Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Çocuk, annesinin seçtiği soyadını da alabilecek

Anayasa Mahkemesi, 21.6.1934 günlü, 2525 sayılı Soyadı Kanunu'nun 4. maddesinin ikinci fıkrasının "Evliliğin feshi veya boşanma hallerinde çocuk anasına tevdi edilmiş olsa bile babasının seçtiği veya seçeceği adı alır." şeklindeki birinci cümlesinin

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-02-14 08:33:25

Çocuk, annesinin seçtiği soyadını da alabilecek
Anayasa Mahkemesi, 21.6.1934 günlü, 2525 sayılı Soyadı Kanunu'nun 4. maddesinin ikinci fıkrasının "Evliliğin feshi veya boşanma hallerinde çocuk anasına tevdi edilmiş olsa bile babasının seçtiği veya seçeceği adı alır." şeklindeki birinci cümlesinin anayasaya aykırı olduğuna karar verdi.
    İptal kararını oy birliğiyle alan Anayasa Mahkemesi, erkeğe velayet kapsamında tanınan çocuğun soyadını seçme hakkının kadına tanınmamasını ise cinsiyet ayrımcılığı saydı. Bu karara göre, çocuk artık annenin seçtiği soyadını alabilecek.
    Referandum sonucu yapılan değişiklikle Anayasa'nın 10. maddesine "Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. (Ek cümle: 7/5/2010-5982/1 md.) Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz." fıkrası eklenmişti.
    Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yer alan karara göre, itiraz başvurusunu Siirt Asliye Hukuk Mahkemesi yaptı. "21.6.1934 günlü, 2525 sayılı Soyadı Kanunu'nun 4. maddesinin ikinci fıkrasının "Evliliğin feshi veya boşanma hallerinde çocuk anasına tevdi edilmiş olsa bile babasının seçtiği veya seçeceği adı alır." şeklindeki birinci cümlesinin, Anayasa'nın 10., 13. ve 41. maddelerine aykırılığı savıyla iptaline karar verilmesi istendi.
    Eşinden boşanan ve çocuğunun velayet hakkı kendisine verilen davacı anne tarafından, çocuğa velayeten açılan isim ve soyadın değiştirilmesi davasında, itiraz konusu kuralın Anayasa'ya aykırı olduğu kanısına varan mahkeme, iptali için başvurdu. Başvurunun gerekçe bölümünde ise davacı küçük adına velayeten annesi, mahkemeye dava açarak; çocuğun soyadının nüfus kayıtlarında babasının soyadı olarak kaldığını ve bunun çocuğunu çok rahatsız ettiği belirtti. Soyisminin okulda ve mahalle arkadaşları arasında alay konusu yapıldığını dile getiren anne, bunun da çocuğunu olumsuz yönde etkilediğini ve bu yüzden okula gitmek istemediğini ifade etti. Bu soyismin arkadaşları arasında dalga konusu olduğundan soyisminin annesinin soyisminin verilmesi talep ediliyor.

    "ERKEĞE VELAYET KAPSAMINDA TANINAN ÇOCUĞUN SOYADINI SEÇME HAKKININ KADINA VERİLMEMESİ CİNSİYET AYRIMIDIR"
    Başvuru kararında, itiraz konusu kuralın ailenin eşler arasında eşitliğe dayandığına ilişkin Anayasa'nın 41. maddesi ile kadınlar ve erkeklerin eşit haklara sahip olduğuna dair Anayasa'nın 10. maddesine ve dolayısıyla Anayasa'nın temel hak ve özgürlüklerin Anayasa'nın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağına ilişkin 13. maddesine aykırı olduğu ileri sürüldü.
    Anayasa Mahkemesi, "Önceleri ana babanın çocukları üzerindeki hâkimiyet hakkı olarak görülen velâyet, günümüzde hem yükümlülük hem de bir hak olarak anlaşılmaktadır. Velayet, kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak niteliğindedir. Bu nedenle başkasına devredilemez, miras yoluyla geçmez ve bu haktan vazgeçilemez. Bu hak başkasına devredilemediği gibi bu haktan feragat da edilememektedir. Bununla birlikte yasanın gösterdiği bazı şartlar altında velâyet hakkının kullanılmasının kısmen veya tamamen üçüncü kişilere bırakılması mümkündür." ifadelerini kullandı.
    "Eşitlik ilkesi, aynı konumda bulunan kadın ve erkeğin yasalar önünde eşit haklara sahip olmasını gerektirir." diyen Anayasa Mahkemesi, "Eşler, evliliğin devamı boyunca ve boşanmada sahip oldukları hak ve yükümlülükler bakımından aynı hukuksal konumdadırlar. Erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını seçme hakkının kadına tanınmaması, velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete göre ayırım yapılması sonucunu doğurur. Bu nedenle itiraz konusu kural, Anayasa'nın 10. ve 41. maddelerine aykırıdır, iptali gerekir." dedi.
Yüksek Mahkeme, kararında, "21.6.1934 günlü, 2525 sayılı Soyadı Kanunu'nun 4. maddesinin ikinci fıkrasının 'Evliliğin feshi veya boşanma hallerinde çocuk anasına tevdi edilmiş olsa bile babasının seçtiği veya seçeceği adı alır.' biçimindeki birinci cümlesinin Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline, 8.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi." ifadelerini kullandı.

Haber Ara