Dolar

34,8967

Euro

36,7727

Altın

3.007,54

Bist

10.058,63

'Bir yanlış yaptım, bin pişman oldum'

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, TBMM İçtüzüğü'nde değişiklik öngören teklife ilişkin tartışmaları değerlendirirken, ''Bir orta yol bulmak için çaba sarfettik. Maalesef, 'ya olur, ya olur' tarzındaki bir yaklaşım sonucu bir orta yol bulunamadı'' dedi.

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-02-16 14:51:41

'Bir yanlış yaptım, bin pişman oldum'
AA Editör Masasına konuk olan Çiçek, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

''İçtüzük değişiklik teklifine muhalefetin sert tepkileri oldu. Sizi istifaya davet edenler dahi oldu. Bundan sonraki süreçte bu değişiklik teklifinin görüşülmesi mümkün mü? Sorun nasıl aşılacak'' sorusuna Çiçek, ''O gün yaşanan olayları asla tasvip etmem mümkün değil'' karşılığını verdi.

''Herkesin sorumlu davranması lazım'' diyen Çiçek, ''İktidar kanadı 18 maddelik bir İçtüzük değişiklik teklifi getirdi. Buna muhalefet partilerinin itirazları oldu. Bunun üzerine Başkanlık olarak bir çalışma yaparak, itirazları da dikkate alarak, 8-9 madde üzerinde öneriler getirdim. Grup başkanvekillerini davet ettim'' açıklamasında bulundu.

Önerileri siyasi partilerin grup başkanvekillerine verdiğini anlatan Çiçek, bu öneriler üzerinde grup başkanvekillerinin toplantı yaptığını anımsattı.

İktidar partisinin, ''önerilerine büyük ölçüde olumlu baktığını ve değerlendirebileceğini'' ifade ettiğini belirten Çiçek, muhalefet partilerinin ise ''grup önerisi üzerinde konuşmaların düzenlendiği madde dışındaki önerilere olumlu baktıklarını'' açıkladıklarını hatırlattı.

TBMM İçtüzüğü'nde değişiklik öngören teklif geldiğinde klasik usule itibar etmediklerine dikkati çeken Çiçek, şöyle devam etti:

''Bir orta yol bulmak için çaba sarfettik. Grup başkanvekillerini tekrar topladık. 'Bu bir madde için de ara formül bulabilir miyiz' diye uğraştık. Maalesef, 'ya olur, ya olur' tarzındaki bir yaklaşım sonucu bir orta yol bulunamadı. Yani son ana gelinceye kadar -Genel Kurulda ara verdik, görüştük- 'bir orta yol bulabilir miyiz' diye uğraştık ama olmadı. Sonra bulunan yol, belli bir yere kadar teklifin görüşülmesi sonra o maddeyle ilgili de yeni bir işbirliği arayışını yapılması konusunda mutabık kaldılar. O mutabakat bir gün evvel de olabilirdi. Yani herkes sorunu idrak edip bir gün evvel bu mutabakata varabilirlerdi veya bir orta yol bulunabilirdi, fatura da lüzumsuz yere bana çıkmazdı. Ben fatura almaktan imtina ettiğimden değil, Mecliste o görüntülerin vatandaşta bıraktığı intiba beni rahatsız eder. Buna üzülürüm. Çünkü, Meclis bir konuyu çözememiş, bir konuda kavgaya tevessül etmiş, kürsü işgalini sorun çözme yöntemi haline getirmiş gibi bir algılama olur. Beni bu rahatsız eder.''

Çiçek, uzlaşı arayışının sonuna kadar içerisinde bulunduğuna herkesin şahit olduğunu da vurguladı.

''Soyut değerlendirme de yapsam...''

''MİT ile ilgili kanun teklifi geldi. Komisyondan da geçti. Muhalefetten de eleştiriler var. Kişiye özel düzenlemeler içeriyor diye. Son günlerde İçtüzük ile ilgili bir gerilim Genel Kurul'da yaşanıyor. Burada ne tavsiye ediyorsunuz?'' sorusuna Çiçek, ''Benim tavsiyem olur. Özel olayla ilgili bir şey demem. Ben o zaman taraf olurum'' yanıtını verdi.

Herkesin sükunet içerisinde İçtüzüğe uygun olarak konuşması gerektiğini ifade eden Çiçek, şöyle konuştu:

''Buna hiçbir engel yok. Ne söyleyecekse o söyleyecek olanların hakkıdır, lehinde söyleyecek olanların hakkıdır, aleyhte konuşacak olanların hakkıdır. Sükunet içerisinde Meclisin itibarına, vakarına, sorun çözeceğine inanca zarar vermeden herkes her şeyi söylemeli ve tartışmalı. Onun dışındaki yol ve yöntem bence demokratik de olmaz ama bu kanun ne getiriyor ne götürüyor onunla ilgili... Ben ne kadar soyut değerlendirme de yapsam somut olayla bağlantı kurulacağı için ben o türlü bir şeyin dışında olmak gibi bir sorumluluğum var.''

"Bir yanlış yaptım, bin pişman oldum"

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 250. maddesine göre kurulan özel yetkili mahkemelerin, ihtisaslaşma ihtiyacından kaynaklandığını belirterek, ''Olaya sorumlu, sağlıklı bakan kesim, bunların lüzumuna inanıyor ama uygulamadaki bir kısım hususlar sebebiyle itirazlar var'' dedi.

Çiçek, soruları yanıtladı. ''MİT Müsteşarı'nın ifadeye davet edilmesinden sonra yaşanan tartışmalar var. Sizin Adalet Bakanlığınız döneminde çıkartılan yasayla ilgili de Komisyondan geçen bir madde var. O dönemde nasıl tasarlamıştınız? Bu günler o tasarladığınız günlerle uyuşuyor mu?'' sorusuna Çiçek, ortada bir soruşturma olduğuna işaret ederek, ilke olarak başlayan bir soruşturma ile ilgili açıklama yapmadığını söyledi.

Çiçek, ''Hayatımda bir defa yanlış yaptım, bundan bin pişman oldum. Orada da o kararın kesinleştiğini zannediyordum. Hata yaptım, bunu da itiraf ediyorum. Devam eden davayla ilgili konuşmam, bir soruşturma var çünkü...'' dedi.

Türkiye'nin probleminin, yasa eksikliğinden çok yasaların uygulamasıyla alakalı olduğunu kaydeden Çiçek, şöyle konuştu:

''Ceza kanunu yaparken, o tutanaklarda var, 'O cümleyi şöyle mi böyle mi yazalım' diye tartışma oluyor. CHP, AK Parti var o zaman. O zaman toplantıya katılan Ceza Genel Kurul Başkanı'nın ifadesi şudur; 'siz neyi yazarsanız yazın, hukuk dediğiniz şey yüzde 5 yazılım, yüzde 95 yorum'. Türkiye'deki yorum farkından kaynaklanıyor.

Türkiye'de maalesef hukuk eğitiminin kalitesi uygulamaya yansıyor. Hukuki yorum yerine, kanuni yorum yapılıyor. Kanun yorumu yapılınca da arka arkaya bir sürü hukuki sorun yaşıyoruz. İkinci sıkıntı budur. Hukuki yorum yapılsa, bu sıkıntıların önemli bir kısmı olmayacaktır.

Biz bir konuyu tartışırken, tartıştığımız konu hangi disiplinle, hangi bilim dalıyla ilgiliyse onun verilerine, onun kurallarına göre değil, her konuyu siyaseten tartışıyoruz. Böyle olunca da siyaseten hangi köşede duruyorsanız, ona göre tartışıyorsunuz. Hatta yeri geliyor bugün böyle, ertesi gün başka türlü diyebiliyorsunuz. Bugün, 'menfaatim olan nedir' diyorsunuz, ona göre yorum yapıyorsunuz. Halbuki bilime göre, disipline yorum yapılsa, onun verileri ortaya konulsa, bugünkü kadar karanlığa kurşun sıkmamış oluruz. Türkiye, uzunca zamandan beri böylesine bir hatayı yaşıyor.''

''Kanun, aynı kanun...''

Çiçek, her bilim dalında olduğu gibi hukukta da ihtisaslaşma olduğunu belirterek, her alanda ihtisaslaşmanın, hukuk ve mahkemelerde de olduğunu kaydetti. Başlangıçta Türkiye'de mahkemelerin hukuk ve ceza mahkemeleri olarak ayrıldığını, bu tür genel bakışın faydalı olmadığı anlaşılınca yeni mahkemelerin kurulduğunu anlatan Çiçek, sorunların ihtisaslaşmayı gerektirdiğini vurguladı.

''CMK 250. maddeye göre kurulan mahkemeler de böyle bir ihtisaslaşma zaruretinden kaynaklanıyor'' diyen Çiçek, şöyle devam etti:

''İlk defa KCK lafını duymuş bir hakimin veya bir mahkemenin ya da bir başka terör örgütüyle ilgili... Bunlar örgütlü suçlara bakıyor. Türkiye'de yargılanan örgütlerin de önemli bir kısmının 20-30-40 yıllık geçmişi var. Bunun tarihini, terminolojisini, çalışma tarzını, yöntemlerini, sanıklarını, haberleşmesini, olaylara bakış açısını bilen bir mahkeme ve savcı ile bilmeyen, işi sıfırdan başlayarak bakacak. İhtisaslaşmamış bir mahkeme, o tür davalarda ciddi zorluklarla karşılaşır. Olaya sorumlu, sağlıklı bakan kesim, bunların lüzumuna inanıyor ama uygulamadaki bir kısım hususlar sebebiyle itirazları var. O da kanundan kaynaklanmıyor, söylediğim sebeplerden kaynaklanıyor. Onu da düzeltmek için eğer bir yasaya ihtiyaç varsa... Yasalar ihtiyaçlardan kaynaklanıyor. İhtiyaç varsa bunlar daraltılır, genişletilebilir, kaldırılabilir de....''

Çiçek, ''O zaman siz bunu kişisel olarak yorumlamıyorsunuz?'' denilmesi üzerine, ''Ben kişiye göre yorumlamam ama yorum farkından kaynaklanan gerilimleri Türkiye yaşıyor. Yani aynı olayla ilgili bugün böyle, yarın başka türlü...Bu olmaz işte. Kanun aynı kanun. Filanca zaman falanca görevle ilgili olduğu zaman 'Başbakan izin vermedi' diyeceksiniz, yargılamayı durduracaksınız, ama başka zaman 'yok ben onu yaparım, bunu yaparım' gibi şeyler olursa bu yasayla olmaktan daha çok... Ama ne yapalım ki böyle bir uygulama olunca da herkes ona göre bir fikir geliştiriyor kendisine göre'' karşılığını verdi.

Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı Genel Müdür Kemal Öztürk, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'e, soruları yanıtlamasının ardından AA'nın almanağını hediye etti.
SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara