Dolar

34,8656

Euro

36,6417

Altın

3.050,24

Bist

10.058,47

''Anadolu'nun Zirvesinde 1. Kış Zirvesi''

''Anadolu'nun Zirvesinde 1. Kış zirvesi'' kapsamındaki, ''Turizm, spor, biyoçeşitlilik ve küresel değişimler üzerine işbirliği çalışmaları'' programı Atatürk Üniversitesi Kültür ve Gösteri Merkezi'nde devam ediyor.

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-02-24 22:21:48

''Anadolu'nun Zirvesinde 1. Kış Zirvesi''

Konuyla ilgili toplantıya katılan Prof. Dr. Rahman, Anadolu'nun eski medeniyetlerin beşiği olduğunu belirterek, biyoçeşitliliğin korunmasında yerel toplumların duyarlılığının önemli olduğunu söyledi.

Turizmin dinlenme ve hayat biçimi olduğunu belirten Rahman, ''Turizm kavramı medeniyet kadar eskidir. Turizm, uluslararası ve diplomatik faaliyetler açısından önemli bir yere sahiptir. Turizmde biyoçeşitlilk önemli bir yer edinmiştir'' dedi.

Bangladeş Yükseköğretim Konseyi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tareq S. Rahman, Türkiye'nin biyoçeşitlilik açısından zengin potansiyele sahip olduğunu belirterek, ''Türkiye'nin doğal güzellikleri, insanlarının misafirperver olması, yemek kültürünün zenginliği turizm açısından son derece önemlidir'' dedi.


-Biyoçeşitliliğin önemi ve korunması-

Bangladeş Bilimler Akademisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. M. Ali Shamshır de biyoçeşitliliğin bilimsel temelinde, muazzam farklılıklar olduğunu vurguladı.

Bitkilerin DNA'larında trilyonlarca farklılıklar olduğunu dile getiren Shamshır, ''Allah hiçbir şeyi nedensiz yaratmamıştır. Hangi dine mensup olursak olalım Allah'ın yarattıklarından dersler çıkarmalıyız. Maddesel hiçbir şey nedensiz yaratılmamıştır. Modern ekologlar da bu görüşü savunur. Dünya üzerinde 30 milyon canlı türü ve 50 bin bitki türü vardır'' diye konuştu.

Biyoçeşitliliğin önemi ve korunması konusunda farkındalık yaratılmasının önemine değinen Shamsır, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Çocuklarda çevre farkındalığı yaratmak, yaşam tarzı enerji kullanım şekli ve atıklardan arınma sistemleri biyoçeşitlilik açısından son derece önemlidir. Çevreyle ilgili okullardaki bilinçlendirme çalışmaları artırılarak, gençlere vatanseverlik, bitki ve hayvan türlerine saygı kavramları öğretilmelidir. Biyoçeşitliklik konusu tüm ülkelerde aynı hassasiyetle ele alınmalıdır. Dünya o kadar küçük ki kozmik bir köyde yaşıyoruz.''

Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İzzet Bozkurt ise ülke ve şehirlerin marka olabilmesinin önemine değindi.

Markanın tüketicideki algı olduğunu belirten Bozkurt, şunları kaydetti:
''Mevlana diyor ki 'testinin içinde ne varsa dışına o sızar'. İşte bu tanım markadır. Tüketicideki algının değeri markadır. Marka, algılanan bir şeydir. Karşı tarafın algıladığı kadar markalaşırsınız. Bugün marka olmuş şehirden bahsediyoruz. Günlük verilere göre, New york'u 5 milyon, Paris'i 3 milyon, İstanbul'u 700 bin kişi ziyaret ediyor. Bir kentte ya da bir ürüne ticari veya ticari olmayan değerler veriyoruz. Küreselleşmeyle markalaşma sınır tanımıyor.''

Bir ülke ya da şehri markalaştırmanın zor olduğuna değinen Bozkurt, ''Farklı kültür, rekabet, jeopolitik konum markalaşma açısından önemlidir. Bu olguları ele alarak, çalışmalara yoğunlaşabilmeliyiz. Paris romantizm, Milan stil, New york'ta enerji kenti olarak algılanır. Şehirler ancak var olan değerlerinin ortaya çıkmasıyla markalaşır'' diye konuştu.

AA
SON VİDEO HABER

İstanbul'dan Halep'e giden Suriyeliler konuştu

Haber Ara