a yapılanların benzeri süreçler için alt yapı taşları tamamlanıyor.
Cemil Çiçek''Mevcut Anayasa Türkiye'ye dar geliyor'' demiş.Ne o yani illa federatif yapı,eyalet sistemli ve vicdani retçiliğin kabul edildiği bir anayasa acilen mi lazım. Özel yetkili mahkemeler için de yeni bir düzenlemeye ihtiyaç var denmiş.Demek ki adalet ve adalet için değil de adalet sistemin işleyişinde siyaseti adaleti için mi varmış.Hak için Hukuk için Adalet mi, adalet için adalet mi, siyaset için adalet mi ki mevcut özel yetkili mahkemeler düzenlemesi Cemil Çiçek döneminde hazırlanıp yasalaşmıştı.O zaman eksik adalete özel yetkili adalet şimdi fazla olan adalete yeni özel yetkili mahkemeler adaleti.
Çok şükür ki kafaya göre dünyada tesis edilen adalet ne kadar değiştirilse değiştirilsin Ahirette değiştirilemeyecek olan bir İlahi adalet var.Cemil Çiçek Türkiye-AB karma parlementerler toplantısında nasıl oluyor da''Avrupa’da Türkiye'ye yönelik en ciddi eleştiri noktalarından biri olan anayasa değişikliği süreci'' diyebiliyor..Ne demek yani Avrupa istiyor diye mi anayasa değişikliği istiyorsunuz.
İngiltere'deki Anayasa'yı örnek alın. Nasıl olsa orada yazılı bir anayasa yok.Hem bak durmadan iki de bir yeni anayasa değiştirmek zorunda da kalmazsınız.. Bize yeni anayasa yapın diyen Avrupa ve AİHM zaten uzun bir süredir ceza keseriz bak, vicdani retçiliği kabul edin diye dayatmıyor mu.
Avrupa’ya ne yeni anayasa çalışmalarınızdan. Siz bir Avrupa ülkesine yeni anayasa yapın diye dayatabiliyor musunuz. Mesela İngiltere'ye dayatın bakın bizim bir devletimiz bile yok sizinde yazılı bir anayasanız bile yok, Sezen Aksu'nun da bir kedisi bile yok..Ya yeni bir yazılı anayasa yaparsınız ya da elinize geçirdiğiniz Anadolu’yu elinizden alır ve biz de yeniden bir devlet kurarız diyebiliyor muyuz?
Maden bu Devlet ve Yasalar bizimse neden o zaman kendi vatandaşımıza kirasını bile ödemek için bankada hesap açtırmak mecburiyetinde bırakıp sırf kira ödeyecek diye onların bankalarına hesap işletim ücreti adı altında bir de haraç pardon harç ödemek mecburiyetinde bırakılıyoruz.
Bu hangi Anayasa ve yasaya göre mecbur ediliyor. Al sana IBAN Anayasası ve Mahkeme kararlarına ve Anayasaya rağmen ev telefonlarından çatır çatır alınan sabit ücret mecburiyeti.
Ondan sonra da ''siz istediniz biz yaptık akşam yediden sabah yediye bedava''.Hangi bedava, verme kardeşim bedava verme.
Ama sırf evde telefon olacak diye, internet kullanacak diye anayasaya ve yasalara aykırı ve tüketici lehine mahkeme kararları bulunmasına rağmen kaldırılmayan sabit ücret Anayasası.
Av.Cihan Tufan
SON VİDEO HABER
Haber Ara