İktidar ve muhalefet MARİFED'de buluştu, TTK ve Anayasa gündeme oturdu
Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu'na (TUSKON) üye federasyonlardan biri olan Marmara İş Hayatı Dernekleri Federasyonu (MARİFED), 5. Olağan Genel Kurulu'nu gerçekleştirdi.
İktidar ve muhalefet partilerinin buluştuğu genel kurul
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-01-21 13:33:31
İktidar ve muhalefet partilerinin buluştuğu genel kurula; Türk Ticaret Kanunu (TTK) ve yeni Anayasa çalışmaları damgasını vurdu.
TUSKON Başkanı Rızanur Meral, yeni Anayasa çalışmalarında uygulanan usulü eleştirerek, "Her kesimden birer Anayasa taslağı çalışması yapmalarını beklemek konunun ötelenmesi ve yapılamaz hale gelmesini sonucunu doğurabilir." uyarısında bulundu. MARİFED Başkanı Ahmet Ciğer de yeni TTK'ya dikkat çekti. Ciğer, "Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere dünyada tekrar birçok ülkeyi etkisi altına almış olan ekonomik kriz sürecinde çıkarılacak kanunlar şirketlerimizi dünya rekabetinde zor durumda bırakmamalı." dedi.
İktidar ve muhalefet partilerinin buluştuğu toplantıya; TBMM Başkanvekili ve MHP Milletvekili Meral Akşener, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak katıldı. Bakan Yazıcı, açılışta yaptığı konuşmada yeni TTK ve Anayasa çalışmaları üzerinde durdu. Türkiye'de bugüne kadar 5 anayasa yapıldığını belirten Yazıcı şunları söyledi:
"TTK ile ilgili tartışmalardan rahatsız değiliz. Hiçbiriniz kaygılanmayın. Bizim bu konularda hedefimiz müteşebbisin rekabet gücünü artırmak. Yeni Anayasa çalışması ise Türkiye için en önemli projelerden biri. Bugüne kadar Türkiye'de 5 anayasa yapıldı. Bütün bu anayasalar olağanüstü dönemlerde gerçekleştirilmiş. Ama son iki tanesine baktığımızda darbeciler tarafından yapılmış. Bizlerin, bu anayasaları darbeciler yaptığı için karşı bir duruşumuz yok. Ama bu anayasaları tek tek irdelerseniz, millete karşı bir kuşku olduğunu gözlemlersiniz. Bunlar yanlış yapar, doğruyu biz yaparız anlayışı hakim. Türk millet ilk defa doğrudan doğruya bir anayasa yapma zeminini oluşturmuştur. İnşallah, bu parlamento konsensus içerisinde bu anayasayı çıkaracaktır. Yeni anayasanın en önemli yanı, masaya oturanların şartsız olmasıdır. Bu Türkiye'nin büyük bir kazanımı olacaktır."
AKŞENER: YENİ ANAYASA TALEBİNİZİ DAHA GÜR SESLE DİLE GETİRİN
TBMM Başkanvekili Meral Akşener de konuşmasında kendisinden önce yapılan konuşmalarda salondan çok alkış alan iki konudan birinin yeni anayasa talebi olduğuna dikkat çekti. Akşener, "Madem bu kadar büyük bir talep, o zaman bir sivil toplum örgütü olarak, bir yönüyle demokratik baskı grubu olarak, bir yönüyle üreten, işveren, istihdam yaratan, bu ülkeye döviz getiren ve bir nevi Türkiye için misyonerlik faaliyeti gösteren, Türkiye'yi dünyanın her yerinde başarılı işler yaparak tanıtan ve tanıştıran sizlerin, bu talebinizi daha gür sesle ve daha geniş bir alanda, meclisimizi oluşturan bütün siyasi partilerin yöneticileri, mensupları üzerinde dile getirmenizde fayda olduğunu düşünüyorum." diye konuştu. Merhum Başbakan Bülent Ecevit'in adı anıldığında da salonda büyük alkış duyulduğunu ifade eden Akşener, bunun, vefa duygusunu yansıttığını söyledi.
TOPRAK: İŞ ADAMLARININ ÖNÜNÜN AÇILMASI İÇİN ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPMAYA HAZIRIZ
CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak ise kendilerine düşen görevin; iş adamlarının önündeki engelleri kaldırıp, destek vererek ihracatı artırmalarını sağlamak olduğunu söyledi. Toprak, "Bunun için sermayenin tekelleşmesine karşıyız. Küçük ve orta ölçekli sanayimizin, büyük tekeller tarafından önünün kesilmesine karşıyız. Bu konuda üstümüze ne görev düşüyorsa yapmaya hazırız." dedi.
2001'deki krize de değinen Toprak, şöyle konuştu:
"Sayın Bülent Ecevit'in Başbakanlığı dönemindeki o kriz, sermaye piyasalarındaki o düzenlemeyi yapmamış olsaydı, sanıyorum 2007-2008'deki mali piyasalardaki bozukluk, Türkiye'yi teğet geçmeyecekti. Nur içinde yatsın, partisini feda etti belki, hükümeti feda etti, ama günkü tedbirler, bugünkü iktidar partimiz de takdirde karşılayacaktır herhalde, bu krizin daha zayıf geçmesini, Türkiye'yi teğet geçmesini sağladı sanıyorum. Türkiye'de oluşan bu güzel sermaye yapısının, bu kervanın yola devam etmesini istiyoruz. Bu anlamda iktidarın en büyük destekçisiyiz. Çünkü iktidarın eksik bıraktığı noktaları biz söyleriz ki iktidar, o önlemleri alsın, bu ülkede krizler bir daha yaşanmasın."
"HERKESİN ANAYASA TASLAĞI HAZIRLAMASI, DEĞİŞİKLİĞİN ÖTELENMESİNE YOL AÇAR"
TUSKON Başkanı Rızanur Meral ise konuşmasında Anayasa çalışmalarının usulüne ilişkin değerlendirmelerde bulundu. STK'lar, meslek örgütleri, üniversiteler ve toplumun tüm kesimlerinin görüş birliği ile yeni Anayasa çalışmasının prensip açısından doğru olduğunu belirten Rızanur Meral, "Ancak bu kesimlerin hepsinin birer anayasa taslağı çalışması yapmalarını beklemek konunun ötelenmesi ve yapılamaz hale gelmesi sonucunu doğurabilir. Bu nedenle bir yandan meclis komisyonunun çalışmalarını hızla sürdürmesi ve bu esnada da ilgili kurum, STK ve şahısların kendi ilgilendikleri konularda tavsiye ve beklentilerini komisyona iletmelerinde fayda olduğunu kanaatindeyiz." ifadelerini kullandı.
Önerilerin iletilmesi için son bir tarih de konulabileceğini ifade eden Meral, "Bu tarihe kadar katkılarını sunmayanların yakınma hakları da ortadan kalkmış olur. Taslak ortaya çıktıktan sonra da bir Aslı Süresi belirlenip nihai öneriler alındıktan sonra Anayasa meclise ve halk oyuna sunulacak hale gelir. Kervan biran önce yola çıkmalı. Yolda nasıl olsa düzülecektir. İş dünyası ve kamuoyunun genel beklentisi bu doğrultudadır" dedi.
BÜYÜKEKŞİ: ARAMALI VE HAMADDE ODAKLI İTHALATA KARŞI TEDBİR ALINMALI
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ise cari açığa değindi. Ülke olarak 2011 yılında önemli başarılara imza atıldığına işaret eden Büyükekşi, "En hızlı büyüyen ikinci ülke olduk. Kapasite kullanımında, istihdam artışında kendimizi kanıtladık. İhracatımız 134,6 milyar dolarla rekor kırdı." dedi. Tek sıkıntının cari açıkta oluştuğunu vurgulayan Büyükekşi, bu konuda bazı tespitleri bulunduğunu belirterek, bunları şöyle aktardı:
"Başta aramalı ve hamadde odaklı ithalatın önlenmesine yönelik tedbirler alınmalı. Ay sonunda çıkacak teşviklerle birlikte Türkiye'nin bundan sonraki hedefi aramalı ve hammaddenin Türkiye'de üretilmesinin önünü açmak olmalı. Düşük ve orta teknolojiden, orta ve yüksek teknolojiye bir an önce geçmeliyiz. Serbest ticaret anlaşmaları ihracatımızın artması için oldukça önemli."
CİĞER: KABUĞUMUZA ÇEKİLME ZAMANI DEĞİL
Genel kurul yeniden MARİFED Başkanlığına seçilen Ahmet Ciğer de yaşanan küresel daralmaya değindi. Ciğer, "Bir daralma söz konusu, ancak zaman kabuğumuza çekilme zamanı değil. Daha atak, daha hızlı, daha agresif olarak tüm dünyayı harman etme zamanı. Gelişmiş ülkelerin ekonomik sıkıntılarından dolayı bıraktıkları pazarlarda söz sahibi olma zamanı. Bugünün çok küçük ekonomiye sahip ama gelecek vadeden ülkelerinde yarının dev markaları olma zamanı. Bunun için durmak yok. Hep çalışacağız hep daha ileriye bakacağız. Tabii tüm bunları yapabilmek için Türk sanayicisinin rekabet koşullarının da mutlaka iyilileştirilmesi gerekmekte. Bunları yaparken Sivil Toplum kuruluşları olarak bizler eğitim, kurumsallaşma, üyelerimizi dünya pazarlarına açma, ülkemiz üretim potansiyellerini tüm dünyaya tanıtma gibi her konuda destek olmaya çalışıyoruz." şeklinde konuştu.
Bu yıl içerisinde uygulanmaya başlayacak olan yeni Türk Ticaret Kanunu'na (TTK) ve Anayasa çalışmalarına ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Ahmet Ciğer, şunları söyledi:
"TTK'nın getireceği birçok yeniliği oldukça önemsiyor ve geç kalmış bir uygulama olarak görüyoruz. Ama başta Avrupa ülkeleri olmak üzere dünyada tekrar birçok ülkeyi etkisi altına almış olan ekonomik kriz sürecinde çıkarılacak kanunlar şirketlerimizi dünya rekabetinde zor durumda bırakmamalı, şeffaflık şirketler açısından devlete karşı olmalı ama rakiplere karşı şeffaflık özellikle KOBİ'lerimizi zor duruma sokabilir. Karşılıksız çek ile ilgili hapis cezası kaldırılırken, Yeni TTK'da var olan hapis cezaları gözden geçirilmeli, diğer taraftan çek alacaklısının da hakları koruma altına alınmalıdır. Artık bir sivil Anayasa kaçınılmaz olmuştur. Dünya, hızla ilerleyen teknoloji ve değişen siyasi yapısıyla bizleri de bir şekilde etkisi altına almaktadır. Bu değişimi iyi okuyamazsak 1990'lı yıllarda siyasi ve ekonomik istikrarsızlıklar içerisinde kaybettiğimiz yılları 2010'larda da yaşayabiliriz. Yeni bir Anayasa en acil ihtiyacımızdır."
SON VİDEO HABER
Haber Ara