Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

' Aklımızın ucundan böyle bir şey geçmez '

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran ve kesintisiz eğitime son veren tasarısının şubat ayına denk gelmesine ilişkin, ''Ulusal düzeyde bir kimsenin, kesimin birbirlerine karşı tepkisel tavır içerisinde hareket etmesi yerine, daha çok ülkesel bazda ve bu ülkenin ortak çıkarları doğrultusunda hareket etmesinin daha doğru olacağını düşünüyorum'' dedi.

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-02-24 20:31:08

' Aklımızın ucundan böyle bir şey geçmez '

Antalya'nın Manavgat ilçesinde partisinin ilçe teşkilatını ziyaret eden Dinçer, burada yaptığı konuşmada okul öncesi eğitim ve ilköğretim açısından bakıldığında Türkiye'nin temel sorunlarının büyük bir bölümünün aşıldığını vurguladı.

İlköğretimde okullaşma oranının yüzde 98.5 olduğunu dile getiren Bakan Dinçer, yüzde 100 hedefine yaklaşıldığını kaydetti.
Okul öncesi derslik ihtiyacı ile ilköğretim ve ortaöğretim dersliklerinin onarımdan geçirilmesi için 6,5 veya 7 milyar lira gibi bir kaynağa ihtiyaçları olduğunu dile getiren Dinçer, son yıllarda ortaya koyulan kamu ortaklığı, kiralama yöntemleriyle elde edilecek kaynaklarla sorunun kısa sürede aşılacağını belirtti.

Dinçer, 161 bin civarında dersliğe ihtiyaç duyulduğunu bildirdi.

-''Aklımızın ucundan böyle bir şey geçmez''-

Bir gazetecinin, ''Zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran ve kesintisiz eğitime son veren tasarının 28 Şubat'ın rövanşı mı-'' sorusu üzerine Dinçer, ''Sezgisel yorumların gerçekle çok fazla uyuşmayacağını söylemek lazım. Şubat ayı içerisinde bu sürecin başlamış olması yine Şubat ayı içinde biteceği anlamına gelmiyor'' yanıtını verdi.
Tasarının alt komisyona havale edildiğini hatırlatan Dinçer, hem alt komisyonda hem de üst komisyonda görüşmeler olacağını belirtti.

Tasarılaşma sürecinin ne zaman biteceğinin şimdiden tahmin etmenin mümkün olamayacağını ifade eden Dinçer, sözlerine şöyle sürdürdü:
''Bu nedenle buna benzer yakıştırmalar ya da uyumlaştırmalar subjektif şeylerdir, sezgisel şeylerdir. Bence buna takılıp kalmamak lazım. Ben temelde ana fikir olarak bu ülkenin giderek demokratikleşmesini, insan hak ve özgürlüklerine daha çok saygı göstermesini, bu bağlamda Milli Bakanlığının eğitim sistemindeki demokratikleşmesini bu ülkenin normalleşmesi için çok şart olarak görüyorum. Bu açıdan bakıldığında, ulusal düzeyde bir kimsenin, kesimin birbirlerine karşı tepkisel tavır içerisinde hareket etmesi yerine, daha çok ülkesel bazda ve bu ülkenin ortak çıkarları doğrultusunda hareket etmesinin daha doğru olacağını düşünüyorum. O yüzden bizim aklımızın ucundan böyle bir şey geçmez. Yorum yapan insanların da bu meselelerde ön yargıyla bakmamalarını tavsiye ediyorum.''

-İşitme engelliler için alfabe çalışması-

Milli Eğitim Bakanı Dinçer, Manavgat Kaymakamlığı tarafından Yunus Emre İlköğretim Okulu'nda işitme engellilere yönelik düzenlenen bilgisayar kursuna katılan öğrencileri ziyaret etti.

Ziyarette öğrencilerden uygulamalar hakkında bilgiler alan Dinçer, işitme engellilere yönelik alfabenin olmadığını ancak bunun için de çalışmalara başladıklarını kaydetti.

Daha önce başlamış ancak iki üç yıl sonra bitecek bir projenin olduğunu fakat bunu bir yıl gibi kısa sürede tamamlamayı planladıklarını söyleyen Dinçer, ''Kısa sürede işitme engelliler alfabesini bitirmeye çalışıyoruz. Onu bitirdikten sonra da işitme engelliler okullarında işitme engelliler alfabesiyle ders verecek öğretmenler yetiştireceğiz. Şu anda işitme engelliler okulunun çoğunda işaret dilini kullanabilen öğretmenimizin sayısı az. Bu alfabeden sonra o öğretmenleri yetiştirip inşallah bu problemi çözmeye çalışıyoruz'' dedi.

AA

Haber Ara