Faili meçhul yakını: Biz kemiklerimizi istiyoruz
Güçlükonak'ta faili meçhul cinayete kurban giden Ömer Çetin'in ağabeyi Ahmet çetin, "Biz sadece kemiklerimizi istiyoruz başka hiçbir şey istemiyoruz." dedi.
Şırnak'ın Gü
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-01-21 14:10:01
Şırnak'ın Güçlükonak ilçesi Özbaşağaoğlu köyü ile Yağızoymak Jandarma Taburu arasındaki boş arazide dün yapılan kazılarda, elbiseleriyle gömülmüş 3 kişinin kemikleri bulundu. 1994 yılında 'PKK'ya yardım ettikleri' iddiasıyla askerlerin Özbaşağaoğlu köyünden götürdüğü 5 kişiden o günden sonra bir daha haber alınamamıştı. Diyarbakır Başsavcılığı'nın bu kapsamda yürüttüğü soruşturma çerçevesinde, Küpeli Dağı, Gabar Dağı ve Yağızoymak Jandarma Tabur Komutanlığı arasındaki arazide kazı başlatıldı. Dün ulaşılan cesetlerin Sait Şen, Beşir Başkök ve Abdullah Güler olduğu anlaşıldı. Kayıp diğer iki kişinin dağlık araziye gömüldüğü, kazı yapılabilmesi için askerî makamlardan izin alınacağı öğrenildi.
Kayıp olan Ömer Çetin'in ağabeyi Ahmet Çetin, dün çıkartılan cesetler gibi kardeşinin cesedinin de bulunmasını istedi. Kazının yapılacağı alana güvenlik sebebiyle gidilemediğini söyleyen Ahmet Çetin, "Kar, kış, çamurdur. Kolay bir iş değil. Helikopterle de belki oraya gidilemiyor. Çünkü orası hepsi orman olmuş. Tespit edilemeden kimsenin oraya gidip rezalet içerisinde olmalarını istemiyorum. Orada kimsenin ölmesini istemiyorum. Dün 3 cesedi çıkardık. Allah'tan ümitliyiz bizimki de çıkar. Sorunsuz sıkıntısız bir gün biz de gidip cesedimizi çıkartmak istiyoruz. Yeter ki kemiklerini çıkartalım görelim, başka hiçbir şey istemiyoruz. Yeter ki herkes bilsin ki aramızda böyle bir şey vardır. İçimizde yaşayan daha hainler vardır. Bu hainlerin önünü engellesinler, kimse artık ölmesin." diye konmuştu.
"MİLLETİN HUZURU İÇİN BAŞBAKAN İSTESİN OĞLUMU KURBAN EDERİM"
Ülkenin huzuru için elinden ne gelirse yapmaya hazır olduğunu söyleyen Ahmet Çetin, "Milletin huzuru için Başbakan istesin oğlumu kurban ederim." dedi. Ahmet Çetin, şöyle devam etti: "Cumhurbaşkanı olsun, Başbakan olsun, Genelkurmay Başkanı olsun kim olursa olsun rahatı ve huzuru bu milletin içine getirirse benim 3-4 çocuklarım var. Hangisini isterse söylesin Hz. İsmail oğlumu bu yolda kurban ederim. Yeter ki kimse ölmesin. Analar ağlamasın. 20 senedir bu acıyı çekiyoruz. Binlerce insan bu acıyı çekiyor. 100 bin insanımız sakat kalmış. Binlerce insanımız kocasız, eşsiz, babasız, anasız kalmış. Bu kimin cebinden çıkıyor? Farkımız yok. Türkiye'nin cebinden çıkmıştır. Bu cebinden çıkarıyorsun diğer cebinden çıkarıyorsun ne fark eder? Irak ve Libya gibi ülkeler olmayalım. Biz kafir devletlerin etkisi altına girmeyelim. Biz kendimiz kapımızı açabiliriz, anahtarımız kendi elimizdedir. Allah anahtarımızı kimsenin eline vermesin. Bu işi yapan insanlar yapabilirler yapsınlar bizi başka kimseye teslim etmesinler. Biz bizeyiz. Biz dünyanın neresine giderse gidelim biz Türkiye'nin vatandaşlarıyız. Türkiye bizim devletimizdir. Biz başka yere gitmeyiz. Anamız, babamız devletimizdir, memleketimizdir. İsterse Cizre'de olayım isterse Edirne'de olayım. Ben 15 ay Edirne'de askerlik yapmışım. Seve seve yapmışım. Demek ki ben vatanımı sevmişim."
"SÜREÇ ÇOK DEĞİŞMİŞ"
Faili meçhul yakını Ahmet Çetin, Türkiye'de sürecin çok değiştiğini ve iyiye gittiğini söyledi. Çetin, şöyle dedi: "İnşallah her şey ortaya çıkacak, gün yüzüne çıkacak. Kendileri de artık anlamışlar ki yapılan bu işlerin hepsini sadece PKK ve devlet yapmamış. Hepsini Ergenekon ve kötü insanlar yapmışlar. Pis insanlar bunu yapmışlar. Kendi evinde bir ekmek yiyemeyen insanlar gidip bu işi yapmışlar, ekmek yemişler. Bu işlerle 10 ekmek yiyen artık bu işi bırakmaz. Ekmeğinin kesilmesini istemez. Ricamız odur ki bu ülke kötü insanların elinden çıksın."
Olayın Haziran ayı 1993 yılında olduğunu hatırlatan Ahmet Çetin, "Köye operasyon yapıldı. Tüm köylüleri okula topladılar. O gün benim kardeşimde ot toplamaya gitmişti. Köyün girişine geldi. Okulun orada onu da aldılar içeri, götürdüler. Onu ve diğer dört kişiye işkence çektirdiler. Onlara diyorlardı, anlatın kime yardım ettiniz. Onlar da diyorlardı biz bir şey bilmiyoruz kimseye yardım etmedik. O akşam sabaha kadar işkence çektirdiler. Ondan sonra kardeşimin eşini de götürdüler, eğer anlatmasan eşini burada herkesin içinde çıplak edeceğiz. Kardeşim de dedi ne yaparsanız yapın ben bir şey bilmiyorum anlatayım. Kardeşim eşinin o halini görmemek için onların elinden kaçtı ve araziye çıktı. Onun peşine düştüler ve gene yakaladılar. Sonra içeri götürdüler. Babam gitti komutanın yanına dedi oğlumu öldürmüşsünüz bari cesedini verin. Komutan dedi biz senin oğlunu öldürmedik. Oğlun yaşıyor. Oğlum oradan yüzünü görmeden babama seslendi baba ben iyiyim sen evine git dedi. Sonrasında kardeşime ne yaptılar bilmiyoruz. Sağ olarak yaktılar mı silahla vurdular mı bilmiyoruz." ifadelerini kullandı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara