Bozdağ'dan CHP'ye: Bu milletin evlatlarını ağlattığınız artık yeter
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Konya'nın Çumra ilçesinde Belediye Düğün Salonu'nda düzenlenen AK Parti Çumra İlçe Teşkilatı'nın 4. Olağan Kongresi'ne katıldı. Bozdağ, burada yaptığı konuşmada, CHP'li milletvekillerinin YÖK'ün katsayı uygulamasına
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-01-21 14:54:08
Bozdağ, dünyanın hiç bir yerinde eşitsizliği eşitlik gibi takdim eden bir anlayışa sağlıklı bir anlayış denemeyeceğini belirtti. Bekir Bozdağ, şunları kaydetti: 'Ne istiyorsunuz meslek liselerinden. Bu ülkenin evlatlarını niçin ayırıyorsunuz, 'lise mezunu, meslek okulu mezunu' diye. Bunların derdi meslek okulları mezunları da değil, İmam Hatip lisesinden mezun olan yavrularımız. Bunun neresi vicdana, neresi insafa, neresi hakkaniyete, neresi demokrasiye, neresi hukuka sığar? Bu ülkenin siyasetçileri, bu milletin evlatlarının bir kısmına hasım gözüyle bakamaz, bakmamalı ve bakmak da hiç kimsenin haddi değildir, olamaz da. Bu ülkenin çocukları eşit şartlarda her türlü yarışa gireceklerdir. CHP hangi adımı atarsa atsın bunu engellemesi mümkün değildir. Bu ülkede yaşanan haksızlıkların, bu ülkede yaşanan hukuksuzlukların, başörtüsü zulmünün temelinde CHP'nin bu hastalıklı zihniyeti vardır. Bu milletin evlatlarını ağlattığınız artık yeter. Bundan sonra bu milletin evlatlarını 'falan okulda okuyor, filan okulda okuyor' diye bölmeye, bu milletin evlatlarını ağlatmaya gücünüz yetmez. Boşuna emek sarf etmeyin.'
Hrant Dink'in öldürülmesiyle ilgili davanın tartışılmaya devam ettiğini anlatan Bozdağ, bu kadar çok tartışılan bir mahkeme kararı karşısında herkesin bin defa düşünmesi, bin defa değerlendirme yapması gerektiğini söyledi. Bozdağ, kararı veren mahkemenin hakiminin bir gazeteye açıklama yaptığını, 'TİB'den gelen binlerce kayıt vardı. Bunları incelesek dava 2-2,5 yıl daha fazla sürerdi.' dediğini hatırlattı. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, şöyle devam etti: 'Bu, 'bütün delilleri incelemeden karar verdik' anlamına gelen bir itiraftır. Bu, bir görev suçudur aynı zamanda. Yani sen önüne gelen bir dosyada delilleri incelemeden nasıl karar verebilirsin? Böyle bir şey olabilir mi? Bir başka şey mahkemeler, davanın araştırmasını genişletme yetkisine sahiptir. Böyle bir araştırma var mı? Öte yandan diyor ki hakim, 'örgüt olduğunu gördük ama delil yoktu.' O zaman niye araştırmadınız. Bu örgütü bulmak için hangi ara kararları verdiniz. Hangi konunun araştırılmasını söylediniz, neler yaptınız o delilleri ortaya çıkarmak için. Sadece savcı ortaya çıkarmıyor delili. Bir başka şeye bakıyorsunuz vicdanen tatmin olmadığını da söylüyor. Anayasada diyor ki, hakimler görevlerinde bağımsızdırlar. Karar verirken anayasaya kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre karar verirler. Belli ki bu işler kanuna çok uygun olmamış. Çünkü sanıklardan biri hakkında karar verilmediği de görülüyor. Büyük eksiklikler var. Anayasaya, kanuna, hukuka uygunluk olmadığı görülüyor bu kararda. Vicdana da uygun olmadığı görülüyor bu kararın. Mahkemenin bu kararı, tetikçi katil ile bu cinayeti planlayan, azmettiren terör örgütünü mutlu etmiştir. Mahkeme verdiği kararla tetikçiyi mutlu ediyorsa, o tetikçiyi tutanları, örgütleyenleri mutlu ediyorsa o zaman bu kararda çok büyük yanlışlık var demektir. Bu karar maalesef tetikçiyi ve bu cinayetin organizatörü terör örgütünü mutlu etmiştir. "
SON VİDEO HABER
Haber Ara