Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

İşte Başoğlu'nun son röportajı: 1 Mayıs ve başörtüsü kitabı yazıyordu

50 yıllık sendikacı Mustafa Başoğlu'nun vefatı yakınlarını ve sendikal yaşamı hüzne boğarken, kitap çalışmaları da yarıda kaldı. Başoğlu, son röportajını verdiği Cihan Haber Ajansı muhabirine 1 Mayıs ve başörtüsü üzerine iki kitap yazdığını açıklamış

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-01-31 13:38:00

İşte Başoğlu'nun son röportajı: 1 Mayıs ve başörtüsü kitabı yazıyordu
50 yıllık sendikacı Mustafa Başoğlu'nun vefatı yakınlarını ve sendikal yaşamı hüzne boğarken, kitap çalışmaları da yarıda kaldı. Başoğlu, son röportajını verdiği Cihan Haber Ajansı muhabirine 1 Mayıs ve başörtüsü üzerine iki kitap yazdığını açıklamıştı.

İşte, 50 yıl boyunca yaptığı Sağlık-İş Sendikası başkanlığından gözyaşları içinde ayrılan Başoğlu'nun Cihan'a verdiği son röportaj;

12 Eylül 1980 darbesine gidilen süreçte işçi konfederasyonlarından DİSK'in kullanıldığını savunan Başoğlu, 1970-1980 arasındaki işçi olaylarında, işçilerin tanka bindirildiğini belirtti. DİSK'in 15-16 Haziran olaylarını da amacından saptırarak darbeye hizmet eder konuma getirdiğini belirten Başoğlu, "DİSK Sovyet tipi bir yönetim peşinde koşuyordu. 12 Eylül'ü kolaylaştırdılar." dedi.



"DİSK ÖLENLERİN ÇOCUKLARINA SAHİP ÇIKMADI"

1 Mayıs 1977'de 34 kişinin öldüğü Taksim olaylarıyla ilgili de hafızasındakileri anlatan Başoğlu, şunları kaydetti: "O dönemde DİSK'e '1 Mayıs'ta Taksim'e çıkma' dediler. O dönemin gazeteleri 'İstanbul ölü şehir' diye yazmıştı. Herkes olacaklardan haberdar gibi kaçmıştı. DİSK'in eylem olursa ben basına yansırım kaygısı vardı. Ama 1 Mayıs'ta ölenlerin çocuklarına bile sahip çıkmadı. Sendikalar orada da iyi bir sınav veremedi."



ERBAKAN ARAYIP TEŞEKKÜR ETTİ

Postmodern darbe sürecinde Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in çalışma hayatı ve sendikalarla ilgili danışmanlığını yapan Başoğlu, o çalkantılı dönemlerde Demirel ile arasında geçen konuşmayı anlattı. Demirel'in kendisine "Ben Milli Güvenlik Kurulu'nda askerlere söyledim millete ters gelen bir iş yapmayın." dediğini belirten Başoğlu, "Ama yapıldı. 28 Şubat bir emri vakiydi. Tepeden inme oldu. Demirel bana 28 Şubat kötü oldu, iyi oldu demedi." tespitini yaptı. 28 Şubat'a karşı durduğunu her platformda anlattığını dile getiren Başoğlu, o dönemde sürekli Kanal 7'ye çıkarak darbe beklentilerine karşı konuşma yaptığını ifade etti. Askere karşı iyice yalnızlaşan dönemin başbakanı merhum Necmettin Erbakan'ın bir akşam kendisini aradığını vurgulayan Başoğlu, 'Teşekkür ederim kardeşim güzel şeyler söyledin' dediğini dün gibi hatırladığını belirtti. Başoğlu, Erbakan'ın davranışını şöyle yorumladı: "O kadar baskı yaşıyormuş ki o konuşmam rahatlatıyormuş. O günlerde kimse konuşmuyordu. Herkes suskundu. Konuşursam başım belaya girer diye. Ancak o dönemde 'Sen neden böyle konuşuyorsun' diye bana askerden tepki gelmedi hiç."



5'Lİ ÇETEYE 'DARBECİSİN' DEDİM, DEMİREL'E ŞİKAYET ETTİLER

Mustafa Başoğlu, 28 Şubat sürecinde darbeye destek veren ve 5'li çete olarak bilinen sendika başkanlarıyla tartışmalarının Demirel'e şikayet edildiğini belirtti. DİSK Başkanı Rıdvan Budak'a bir toplantıda 'Sen darbecisin' çıkışı yaptığını dile getiren Başoğlu, Budak'ın karşılık olarak "Seni Cumhurbaşkanı Demirel'e şikayet ederim, Demirel'in politikasına aykırı hareket ediyorsun." dediğini vurguladı.



GENERAL SENDİKALARI TOPLADI

O karmaşalı günlerde sendikalarla bir general başkanlığında toplantı yapıldığını hatırlatan Başoğlu, o toplantıya Türk-İş'in o dönemki başkanı Bayram Meral'in katıldığını ifade etti. Meral'e toplantının konusuyla ilgili sorular sorduğunu kaydeden Başoğlu, Meral'in verdiği "Ankara Valisi vardı. Biz orada yükseköğretimdeki çocuklara yurt meselesini konuştuk." cevabına hala inanmadığına dikkat çekti. Başoğlu, tabloyu şöyle özetledi: "Tabi öyle olmadı, başka şeyler konuşuldu. Sivilleri çağırıyorlar, asker bilgi veriyor, şartlandırıyor gönderiyor. Türk-İş Genel Sekreteri Şemsi Denizer o dönemde Erzurum'da bir toplantı yaptı. 'Asker darbe yapar biz destekleriz' dedi. Ben Şemsi'ye sordum. 'Ben öyle demedim' dedi. 28 Şubatçılar sürekli olarak işçileri ve işverenleri kendi yanlarında görmek için çalışıyordu. Hakimler ve savcıları topluyorlardı ya. Ama siviller 28 Şubat'ı istemedi."



SENDİKACI PARALARI YİYECEĞİNE FAKİR FUKARAYI DOYURSUN

50 yıl boyunca sendika başkanlığı yapan Başoğlu, Türkiye'deki sendikacılığın toplumdan kopuk işlediğini söyledi. Sendikaların birer okul sahiplenebileceğini, çocukları giyindirebileceğini anlatan Başoğlu, öğrencilere kırtasiye yardımı yapmalarını önerdi. "Sendikaların paraları var. Şimdi paraları kendileri yiyor. Arabaları değiştiriyorlar. Benim hiç Mercedes makam arabam olmadı." diyen Başoğlu, bir sendikacı olarak okul yaptırmasına, gıda paketi dağıtmasına kızıldığını belirtti. 'Bu Başoğlu kendi kendine başımıza iş çıkarıyor' dendiğini söyleyen Başoğlu, sendikalardaki paranın işçinin parası olduğunu, millet için kullanmak gerektiğini aktardı.

Evinde bundan sonra ne yapacağını düşünmekle meşgul olan Başoğlu, 1 Mayıs ve başörtüsüyle ilgili iki kitap yazacağını sözlerine ekledi.



Haber Ara