Dışişleri Bakanı Davutoğlu: BM'nin kararı Esad rejimine yanlış mesaj oldu

Almanya'da katıldığı 48. Münih Güvenlik Konferansı'nın bitmesinin ardından Türk basın mensupları ile bir araya gelen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, zirvede yaptığı görüşmeleri ve tartışılan konuları değerlendirdi. Konuşmasında özellikle Suriye konusu üzerinde duran Bakan, bazı ülkelerin konuya kayıtsız kalabileceğini, fakat Suriye'de ortaya çıkan krizin bedelini onların değil Türkiye'nin ödediğini söyledi.
    Suriye'deki gelişmeler, Almanya'nın Münih şehrinde düzenlenen Güvenlik Konferansının ana maddisini oluşturdu. Zirvenin ardından Türk basın mensuplarına konuşan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Birleşmiş Milletler'de Suriye ile alakalı çok dikkatlice kayda alınmış bir metnin, Rusya ve Çin tarafından veto edildiğini hatırlattı. "Özellikle BM'de bir karar çıkmaması ve Suriye'de iki gün içerisinde yüzlerce kişinin öldürülmesine zirvede herkes tepkiliydi. BM'nin etkin bir tutum alamaması, tabi rejim açısından yanlış bir mesaj olarak alınacaktır.' şeklinde konuşan Davutoğlu, zirvede daha çok bu konuya yoğunlaşıldığını ve Rusya'nın Suriye kararını BM'de reddederken, yeni girişimde bulunacağını söyledi.

    SURİYE'DE ÇIKMAKTA OLAN KRİZİN BEDELİNİ ONLAR DEĞİL BİZ ÖDÜYORUZ
    Dışişleri Bakanı şunları ifade etti: "Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Şam'da görüşmeler yapacak. BM'de bir kararın çıkmaması her şeyin bittiği anlamına gelmiyor. Başka kapsamlı tasarılar sunulabilir. Ne olursa olsun biz, uluslararası platformlarda biz bu konuyu görüşmeye devam edeceğiz. Önümüzdeki hafta Arap Birliğinde bir görüşme olacak ve durum değerlendirmesi yapılacak. Bu değerlendirmeden sonra biz de kanaatlerimizi söyleyeceğiz. Arap Birliği ile birlikte Türkiye olarak buradan çıkan kararlar doğrultusunda inisiyatifimizi belirteceğiz. Biz bu meseleyi açıkta ve askıda bırakmayacağız. Bazı ülkeler kayıtsız olabilir, Suriye'de ortaya çıkan krizin bedelini onlar ödemiyor. Aynen geçmişte Irak'ta çıkan krizlerin bedelini komşu ülkeler ve Türkiye ödediği gibi Suriye'de çıkmakta olan krizin bedelini şu anda biz ödüyoruz. Kardeşlerimizin yaşadıkları acılar ve gelen göçmenler dolayısıyla Türkiye daha fazla sıkıntılar çekebilir. Açık söyleyeyim, bu konunun birinci tarafı Araplar ve Türkiye'dir; Arap olmayan tek komşu ülke de Türkiye'dir. Önümüzdeki dönemde acıların yaşanmaması için tavır geliştireceğiz."
    Almanya'da Neonazilerin göçmenlere karşı işlediği cinayetlerin sorulması üzerine Davutoğlu, "Olayı çok yakından nerdeyse günlük takip ediyoruz. Yeni Büyükelçimiz bu konuyla çok yakından ilgileniyor. Daha önce söylediğim gibi buradaki vatandaşların güvenliği konusunda yaptığım açıklama doğrultusunda Büyükelçimiz buradaki federal yetkililerle sürekli görüşüyor. Kimse Türkiye'de bu konunun önemini yitirdiği fikrine kapılmasın." dedi.
    Konferansta 'Ortadoğu'nun Yeniden İnşası' konulu panele katılan Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Türkiye'nin bölgesinde soğuk savaşı bitirmek istediğini söyledi. Türkiye'nin komşu ülkelerin vatandaşlarının yanında olduğunu belirten Davutoğlu, bu ülkelerin yöneticilerinin Doğu ya da Batı taraftarı olmalarının bir önemi olmadığını kaydetti. "Bölgemizde iki cephe istemiyoruz" diyen Davutoğlu, Tunus'un demokratik bir ülke olması konusunda şanslı olduklarını ve Mısır'daki demokrasi gelişiminden de umutlu olduğunu söyledi.
    Bir soru üzerine İran'a askeri saldırı konusunda konuşan Bakan Davutoğlu, askeri saldırının en kötü seçenek olduğunu ve bunun felaket olduğunu belirtti. İran konusunda karşılıklı güven ve siyasi kararlılığa ihtiyaç olduğunu sözlerine ekledi ve özellikle güven oluşursa bu konuda başarı sağlanacağından emin olduğunu ve diyalogun çözüm olduğunu anlattı.
    Güvenlik zirvesi süresince Davutoğlu, Amerikalı parlamenterler heyeti, Mısır Dışişleri Bakanı Muhammed Kemal Amre, Tunus Başbakanı Hamadi Cibali ve konferansa katılan Nobel Ödüllü Yemenli kadın gazeteci Tavakkul Karman ile görüştü. Dışişleri Bakanı, önceki gün de ABD Dışişleri Bakanı Hilary Clinton, Avusturalya Dışişleri Bakanı Kevin Michael Rudd, İspanya Dışişleri Bakanı José Manuel García-Margallo Marfil, Arnavutluk Başbakanı Sali Berisha ile Romanya ve Kosava yetkilileri ile ikili görüşmeler yaptı.