Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Güvendiren 'Alakasız konuşma', Özkan ise 'Şakalaşmaydı' dedi

Ergenekon davasında, savunma yapan Tanju Güvendiren, sanık Tuncay Özkan ile yaptığı telefon görüşmeleriyle ilgili olarak Özkan'ın, kendisine alakasız konular söylediğini anlattı. Tuncay Özkan ise söylediği bu sözlerin Güvendiren'i iğneleyici, şaka iç

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-02-02 15:02:36

Güvendiren 'Alakasız konuşma', Özkan ise 'Şakalaşmaydı' dedi
Ergenekon davasında, savunma yapan Tanju Güvendiren, sanık Tuncay Özkan ile yaptığı telefon görüşmeleriyle ilgili olarak Özkan'ın, kendisine alakasız konular söylediğini anlattı. Tuncay Özkan ise söylediği bu sözlerin Güvendiren'i iğneleyici, şaka içerikli sözler olduğunu savundu.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemeside görülen İkinci Ergenekon davasında tutuksuz sanık Askeri Yargıtay Onursal Üyesi emekli Hakim Albay Tanju Güvendiren savunmasına devam etti. Sanık durumuna düşürülme sebebini anlamak için iddianameyi baştan aşağı incelediğini kaydeden Güvendiren, "Burada bir suç varsa o da benim yargılanmamdır." dedi.

Kendisine yüklenen suça ilişkin tek bir olay ya da delil bulunmadığını ileri süren Güvendiren, bir telefon görüşmesinde adını zikreden Balyoz davası tutuklu sanığı emekli Oramiral Özden Örnek'i de tanımadığını savundu. Aynı davada tutuklu bulunan Tuncay Özkan ile görüşmeleri sebebiyle suçlandığının aktaran Güvendiren, "Tuncay Özkan'ın benden destek istediği, fikir aldığı ve benim onu yönlendirdiğim şeklinde bir suçlama olabilir mi? Madem yönlendirdim, yönlendirmem sonucu Tuncay Özkan'ın hangi eylemi yaptığını iddianameye neden yazmıyorsunuz?" sorusunu yöneltti.

Tuncay Özkan ile kardeşten bile daha yakın olduklarını belirten Güvendiren, "Ben onun ağabeyi olurum. O her türlü darbeye karşıdır. TBMM'yi milletin 'Kâbesi' olarak kabul eder. Ankara'da bir mitingde Meclis'e yürümek isteyenlere 'Bizim 'Kâbemizdir yürüyemezsiniz' diye karşı çıkmıştır." ifadesini kullandı.

İddianamede hakkında 'örgütün üst düzey yöneticileriyle yakın ilişki kurmakta ve şüphelilerle gizli toplantılar yapmakta, Tuncay Özkan'ın da bağlantılarını sağlamakta' şeklinde ifadeler kullanıldığı anlatan Güvendiren, "İddianamede anlamsız, delilsiz, hiçbir hukukiliği olmayan akıl dışı, vicdanla bağdaşmaya isnatlar kullanılmıştır." dedi. Emekli Orgeneral Şener Erguygur ve emekli Orgeneral Hurşit Tolon ile gizli toplantı yaptıkları iddialarını da değerlendiren Güvendiren, "Demek ki iki emekli orgenerali, emekli albay olarak gizli toplantıya ben çağırıyorum. Kapının üstünde içinde kırmızı ışık yapan tabelada gizli mi yazıyordu? Toplantının gizli olduğunu nereden anladınız?" ifadelerini kullandı.

Başkan Özese, yaptıkları bir görüşmede Tuncay Özkan'a 'Yahu hocam, Yargıtay'da Hasan Gerçeker'in bir oya ihtiyacı varmış. Şuna bir oy verdirseniz.' şeklindeki sözünü sordu. Güvendiren ise Tuncay Özkan'ın zaman zaman böyle alakası olmayan konular söylediğini belirterek, "Böyle bir şey istenir mi? Zaten ben de bu durumu ciddiye almadım ve söylediğini de geçiştirdim." ifadesini kullandı. Başkan Özese, "Yaptığı bir telefon konuşmasında sizi kastederek 'Paşayı gönderdim.' diyor. Bu durumu açıklar mısınız?" diye sordu. Güvendiren, "Beni nereye gönderecekmiş, ben onun kuryesi değilim ki. Onun ağabeyiyim. Bir konuşma içinde söylenmiş bir sözdür." dedi.

Bu sırada sanık Tuncay Özkan da, kendisi ile alakalı sorularla alakalı açıklama yapmak için söz aldı. Önce 'Paşayı gönderdim.' sözü ile ilgili açıklama yapan Özkan, "Üslubumun çirkinliğine verin. Benim yanımdan oraya gitti demek istedim." diye konuştu. Tanju Güvendiren'e bir dost olarak çok değer verdiğini belirten Özkan, "Aramızda iğneleyici, şaka içerikli konuşmalar yapardık. Mesela Kuleli kapatılmadan ve orgeneraller tasfiye edilmeden Türkiye'nin kurtulamayacağını söyledim. Hasan Gerçeker konusu da böyle bir şakalaşmadır. 'Hadi bakalım' dedim, madem güçlü olduğunuzu söylüyorsunuz, kazandırın da görelim dedim. Yoksa ne Tanju ağabeyin ne de benim böyle bir şeye gücüm yetmez." savunmasını yaptı.

Tutuksuz sanıklardan Adnan Bulut, iddianameye konulan telefon görüşmelerinden hiçbir örgütle bağlantısının olmadığının ortaya çıktığını söyledi. Bulut, sadece Kanaltürk izleyicilerinin oluşturduğu gönüllülük esasına dayalı 'Bizkaçkişiyiz Sivil Toplu Platformu'yla ilişkisinin olduğunu söyledi.

Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese'nin soruları üzerine sanık Bulut, tutuklu sanık Tuncay özkan'ın, 1997 yılında kendisine getirdiği bir teklifi değerlendirdiğini ve 2008 yılına kadar birlikte çalıştıklarını söyledi. Bulut, davanın tutuksuz sanıklarından Adil Serdar Saçan'ı da tanıdığını söyledi. Polis-istihbarat muhabirliği kökenli olduğunu belirten Bulut, "Tuncay Bey'in arkadaşı olarak biliyorum. Bir dönemin efsane polis müdürüydü. Biz de polis istihbarat muhabirleri, müdürler ile aramızı iyi tutmaya çalışırdık. Bu dava kapsamında tutuklu yargılanıyordu. Tahliye olmasından sonra ilişkimiz daha sıkı oldu." dedi.

Sanık Bulut, tutuklu sanık Tuncay Özkan'ın, 3 televizyon kanalının bir araya getirilmesi ile ulusal bir kanal oluşturulmasına çalıştığı iddialarına ilişkin soruları cevapladı. Bulut, sanık Özkan'ın böyle bir projesi olduğundan haberi olmadığını, bu konu ile herhangi birisi ile görüşme yaptığına da şahit olmadığını söyledi. Bulut, "Kanalın, Avrupa yayını yapan Euroturk adlı kanalının izlenme oranını çok düşüktü ve yükseltmek bir düşüncemiz vardı. İçeriği konusunda detaylı bir bilgim yok ama tahminimi söyleyeyim. Rahmetli İlhan Ağabey gelir giderdi. Onun işaret etmesiyle Cumhuriyet gazetesinde görev yapan bazı gazeteciler gelir program yapar diye düşündüm. Cumhuriyet gazetesinin bize desteği olabilirdi. Ancak bu proje gerçekleşmedi. Hemşerim olan dava sanığı Gürbüz Çapan da 1994 yılında Cumhuriyet TV kurmayı planlamış. Ancak projesi yatmıştı. Ben de hazır frekansı varken gidip konuşayım dedim. Belki frekansını alabiliriz diye düşündüm. Ancak üzerinden çok zaman geçtiği için frekansı ölmüştü. İşimize yaramaz hale gelmişti." dedi.

Duruşmaya yarın devam edilecek.

Haber Ara