Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Demirtaş: Yaşananlar büyük bir AKP krizidir

BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, yaşanılanların büyük bir AK Parti krizi olduğunu, Türkiye krizi olmadığını söyledi.
Partisinin Meclis grubunda konuşan Demirtaş, hiçbir grup toplantısı ve parti toplantısını huzurlu bir ortamda yapamadıklarını

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-02-14 12:53:00

Demirtaş: Yaşananlar büyük bir AKP krizidir
BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, yaşanılanların büyük bir AK Parti krizi olduğunu, Türkiye krizi olmadığını söyledi.
Partisinin Meclis grubunda konuşan Demirtaş, hiçbir grup toplantısı ve parti toplantısını huzurlu bir ortamda yapamadıklarını, hep kaos ortamlarında toplantı yaptıklarını belirtti. Dünden bu yana 30 kentte siyasi soykırım operasyonlarının devam ettiğini ileri süren Demirtaş, gözaltı ve tutuklama furyasının devam ettiğini belirtti. AK Parti'nin hiçbir muhalefete özgürce sesini yükseltmeye çalışanlara tahammülünün bulunmadığını iddia eden Demirtaş, kadınlara yönelik operasyonlarının amacının ise 8 Mart Kadınlar Günü'nde alanlara çıkılmasını önlemek olduğunu iddia etti. Yürütme erkinin yargının üzerinde olduğunu, kontrol ettiğini söyleyen Demirtaş, BDP'ye yönelik şahsında bütün muhaliflere bastırma ve sindirme operasyonları olduğunu savundu.
Tutuklu bulunan Şırnak Milletvekili Selma Irmak'ın Diyarbakır Cezaevi'nde açlık grevi başlattığını açıklayan Demirtaş, milletvekilinin gönderdiği mektubun bir kısmını okudu. Milletvekillerinin tutukluluklarını eleştiren Demirtaş, teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın yakalanış yıl dönümü olan 15 Şubat'a değinerek uluslararası bir komplo sonucu Türkiye'ye getirildiğini savundu. Olayın bütün gizli kalmış yönleriyle kamuoyuna aktarılmış olması halinde Türkiye'nin bugün bu krizleri yaşamayacağını ve sorunun çözülmüş olacağını ileri süren Demirtaş, doğmamış olanları bile etkilemiş bir olaydan bahsettiklerini, Öcalan'ın getirilmesinin ise Türkiye'nin geleceğinin ipotek altına alınması olduğunu savundu. Türkiye'de etnik bir çatışmanın olmamasında hükümetlerin bir rolünün olduğunu düşünmediklerini dile getiren Demirtaş, yüzyıllık bir sorundan bahsettiklerini belirterek basit ve kriminal bir mesele olmadığını savundu. Öcalan'ın yakalanışı BDP olarak bütün alanlarda Türkiye toplumuna yapılmış bir komplo olduğunu anlatacaklarını dile getiren Demirtaş, yarın da alanlarda olacaklarını ifade etti.

    "BİZE 'İRADELERİ İMRALI'YA BAĞLI' DİYENLER 2-3 YILDIR ÖCALAN İLE GÖRÜŞÜYORMUŞ"

Kendilerine "iradeleri İmralı'ya bağlı" denerek hakaret etmeye çalışanların 2-3 yıldır zaten Öcalan ile görüştüklerinin ortaya çıktığına dikkat çeken Demirtaş, İmralı'da tecrit uygulandığını iddia etti. Türkiye'nin şuan dizlerine kadar bataklık içinde olduğunu ve bataklığın ortasına doğru da adım adım ilerlendiğini ileri süren Demirtaş, esaslı bir müzakere yürütülmediği için bugün bu noktada olunduğunu savundu.
"MİT-Yargı-Hükümet Çekişmesi" olarak sunulmaya çalışılan bir meselenin bunlardan bağımsız olmadığını iddia eden Demirtaş, yaşanılanların büyük bir AK Parti krizi olduğunu, Türkiye krizi olmadığını belirtti. AK Parti'nin kendi eliyle yaptığı bir kriz olduğunu savunan Demirtaş, bu krizin Türkiye krizi gibi sunulmaya çalışıldığını ancak parti içi mücadelenin sonucu olduğunu savundu.
    Savcıların diyaloğu suç sayması halinde kıyamet koparılması gerektiğini dile getiren Demirtaş, asıl geçmiş dönemde diyalog yöntemini kullanmayanların sorgulanması gerektiğini ileri sürdü. Ancak şimdiye kadar kimsenin sorgulanmadığını Demirtaş, yine geçici bir kurtarma operasyonları, sorun çözme yöntemiyle yeni sorunlar çıkarmaya devam ettiğini iddia etti. Özel yetkili Cumhuriyet savcılıkları konusunda da kıyametin koparılması gerektiğini anlatan Demirtaş, AK Parti'nin isot tarlasına girince kıyametin koparıldığını iddia etti. Demirtaş şunları söyledi:
    "Eğer bu savcılar müzakere yapmayı suç sayıyorsa kıyamet kopartmak lazım. Bizim sonuna kadar savunduğumuz müzakeredir. Müzakere siyasi irademizle yapılmıştır desin. Bu suç değildir. Hükümet meseleyi geçiştirmeye çalışıyor. Sorun çözme yöntemi ile sorun çıkarmaya devam ediyor. Özel yetkili mahkemeler için kıyamet koparılsın. Gece gündüz mahkemelerin yaptıklarının ardında duran bu iktidarın kendisidir. AKP'nin isot tarlasına girince kıyamet kopartıyorlar. Sizin yarattığınız canavar. Olup bitenler ortada. Bugün Ergenekon'dan, gazetecilere kadar neden yargılanıyorlar? AKP'ye komplo kurmaktan dolayı binlerce insan tutuklu. Peki AKP bize karşı ne yapmış? İnternet siteleri kurdurmuş, gazeteciler eliyle yazılar yazdırmış. Bunları AKP nereden öğrenmiş? Şimdi AKP bize karşı yapıyor. Bizim hiç şekilde içimizde ne MİT ajanı vardır. O Serap'ı yakanlar onların adamlarının bizzat örgütledikleridir. Biz suç işlemedik. Bizim yapımızda örgütlerimizde belediyemizde suç işlemek adına tartışmalar yürütülmedi. Başbakan tüm KCK operasyonlarına destek vermiştir. Şimdi Başbakan müzakereci mi oldu? Kendi iç egemenlik rant paylaşımını biz demokrasi mücadelesi olarak görmüyoruz. Bunun çözümü için üretilmiş yasa teklifi için tavrımızı ortaya koyduk. Eğer bu konuda samimiyseniz müzakereci heyetin haklılığına inanıyorsanız neden daha fazla yetki vermiyorsunuz. Kürt sorununda tüm taraflarla açık, şeffaf görüşülmesi için yetki verelim. Neden Başbakan'ın yetkilerini arttırıyorsunuz? Senin savcıların bu maddeyi taktılar mı? Polis evi ile evlerini, üstlerini aradılar. Kıyameti kopardınız mı? O da İmralı'daki müzakere süreci ile ilgilidir. Kanun çıkaralım müzakere sürecini tartışalım. Yasa Başbakan'ın imzasına bakıyor. Ama amaç bile yazmıyor. Yargıya müdahale olur nasıl olur dediler? Bizim milletvekilimiz için. Peki burada ne yapıyorlar. Kendi söylediklerini kendi çıkarları adına yapmaya çalışıyorlar. Tek maddelik günü kurtarmaya yönelik bir çalışma yapılmamalıdır. Sürece toplu olarak yaklaşılmadığı müddetçe bataklığa gireceğiz. Sürecin sorumlusu mevcut iktidardır. MİT Müsteşarı ile yardımcılarını yargının elinden alınca neyi kurtaracaksınız? "Üç MİT görevlisini yargının elinden kurtarınca neyi çözeceksiniz. Binlerce siyasetçi içeride. Sen sıra bana gelmesin diye üç beş bürokratı kurtarmaya çalışıyorsun. Buna kargalar güler."
Kendilerinde hiçbir MİT ajanı bulunmadığını ve hiçbir yapılarında, örgütlerinde suç işlemek adına bir tartışma yapılmadığını savunan Demirtaş, meşru talepleri olan haklı bir mücadelenin neferleri olduklarını belirterek olayı çarpıtmaya çalışanlara karşı verilecek cevabın daha güçlü mücadele olduğunu ifade etti.
Geniş kapsamlı bir kanun çıkarılıp bu kanun üzerinden barış görüşmelerinin sürdürülmesi gerektiğini dile getiren Demirtaş, şu önerilerde bulundu: "Özel yetkili mahkemeler tümden kaldırılmalı, terörle mücadele yasasındaki anti demokratik yasalar çıkarılmalıdır, müzakere heyeti için özel bir yasa ile barış komisyonu kurulmalı, tüm kesimlerle görüşme ve öneri yapma hakkında sahip olmalı. Basın önündeki yasaklar kaldırılmalı, siyasi amaçlı tutuklamalara son verilmeli, PKK çatışmaları durdurduğunu açıklamalı."
Van depremine de değinen Demirtaş, depremin gerçekleştiği günden bu yana hiç bir şey yapılmamış demediğini ancak insanların hala çadırda yaşadığını söyledi. "Konteyner satın almak cesaret isterdi hükümet bunu yapmadı." diyen Demirtaş, atılan bir bombayla konteyner alnacağını ifade etti ve Van halkının dramının sürdüğünü kaydetti. Demirtaş, herkesi Van için tekrar yardıma çağırdı.
SON VİDEO HABER

İstanbul2da 4 katlı otelde yangın

Haber Ara