Dolar

34,8734

Euro

36,7448

Altın

3.033,86

Bist

10.058,47

Genetiğiyle onanmış gıdalar sağlığı tehdit ediyor

Biyoteknolojik yöntemlerle kendi türü dışındaki bir türden gen aktarılarak belirli özellikleri değiştirilen bitki, hayvan ya da mikroorganizmalar olarak adlandırılan 'Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO) insan sağlığını olumsuz etkiliyor. GDO'lu ür

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-02-14 14:15:58

Genetiğiyle onanmış gıdalar sağlığı tehdit ediyor
Biyoteknolojik yöntemlerle kendi türü dışındaki bir türden gen aktarılarak belirli özellikleri değiştirilen bitki, hayvan ya da mikroorganizmalar olarak adlandırılan 'Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO) insan sağlığını olumsuz etkiliyor. GDO'lu ürünlerin bakılarak anlaşılamayacağını; ancak tüketilen gıdaların etiketlerinin mutlaka okunmasını tavsiye eden uzmanlar bu yolla domuza ait gen domatese, bakteri veya virüse ait genin de bir bitkiye aktarılabildiğini iddia etti.
    Genetiğiyle oynanmış gıdalar arasında mısır, patates, domates, pirinç, soya, buğday, kabak, balkabağı, ayçiçeği, yer fıstığı, bazı balık türleri, kolza gibi gıdaların olduğunu belirten Diyetisyen Şule Çınar; muz, ahududu, çilek, kiraz, ananas, biber, kavun, karpuz ve kanola üzerindeki genetik değiştirme çalışmalarının devam ettiğini açıkladı. Mısır ve soyanın genleriyle oynanmış bitkiler arasında ilk sıralarda yer aldığını anlatan Çınar, bu bitkilerden üretilen yan ürünlerin kullanıldığı bütün ürünlerin GDO'lu olma riski taşıdığını söyledi. Mısır ve soyadan üretilen yağ, un, nişasta, glikoz şurubu, sakaroz, früktoz içeren gıdaların günlük tüketim maddeleri arasında bulunduğunu kaydeden Çınar, bisküvi, kraker, kaplamalı çerezler, pudingler, bitkisel yağlar, bebek mamaları, şekerlemeler, çikolata ve gofretler, hazır çorbalar, mısır ve soyayı yem olarak tüketen tavuk ve benzeri hayvansal gıdalar ile pamuğun da GDO'lu olma riski taşıyan gıdaların başında geldiğini dile getirdi.
    GDO'lu ürünlerin insan ve hayvan sağlığını olumsuz etkilediğine işaret eden Diyetisyen Şule Çınar sözlerini şöyle sürdürdü: "Genleri değiştirilmiş bitkileri tüketen insanlarda ciltte kızarıklıklar, nezle, baş ağrısı gibi alerjik tepkiler başta olmak üzere antibiyotiklere direnç gelişme olasılığı söz konusu. Bu genlerin ürünü olan proteinlerin bağışıklık sistemimizi çökertme riskleri, kanser başta olmak üzere ne tür başka hastalıkları tetikleyecekleri günümüz teknolojisiyle tahmin edilemiyor. Bu gıdaların genleriyle oynandığı için insan gen yapısında uzun dönemde değişiklik yapıp yapmayacağı bilinmiyor. Hamileler, büyüme çağındaki çocuklar, beslenme bozukluğu olanlar ve kronik hastalığı olanlar özellikle dikkat etmeli. GDO'lu besinlerin laboratuvarda hayvanlar üzerinde kansere neden olup olmadığı, tetikleyip tetiklemediği, hücrelere olan etkisi üzerine yapılan araştırmalar da karaciğer, böbrek, pankreasın çalışmasını değiştirdiği ve doğurganlığı azalttığı yolunda kanıtlar var. Ayrıca GDO'lar büyüme hızını yavaşlatabiliyor."

    GIDA SEÇİMİNDE NELERE DİKKAT EDİLMELİ
    GDO'lu ürünlerin bakılarak anlaşılacak bir durum olmadığının altını çizen Diyetisyen Şule Çınar, soya ve mısır katkı maddesi olarak keklere, bisküvilere, şekerlere ve bir çok gıda maddesine yayıldığı için yenilen gıdaların etiketinin okunması gerektiğini vurguladı. Çınar, "Mısır, soya, pamuk yağı, kanola varsa o zaman risk var demektir. Organik ürünler yemeye dikkat edin, güvendiğiniz yerlerden gıdayı temin edin.Gıdaları mevsiminde tüketin. Mevsimi dışında özellikle seralarda yetiştirilen sebze ve meyveler için doğal yöntemlerin kullanılmadığı çok fazla tarım ilacı kullanıldığını da unutmayın. Gıdalarınızı yerel olanlardan seçin. ABD veya Arjantin gibi dünyada en çok GDO üreten ülkelerden gelen ürünlerin GDO'lu olma riski yüksek. Ülkemizde üretilen ve kaynağını bildiğimiz ürünler tüketerek yerel çeşitlerin korunmasına da katkıda bulunun." dedi.
SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara