Denizbank Genel Müdürü: 2012'de bankalarımızın kredi notu artacak

Avrupa'da ülkelerin ve bankaların kredi notları bir bir kırılırken, Türkiye finans sektörü not artırımı bekliyor. Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, ekonomik bunalımda dahi iyi bir tablo ortaya koyan bankaların kredi notlarının kırılmasını gerektirecek bir sebep olmadığını belirtti. Ateş, "Aksine dünya ve Avrupa bankaların içinde bulunduğu durum göz önüne alınırsa 2012'de derecemizin, reyting notumuzun artacağını öngörüyoruz." dedi.

Avrupa'nın karşı karşıya kaldığı ekonomik daralmaya rağmen Türkiye'de faaliyet yürüten bankalar iyi bir görüntü veriyor. Bankalar Birliği verilerine göre 2011 Kasım ayı itibari ile finans kurumlarının sermaye yeterlilikleri yüzde 16,5, özkaynakları da 75 milyar dolar seviyelerinde bulunuyor. Kredileri ise Gayri Safi Milli Hâsıla (GSMH)'nın 54'üne denk geliyor. Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, bu rakamlar ışığında sektörün durumunu Cihan'a değerlendirdi. Ateş, "Bankalarımız, 2008'de başlayan bunalımı başarıyla atlattı. Bir defa sektörün büyümesi yüzde 25-30'larda. Sorunlu kredileri çok az, karlılıkları çok fazla. Özvarlık getirileri ise yüzde 20 dolaylarında. Yine sermaye yeterliliği yüzde 15-16 lar seviyesinde. Bu, kaldıraçımızın ya da çarpanımızın ancak 8 olduğunun işaretidir." ifadelerini kullandı.

Dünya ekonomik bunalımını kaldıracın aşırı artmasına bağlayan Ateş, şunları kaydetti:

"Gelinen aşamada dünya, o kaldıracı indirme peşinde. Bunu gerek iştirak satışları ve gerekse kendi menkul değerlerini satarak yapma gayretindeler. Ama gel gör ki Türkiye bankacılık sistemi hiç böyle sıkıntılarla karşılaşmadı. 2001'de alınan tedbirlerin ilgili kurumlar, ekonomi yönetimi tarafından doğru uygulanması sayesinde dünyadan çok olumlu ayrıştı."

Bankaların dışarıdan gelenk etkiler dışında not kırılmasını gerektirecek bir sebep olmadığını vurgulayan Ateş, şöyle devam etti:

"Aksine dünyada, Avrupa'da faal olan bankalarının içinde bulunduğu durum göz önünde bulundurulursa 2012'de derecemizin, reyting notumuzun artacağını öngörüyoruz. Türkiye bankacılığının da risk algılaması bu yöndedir. Evet, Denizbank'a olan teveccüh de buna işaret ediyor. Gerek satış sürecimizde gerek bankacılık sektöründe toptan fonlama bakımından bu böyledir. Bu; tabii bankacılığın güçlü olması, maliye politikalarının yerinde olması, kurumlarının tedbirli davranmasına bağlanabilir. Sonuç olarak piyasa değerimizi takdir etti, kredi derecelendirme kuruluşları da umalım onlarla mutabakatını ortaya koysun."

Ekonomi adına 2012 tahminlerini aktaran Denizbank Genel Müdürü Ateş, "Toplam senede enflasyon ve cari açığın gerileyecek, buna mukabil büyüme yüzde 8'li rakamlardan 4'e gerileyecek. Tabii 4'e gerileme büyümeyeceğimiz anlamına gelmiyor, büyümenin bir miktar azalacağı anlamına geliyor. Değerlendirme kuruluşlarının ülke olarak reytingimizi artırmamada en önemli dayanakları cari açıktır. Orada da gerek yapısal, gerek parasal gerek bankacılığa dair muhtelif tedbirler alındı. Uzun vadede Türkiye'nin, nükleer santralleri, hidroelektrik enerji kaynaklarını artırarak petrol ve doğalgaz kaynaklarına bağımlılığını indirmesi nihai olarak cari açığı kontrol altına alacaktır. Bu iş modelini, ülkenin business modelini değiştirmesi gibi bir şeydir, o da orta ve uzun vadede olacaktır." yorumunu yaptı.