"Aile içi şiddet en çok çocukları vuruyor"
Aile içi şiddetin çocuğun üzerindeki etkisi çocuğun yaşına, şiddete maruz kaldığı ya da şahit olduğu süreye, çevresinin nasıl yorumladığına göre farklılık gösteriyor. Evlerinde şiddetle iç içe yaşayan çocuklar suçluluk psikolojisiyle hayatlarını sürd
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-01-26 09:13:16
Bursa Özel Bahar Hastanesi'nden Psikolog Nihal Akın, ailede yaşanan şiddet ve şiddeti durduramamanın çocukta suçluluğa sebep olduğunu söyledi. Şiddete şahit olan çocuğun ailesi adına üzülerek, anne babasına karşı duygularında karışıklık yaşadığını belirten Psikolog Akın, "Aile içi şiddet çocukta sevgi ve nefreti aynı anda hissetme, terk edilmekten korkma, duygularını ifade etmekten korkma, yaralanmaktan korkma, yaşamındaki şiddet ve karmaşa nedeni ile kızgınlık duyma, depresyon (aşırı mutsuzluk), çaresiz ve güçsüz hissetme, evde olan bitenlerden utanma gibi rahatsızlıklara yol açabiliyor. Çocukta, şiddetin sorumluluğunun kendinde olduğunu düşünme, kendi davranışları için başkalarını suçlama, istediğini yaptırmak, kızgınlığını belirtmek gibi duygu karmaşası yaşanabilir. Çocuk kendini güçlü hissetmek ve ihtiyaçlarını karşılamak için sevdiği insanlara vurmanın normal olduğuna inanma, ailede şiddetle bağlantılı olarak düşük benlik saygısı, istediklerini ve ihtiyaçlarını belirtememe, verilenle yetinme, başkalarına güvenmeme, kızgınlığın kötü bir şey olduğuna ve kızgın insanın başkalarına zarar vereceğine inanma gibi yanlışlıklara düşebilir." diye konuştu.
"ARKADAŞLARI VE AKRABALARINDAN KAÇAR DURUMA GELİR"
Psikolog Nihal Akın, ailesinde şiddete tanıklık eden çocuklarda aşırı hırçın davranma ve isyankarlık, içine kapanma, okulda başarısızlık veya başarı için aşırı gayret, okula gitmeyi reddetme gibi istenmeyen davranışların görüldüğünü söyledi. Akın, bu tür çocukların alaycı yaklaşımlar, duygusuz davranma, donukluk, her şeyi siyah ya da beyaz görme, aşırı ilgi çekme davranışları, yalan söyleme, uyku sorunları, kabuslar, altını ıslatma, kontrol edilememe, sınırlarını bilmeme, yönergeleri yerine getirememe gibi rahatsızlıklar da yaşayabildiğini kaydetti. Şiddetin olduğu ailelerde büyüyen çocuklarda arkadaşlarından ve akrabalarından uzak durmanın da görüldüğünü anlatan Psikolog Akın, şiddete şahitlik eden çocuklarda sinirlilik, gerginlik, kısa dikkat, yorgunluk ya da aşırı enerji, sık hastalanma, kişisel temizliğine dikkat etmeme, gelişimsel gerileme, yaşından küçük davranışlara geri dönme davranışların da kaçınılmaz olduğunu dile getirdi.
"EN ÇOK OKUL HAYATINI ETKİLER"
Aile içi şiddetin çocukların en çok okul başarısını etkilediğini belirten Nihal Akın, akranlarıyla dolu farklı bir çevreye giren çocuğun iletişime geçmek istediğinde saldırganca bir tutum izleyerek kendini sosyal ve duygusal yönden izole edeceğini söyledi. Akın, şiddet uygulayan ebeveynin çocuğun dünyasında güven ve sevgi kaynağı değil, çocuğa; korku-öfke kaynağı ve tutarsız-güvenilmez bir yaşam şekli sunduğunu vurguladı. Psikolog Nihal Akın şunları kaydetti: "Bebeğin büyümesinde hayati öneme sahip olan bu bağlanma gerçekleşmediği bazı ileri durumlarda çocuğun gelişimi tamamen durabilir. Okul öncesi çocuklarda gelişim tersine işleyebilir, çocuklar kabus görebilir ya da uyuma güçlüğü çekebilirler. Okul çağındaki çocuklar ise depresyon, kaygı,korku gibi farklı psikolojik problemler yaşayabilirler,akranlarına karşı şiddet gibi sorunlu davranışlar gösterebilirler. Okuldan kaçma, küçük suçlar işleme, intihar girişimi, uyuşturucu kullanımı gibi kendine zarar verici davranışlarda bulunmak açısından riske açıktırlar. Bunun yanı sıra, şiddet gören okul çağı çocuklarında; okul başarısında düşüklük, zeka özürü, bilişsel gelişiminde gerilik, konuşmada problem, aşırı bir endişe hali, korku, sık irkilme, karın ağrısı, mide bulantısı, baş ağrısı gibi psikosomatik belirtiler, alt ıslatma, dil gelişiminde gerileme, çevreye karşı ilgisizlik, uyumakta zorluk, kabus görme, sık ve uzun süreli ağlama, yeme problemleri, konsantrasyonda zorluk, sinirlilik, öfke nöbetleri, agresif davranışlar, dürtüsel davranışlar, özgüven azalması, temel güven duygusunun sarsılması, yaşından küçük davranışlar, arkadaş ilişkilerinde sorunlar yaşamaktadırlar, ileriki yaşlarda ise problemli ilişkiler yaşama riski akranlarına oranla çok daha fazladır."
"ÇOCUKLARI ŞİDDETTEN KORUMANIN TEK YOLU ŞİDDETİ DURDURMAKTIR"
Nihal Akın, şiddet yaşanan ailelerde ebeveynlerin şiddetin çocuklar üzerindeki etkilerini fark edip, şiddeti durdurmak ve çocukları korumak için adımlar atması gerektiğini dile getirdi. Çocukları şiddetten korumanın tek yolunun şiddeti durdurmak olduğuna işaret eden Psikolog Nihal Akın, "Şiddeti durdurmak mümkün değilse, çocuğu şiddetten uzaklaştırmak gerekir. Ailenin tüm üyeleri psikolojik destek almalıdır, aile üyeleri kendi aralarında yaşanan şiddete neden olan problemleri konuşmalıdır, şiddete maruz kalmış çocuk bu konuda konuşmak isterse, ona duygu ve düşüncelerini ifade edebilmesi için olanak sağlamak gerekir, dinlerken yargılamadan, anlayışla dinlemek çocuğun kendini güvende hissetmesini sağlayacak ve hata yaptım suçluyum hissini ortadan kaldırmaya yarayacaktır. Sözel olarak kendini ifade etmekte zorlanan çocuklar duygu ve düşünceleri hakkında yazmaları ve resim yapmaları için teşvik edilmelidir. Unutulmamalıdır ki; aile içi şiddet olan evlerde büyüyen çocuklar güçlü olanın güçsüz olana vurma hakkı olduğunu, şiddet yoluyla istediklerini elde etmenin mümkün olduğunu öğrenir" dedi.
"BEBEK BİLE ŞİDDETTEN OLUMSUZ ETKİLENİYOR"
Psikolog Nihal Akın, aile içi şiddet sebepler arasında ailede ekonomik sorunlar, güç ve kontrol (erkek egemen toplum yapısı), ciddi kişilik problemleri, psikiyatrik rahatsızlıklar, depresyon, kaygı ve stres bozuklukları olarak sıralanabildiğini kaydetti. Şiddet ortamında büyüyen bebeklerin kendilerine bakan kişilere, yani annelerine veya kardeşlerine duygusal olarak bağlanmakta zorluk yaşayabileceğine dikkat çeken Akın, "Çocuklara duygularını nasıl ifade edecekleri, nasıl düşünecekleri ve nasıl davranacakları doğrudan öğretilmez. Eşler arasındaki duygusal alışveriş bunun için model oluşturur. Bebeklik döneminden itibaren çocuklar bunu öncelikle anne olmak üzere; ebeveyninden alırlar ve kendilerini ifade edebilecekleri yaşa geldiklerinde ise bunu çevreye anne-babadan aldığı şekilde ileteceklerdir, çünkü o şekilde öğrenmiş ve doğrunun o olduğuna inanmışlardır." diye konuştu.
SON VİDEO HABER
Haber Ara