Dolar

34,9470

Euro

36,6616

Altın

2.974,51

Bist

10.125,46

Uğur Mumcu anıldı

- Uğur Mumcu'nun ünlü sözü 'Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz' temasıyla gerçekleştirilen etkinlikler, saat 11.00'de Batıkent Uğur Mumcu Parkı'ndaki Uğur Mumcu Anıtı'na çelenk bırakılmasıyla başladı.

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-01-24 17:34:05

Uğur Mumcu anıldı
12.00'de de sevenleri Uğur Mumcu'nun evinin önündeydi. Buradaki törene CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Deniz Baykal, yanlarındaki partililerle Uğur Mumcu'nun Ankara Gaziosmanpaşa'daki evine gelerek merhumun eşi TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu ile kızı Özge ve oğlu Özgür Mumcu'ya başsağlığı dileğinde bulundu.

SELDA BAĞCAN UĞURLAR OLSUN

Çıkışta, Uğur Mumcu'nun 19 yıl önce öldürüldüğü sokaktaki anma programına katılan Kılıçdaroğlu, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Mumcu'nun, Türk basınının simge isimlerinden biri olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Faili meçhule kurban gitti. Acısı hala dinmiş değil, arkasındaki karanlık güçlerin açıklığa kavuşturulması gerekiyordu. Devlet bugüne kadar üstüne düşeni yapmadı. Namus sözü verildi yerine getirilmedi. Bugün hala faili meçhullerin aydınlatılması ile ilgili önergelerimizi veriyoruz, bu konuda araştırmalar yapılmasını istiyoruz ama Adalet ve Kalkınma Partisi; verdiğimiz her önergeyi reddediyor. Umuyorum aydınlık bir Türkiye'yi, Uğur Mumcu'nun özlem duyduğu Türkiye'yi, faili meçhulleri aydınlatarak gerçek suçluları yakalayıp yargının önüne çıkararak görevini yerine getirmiş olur" dedi.

Eski CHP Genel Sekreteri Önder Sav da heyetten ayrı olarak Mumcu ailesinin evine geldi.

Bu arada, Uğur Mumcu'nun 19 yıl önce düzenlenen bombalı saldırıda öldürüldüğü sokakta düzenlenen törende onun sevdiği ve onun için bestelenen şarkılar seslendirildi. Patlamanın olduğu yere mum yakıldı, karanfil bırakıldı. Atatürk, Türkbayrağı ve Mumcu'nun resimleri taşınırken, "Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz", "Türkiye Laiktir Laik Kalacak" dövizleri taşındı.

Gazetecilerin daveti üzerine dışarı çıkan Özge Mumcu, babasının öldürülmesinin aydınlatılamamış olmasını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, tüm sorumluların adım atmasını, faillerin bulunmasını istedi. Mumcu,"Tetikçilerin arkasındaki kuvvetler hiçbir şekilde ortaya çıkmadı. Ben defalarca söyledim, ailem söyledi, bunların bir an önce yakalanmasını istiyoruz" diye konuştu.

Sorumluların kim olduğuna ilişkin soruya da Mumcu, "Bakansa İçişleri Bakanı, Başbakan, Cumhurbaşkanı, bu cinayetlerin aydınlatılması için sorumludurlar" ifadesini kullandı.

Burada bir sinevizyon gösterisi ve "Neden Öldürüldüler?" başlıklı bir sergi düzenlenecek. Saat 14.30'da Mumcu'nun Cebeci Asri Mezarlığı'ndaki kabri ziyaret edildi.

KABRİ BAŞINDA ANILDI

Daha sonra Mumcu için Cebeci Asri Mezarlığı'ndaki kabri başında bir tören düzenlendi. Törene, eşi Güldal Mumcu, kızı Özge Mumcu, oğlu Özgür Mumcu, eski CHP Genel Sekreteri Önder Sav, eski CHP Genel Sekreter Yardımcısı Abdurrezzak Erten ile partinin merkez ve ilçe teşkilatı üyeleri, bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

Katılımcılar, "Unutmadık, unutmayacağız", "Korkmadan Öldük Ey Halkım, Unutma Bizi" yazılı dövizler taşıdı, Mumcu'nun kabrine kırmızı karanfil bıraktı ve mum yaktı.

İSTANBUL
CHP Şişli İlçe Başkanlığı önünde toplanan partililer, ellerinde "Unutmadık, unutturmayacağız" ve "Uğurlar olsun" yazılı dövizlerle Harbiye Halaskargazi caddesi üzerindeki Uğur Mumcu Anıtı önüne kadar yürüdü.

Burada saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından grup adına açıklama yapan CHP İstanbul İl Başkanı Nebil İlseven, Mumcu'nun öldürülüşünün üzerinden 18 yıl geçtiğini belirterek, CHP olarak onu anmak için bir araya geldiklerini kaydetti.

Mumcu'nun antiemperyalist, laik ve yurtsever anlayışıyla derin izler bıraktığını ve gerçek bir Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyetçisi olduğunu ifade eden İlseven, Mumcu'nun bedeninin ortadan kaldırılmasının, bilimin aydınlığına, hukukun üstünlüğüne inanan ve tam bağımsızlık yolunda ilerleyen genç nesillerin önüne çekilmek istenen karanlığın bir adımı olduğunu söyledi.

"Birbirimize güvenmek zorundayız" diyen İlseven, "CHP'ye yüklenen görevin unutulmaması gerektiğini, her türlü baskıya rağmen bir arada olmanın biranlamı bulunduğunu ve bunun Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyeti'nden kaynaklandığını" ifade etti.

Mumcu'nun bu uğurda canını verdiğini söyleyen İlseven, bu değerin korumasının herkesin görevi olduğunu ve Mumcu'nun görüşlerinin bu yolda ışık tutacağını anlattı. Daha sonra 2 genç partili Mumcu'nun Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan "Sesleniş" makalesini okudu. Konuşmaların ardından Mumcu'nun anıtına karanfil bırakan grup dağıldı.

TGC'DEN AÇIKLAMA

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nden (TGC) yapılan açıklamada, "Tetikçilerin arkasındaki odakların bulunması yolunda atılan adımların önü yıllardır tıkanıyor. Araştırmacı gazeteciliğin öncüsü meslektaşımız Uğur Mumcu'nun yokluğunu, her yıl çok daha fazla hissediyoruz" ifadelerine yer verildi.

TGC'den yapılan açıklamada, "Türkiye'nin demokrasi sınavını bir türlü geçemediği" ifade edildi.

Açıklamada, "Çağdaş bir hukuk devleti için, halkın haber alma özgürlüğü için hizmet veren gazetecilere yönelik saldırıların ve cinayetlerin asıl tetikçileri hiçbir zaman bulunamıyor. Bu da gazetecilere yönelik saldırıların cesaretlendirilmesine neden oluyor. Uğur Mumcu'nun araştırmacı gazeteciliğine çok fazla ihtiyaç duyulan günleri yaşıyoruz" denildi.

TGC açıklamasında, "Karanlık güçlere karşı çağdaş, özgür, demokratik bir Türkiye için mücadele eden, bu yolda canını veren Uğur Mumcu'yu ve öldürülen tüm meslektaşlarımızı sevgi ve saygıyla anıyoruz" ifadesi de kullanıldı.

BALBAY VE ÖZKAN'DAN MEKTUP
İkinci "Ergenekon" davasının tutuklu sanıkları gazeteciler Mustafa Balbay ile Tuncay Özkan da Uğur Mumcu'nun öldürülmesinin 19. yılı dolayısıyla, kamuoyuna duyurulmak üzere Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Atilla Sertel'e bir mektup yazdı.

İzmir Gazeteciler Cemiyeti'nden (İGC) yapılan yazılı açıklamaya göre, İGC ve Gazetecilere Özgürlük Platformu Dönem Başkanı da olan Atilla Sertel'e gönderdiği mektupta Balbay, şu görüşleri ifade etti:

"Yıllar geçtikçe Uğur Mumcu'nun niçin katledildiği daha berraklaşıyor, daha netleşiyor. 2011 yılından 1993'e baktığımızda şunları görüyoruz, Uğur Mumcu, Türkiye'nin Ankara'dan yönetilmemesi için öldürüldü. Bugün, Türkiye'nin uluslararası alanda attığı pek çok adımdan, verdiği pek çok sözden, en son Ankara'daki Türkiye Cumhuriyeti devleti kurumlarının haberi oluyor. Uğur Mumcu, yönü uygarlığa, çağdaşlığa değil Ortadoğu bataklığına dönük bir Türkiye'nin oluşması için öldürüldü. Bugün, bakmayın sahte AB söylemlerine; hükümet, Lübnan'daki hükümetin devrilmesine ülke sorunlarından daha çok üzülüyor. Uğur
Mumcu, Türkiye'nin tüm temel değerlerinin, Cumhuriyet'in tüm kazanımlarının yıpratılması, tüketilmesi için öldürüldü."

Özkan ise Mumcu'nun "Bir inanç, iman ve mücadelenin adı" olduğunu belirterek şunları kaydetti:

"Mustafa Kemal düşüncesinin 20. yüzyıla ulaşan en değerli kaynaklarından biriydi. O kaynak, Anadolu'nun gürül gürül akan nehirlerinden biri oldu 24 Ocakta. O güne kadar bizim Uğur ağabeyimizdi, şimdi özgürlük, bağımsızlık ve doğruluğun mihenk taşı oldu. Biz o ırmaktan beslenmeye o ırmağın mihenk taşlarına bilincimizi bilemeye devam ediyoruz. Anadolu ondan beslenmeye hep devam edecek."

Kaynak: Gazeteport

Haber Ara